İlk versiyonu Türkiye'nin ilk elektrikli zırhlı aracı olan Akrep IIe, bize elektrikli araç teknolojisinin askeri araçlara uygulanmasına yönelik bilgi ve tecrübe kazandırırken, Türkiye’nin askeri tip elektrikli, hibrit ve otonom araçlar konusunda ilk adımları olacak" dedi.
Toplantının açılışında Türkiye'nin savunma sanayiinde ürettiği rekabetçi ürünlerle dünyada dikkat çektiğini belirten Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç; "Savunma sanayimizin ürettiği ürünler, araçlar, küresel çapta takdir topluyor. Türkiye'nin tek milli kara sistemleri üreticisi Otokar olarak biz de bu alanda ürettiğimiz araçlarımız ve teknolojimiz ile ülkemize katma değerimizi artırıyoruz. NATO ve Birleşmiş Milletler’in tedarikçisi konumunda olan Otokar’ın, kendi teknoloji, tasarım ve uygulamaları ile ürettiği 30 binden fazla aracı Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında aktif olarak kullanılıyor. Araçlarımızın ünü sınırlarımızı aştı, ürettiğimiz araçlarla dünyada rekabetçi konuma ulaştık. Otokar, savunma sanayiinde artık sadece ürün üretip satan değil, bilgi birikimi ihraç eden, Türkiye’den teknoloji transferi yapan bir şirket konumuna ulaştı” dedi.
Son 20 yılda dünyada değişen tehditler nedeniyle silahlı devriye, keşif ve gerektiğinde meskûn mahal çatışmalarında kullanılabilecek araçlara olan ihtiyacın arttığını ve yeni nesil zırhlı araç Akrep II’nin buradan yola çıkarak geliştirildiğini belirten Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç şunları söyledi: "1995’te ürün ailemize eklediğimiz, yurtiçinde ve dışında başarılar gösteren Akrep aracımız, silueti küçük, üç kişilik bir platformdu. Güncel beklenti ve gelecekteki tehditlere karşı, sahip olduğumuz bilgi birikimimizi ve yüksek teknolojiyi kullanarak yeni nesil Akrep II'yi geliştirip, ürün ailemize ekledik. Akrep II’nin yüksek atış gücü, üstün koruma ve beka kabiliyeti, yüksek hareket kabiliyeti, düşük silueti, çevikliği ile özellikle ihracat pazarlarında başarı göstermesini bekliyoruz.”
Akrep II'nin farklı görevlere uyarlanabilecek şekilde modüler bir platform olarak tasarlandığını, aracı teknolojinin imkanlarından en üst derecede faydalanılabilecek şekilde geliştirdiklerini açıklayan Görgüç şunları söyledi: "Muharebe alanı koşulları ve kullanıcı beklentileri sürekli değişiyor. Ordular, teknolojinin operasyonel avantajları ve lojistik verimliliğinden en üst düzeyde faydalanmak istiyor. Tüm bu beklentileri göz önünde bulundurarak Akrep II'yi her türlü güncel ve gelecek teknolojik alt yapıya entegrasyon imkânı yaratacak şekilde tasarladık. Örneğin, uzun soluklu keşif ve gözetleme sistemlerine uygun ekipmanlarla donatılan bir Akrep II, yüksek tespit ve tanıma imkânı ile bu verileri eş zamanlı olarak dijital bilgi sistemlerine aktarabilecek. Bu yönüyle Akrep II ileri teknolojileri askeri sahaya taşıyamada öncü olacak”
Bu yıl 14'üncü kez düzenlenecek IDEF'19 Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı’nda Akrep II’nin ilk kez sergileneceğini, fuarda aracın özel bir konfigürasyonla sunmak için çalışmaların aylardır devam ettiğini belirten Görgüç; “Teknolojik gelişemelerden bahsederken elbette alternatif yakıtlar da gündemimizde idi. Akrep II’yi alternatif güç gruplarına da uygun olarak tasarladık. Elektrik motoru ve gelişmiş pillerle donatılan Akrep IIe, Türkiye’nin ilk elektrikli zırhlı aracı olarak IDEF 2019’da sergilenecek. Geleneksel zırhlı araçlara kıyasla çeviklik, düşük termal iz, yüksek hız ve sessizlik avantajlarını bir arada sunan Akrep IIe, tüm dünyada orduların zorlu isterlerini karşılayabilecek yeterlilikte bir elektrik motora sahip. Taktik performans beklentilerine de en iyi şekilde cevap veren Akrep IIe, özellikle yakıt verimliliği, hareket, beka kabiliyeti ve entegre lojistik destek anlamında da avantajlar sunuyor” dedi.
Akrep IIe’nin Otokar ve Türkiye için bir mihenk taşı olacağını söyleyen Görgüç, “Otokar, Akrep IIe ile elektrikli araç teknolojisinin zırhlı araçlara uygulanması yönünde eşsiz bir bilgi birikimi kazanmıştır. Bu gelişme, geleceğin hibrit ve otonom zırhlıları için ilk adım niteliği taşımaktadır. Hedefimiz, Akrep II'nin Türkiye'nin teknoloji ihracatında öncü ürünlerden biri olmasıdır” dedi.
Otokar’ın ürün ailesine 2018 yılında eklenen Tulpar Hafif Tankı’nı yurt içinde ilk kez İstanbul’da düzenlenecek IDEF Savunma Sanayii Fuarı’nda sergileneceğini belirten Serdar Görgüç şu bilgileri verdi: “Modern ordularda keşif ve ateş destek aracı olarak etkin görev alan hafif ağırlık sınıfı tanklar, değişen muharebe koşulları ve farklılaşan tehditler dikkate alındığında, sektörde artan bir ihtiyaç olarak öne çıkıyor. Bu eğilim doğrultusunda, dünyanın çeşitli coğrafyalarındaki kullanıcıların beklentilerinden yola çıkarak deneyimimizi, mühendislik kabiliyetlerimizi ve Ar-Ge imkanlarımızı birleştirerek Tulpar Hafif Tank’ı tasarladık. Hafif tankımız geçtiğimiz yıl Avrupa’da girdiği atış testlerini başarıyla tamamlayarak; iki farklı kullanıcı tarafından test edilmeye başlandı.”
Toplantıda savunma sanayiindeki gelişmeler ve Otokar'ın ihracat çalışmaları hakkında da bilgi paylaşan Serdar Görgüç; 2017 yılında dünya savunma sanayii harcamalarının 1.7 trilyon dolar düzeyinde gerçekleştiğini, bunların yüzde 22’sini ekipman alımlarının oluştuğunu kayderek şunları söyledi: “Sektörümüzün yılın üç ayında ihracat performansı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 60 arttığı, savunma sanayiinde kilogram başı ihracatın 46 doları aştığı açıklandı. Savunma Sanayii Başkanımız Sayın İsmail Demir, sektörümüzün 2019 yılı ihracat hedefini 3.0 milyar dolar olarak açıkladı. Otokar olarak bu önemli hedeflere ulaşılmasında elimizden geleni yapacağız. Geçen yıl ilk kez Fransa'da tanıttığımız Tulpar hafif tankı küresel çapta büyük beğeni kazandı. Bir önceki yıl siparişlerini aldığımız taktik tekerlekli zırhlı araçlarımızın teslimatlarının da etkisiyle 2018'de ihracatımızı ikiye katlayıp, 211 milyon dolarlık ihracat gelirine ulaştık. Savunma sanayii ciromuzun yüzde 85’ini ihracat oluşturdu" dedi.
Ural, Cobra II ve Arma araçlarının yoğun ilgi gördüğünü belirten Görgüç, “Başta Birleşmiş Milletler görevleri olmak üzere, geçtiğimiz yıl yurtiçi ve yurtdışından aldığımız zırhlı araç siparişlerini başarıyla teslim ettik. Teslimatlarımız 2019’da da devam ediyor. Tulpar aracımız iki farklı ülkede atış testlerinde başarılı bir performans gösterdi” dedi.
Hedeflerinin savunma sanayiinde global bir marka olduğunu belirten Serdar Görgüç, bu hedefe cesur adımlarla ilerlediklerini belirterek; "Kara sistemlerinde dünya standartlarında, küresel oyuncularla yarışacak araçlar üretiyoruz. Son 10 yılda 1 milyar liralık Ar-Ge yatırımı yaptık. Üstün teknolojilerle donatılmış Ar-Ge merkezimizi hem savunma sanayiinin hem de farklı sektörlerin de kullanımına sunuyoruz. Ürün ihracatı ve Ar-Ge imkanlarına geçtiğimiz yıl hizmetlerimize teknoloji transferini de ekledik. 2019 ve 2020, Otokar'ın ihracatta vites büyüttüğü yıllar olacak. Geçtiğimiz yıl ihracatta elde ettiğimiz kendi rekorumuzu yenilemek için çalışacağız. Yurt dışı iş birliklerimizi güçlendirmek ve yeni pazarlara açılma hedeflerimizde fırsatları değerlendirmek için dünyanın dört bir yanında düzenlenen fuarlara katılıyoruz. Bu yıl ihracatta hedef pazarlarımız Güney Amerika, Afrika, Ortadoğu, Doğu Avrupa ve Uzak Doğu. Savunma sanayiindeki geniş araçlarımız ve teknoloji transferi gücümüzle belirlediğimiz