Yapılan ön anlaşmaya göre, 2025 yılına kadar aşamalı olarak Amerika’da çeşitli eyaletlerde, farklı noktalarda bayiler ve servis kanalları aracılığıyla yerli ve milli makine sanayi ürünü olan Usel marka Türk makineleri satışa sunulacak. 10 milyar dolarlık sermayeyi yöneten American Industrial Partners (AIP) fonunda yer alan ABD’li KMT şirketi yetkilileri, ABD ve Türk şirketleri arasında iş birliğinin zamanla çok daha fazla alanda artırmayı hedeflediklerini belirttiler.
Milteksan Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Uğur Şimşir, anlaşmayı “Bu, makine sektörümüz açısından çok önemli bir olay. Usel Makina ile KMT arasında, ABD ve Avrupa’da Türk üretimi makinaların sayısının arttırılması konusunda iş birliği mutabakatı yapıldı. Türk milli makine sanayimiz için yurt dışına öncü bir yol açıyoruz, bu daha başlangıç. Bu iş birliği, ABD ve Türkiye arasında ticari ilişkilerin gelişimi açısından değerli olduğu kadar sivil sanayinin de gelişiminin göstergesidir. Savunma sanayiinde son yıllarda gösterdiğimiz başarıyı sivil sanayiye de taşımalıyız” diye yorumladı.
Dr. Uğur Şimşir, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, ABD hükümeti ve finans çevreleri ile temasları yoğunlaştırdılar. ABD ve Türkiye arasında ticaret hacmi günümüzde 30 milyar dolar civarında ve bu rakam artış eğiliminde. Biz de özel sektör olarak bu çabaya ortak olmalı ve elimizi taşın altına koymalıyız düşüncesindeyiz. Her bakımdan kalitesini ve teknolojisini ispatlayan yerli ve milli ürünlerimize güveniyoruz. Şu an Afrika’dan Asya ve Avrupa’ya tüm dünyada binlerce kilometre uzakta Türk teknolojisi makineler kullanılıyor. 4. sanayi devriminin sayılı lider ülkelerinden biri olarak oyun kurucu rolüne adayız” dedi.
Sektörün temel bazı sorunlarının altını da çizen Şimşir, “Makine sektörünün yıllardır çözemediği en önemli problemlerden birisi olan yetersiz ve uygunsuz ürünlerin piyasada haksız rekabete sebep olması konusunda bazı düzenleyici adımlar atılmasını bekliyoruz. Ciddi bir denetim ve mevcut bir kontrol mekanizması olmaması nedeniyle asgari standartlara uyan ve uymayan ürünlerin aynı piyasada olması haksız rekabet oluşturuyor. Kalitesiz ve güvensiz bazı ürünlerin küresel piyasaya Türk markasıyla ihraç edilebilmesi Türk malı marka ve imajına zarar verdiği gibi, kaliteli ve garantili üretim yapan firmaların ihracatına sekte vurabiliyor. Türk ürünlerine belirli standartlar getirilmeli, sınıflandırılan ürünler denetlenmeli ve kalite garantisi verilmeli. ‘Türk makinesi’ imajının iyileşmeye ihtiyacı var. Güçlü bir itibar ve imaj oluşturulması tüm Türk firmalarının ve sektörün önünü açacaktır. Dünya üzerinde her ülkeye Türk makinelerini satabiliriz. Türk makine sektörü, yeterli destek ve özenle en üst düzeyde rakiplerini bile geride bırakabilir” diye konuştu.
“BU TEKNOLOJİYE SAHİP 7. ÜLKE TÜRKİYE OLACAK”
Milli ve yerli makine sanayi iş birliği girişimi Milteksan tarafından yapılan çalışmalara da dikkat çeken Dr. Uğur Şimşir, “Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı, Saha İstanbul ve Sanayi Bakanlığı destekleri ile kurulan Milteksan tarafından Türkiye’nin ilk yerli ve milli CNC makinesi üretimine başlanıyor. Bu milli CNC kontrol üniteleri yakında hem USEL’in ürettiği makineleri hem de tüm dünyada yaygın olarak kullanılacak. Şu an dünyada CNC teknolojisine sahip sadece 6 ülke bulunuyor, Milteksan sayesinde 7. ülke Türkiye olacak. Bu alanda dışa bağımlılık biteceği gibi ülkemiz ihracatla daha yüksek döviz girdisi elde edecek. Savunma sanayiinde gücünü ispatlayan Türkiye şimdi de sivil sanayide de adından söz ettirecek” dedi.