SOMON: Somon balığında mevcut olan omega-3 temel yağ asitleri, vücutta biriktiği zaman kalp hastalıklarının riskini arttıran trigliserid seviyelerini düşürmeyi sağlar. Düzenli olarak somon balığı tüketmek pankreas, kolon, ağız ve mide kanserlerini önlemeye yardımcı olacaktır. Ayrıca, yemek borusu ve midenin hassas mukoza tabakalarını korumaya yardımcı olur.
MUZ: Oldukça enerji vericidir ve iştahsız kişilerin enerji elde etmesi için iyi bir seçimdir. Liften zengindir ve kabızlığa iyi gelir.
BEYAZ PEYNİR: Vücudun kalsiyum ihtiyacının büyük bir kısmını karşılar. Kemikleri güçlendirir. Kemik erimesini engeller. Dişleri kuvvetlendirir. Hafızanın kuvvetlenmesini sağlar.
ARMUT: Kabuğunda bolca lif miktarı bulunmasından dolayı sindirime iyi geldiği bilinir.Armut içerisinde yüksek miktarda C vitamini bulundurur. Bu durumda da armut, yaraları iyileştirici özelliği ve bağışıklık sistemini güçlü tutmasıyla bilinir.
YUMURTA: Kas ve kemik gelişimi için önemlidir. Yüksek miktarda protein içeren yumurta, kas ve kemik gelişiminde önemli rol oynar. Vücudu besleyici bir yapıya sahiptir. İçerdiği birçok vitamin ve amino asit ile insan vücudunu karma bir şekilde besler.
AVOKADO: Tüketmek kilo vermeye engel olmamakla birlikte içerdiği iyi yağlar sayesinde doygunluk hissi vererek fazla veya sık yeme isteğine engel oluyor. Avokadoyu kilo verme dostu yapan ise lif oranının yüksek, karbonhidrat oranının düşük olması ve kan şekerini arttırmaması.
BİTTER ÇİKOLATA: Bitter çikolatanın içeriğinde bulunan flavonoit maddesi tam bir kolesterol düşmanı. Bu madde kolesterol seviyesini koruyarak daha sağlıklı olmanızı sağlar. Ayrıca bitter çikolatanın kan akışını hızlandırması beyin fonksiyonlarını hızlandırır. Bu sayede de inme riskini oldukça azalmasını sağlar.
SİYAH FASULYE: Yapılan bir araştırmada siyah fasulyenin sindirimi kolaylaştırdığı kabızlığı önlediği görülmüştür. İçerdiği folik asit sayesinde bağırsakları da temizleyen siyah fasulye kolon kanserine karşı bağırsakları güçlendirir
ÇAM FISTIĞI: İçeriği protein ve yağ açısından zengin, E, K, B1, B3 ve B2 vitaminleri, çinko, bakır, molibden, potasyum gibi mineralleri barındırır. Bu nedenle oldukça besleyicidir.
BARBUNYA: Protein açısından zengindir. Barbunyada bulunan yağ içeriği doymamış yağ asitlerine göre daha zengindir. 50 gram pişmiş et ile 100 gram barbunya eşit değerde proteine sahiptir.
NOHUT: Bol miktarda nişasta ve azot içermesinin yanında bitkisel protein ile B vitaminleri, demir, kalsiyum, fosfat ve fosfor gibi mineraller açısından da zengin olan nohut, vücudu kuvvetlendirip zihinsel yorgunluğu gideriyor.
MERCİMEK: Sodyum, potasyum, protein, magnezyum, C vitamini, demir, kalsiyum, A, B12, D vitamini açısından zengin bir yiyecektir. Cilde iyi gelir. İçerisindeki antioksidan bileşenler sayesinde yaşlanmayı engeller, ciltteki yara ve aknelere iyi gelir. Zengin lif içeriği ayesinde tok tutar, kilo kaybına yardımcı olur.
GREYFURT: Bizde bol miktarda C vitamini içeren greyfurt meyvesinin inanılmaz faydalarını sizler için araştırdık. Greyfurtun bol miktarda ve farklı antioksidanlar içermesi karaciğer sağlığı açısından da faydalıdır. Karaciğerin temizlenmesine yardımcı olur, toksinlerin karaciğere zarar vermesini engelleyebilir.
PORTAKAL: Suyu kan basıncını korur ve dolaylı olarak kalp sağlığına katkıda bulunur. Bağışıklık sistemini güçlendirir. İçerdiği vitamin ve mineraller yardımıyla kansere yakalanma riskini azaltır. Ülsere karşı etkilidir.
KİNOA: Tam protein içerir.Tam protein tüm amino asitlerin yeterli miktarda bulunduğu besin kaynakları için kullanılan bir ifadedir. Kilo korumaya ve zayıflamaya yardım eder. Sindirimi kolaylaştırır.
SİYAH PİRİNÇ: Çoğumuzun yemeklerin yanına yaptığı pilav, besin değeri açısından zengin bir yiyecek değil. Kalp ve damar sağlığını geliştirir. Kötü kolesterolü düşürür. Diyabet riskini azaltır. Kansere karşı koruyucu özelliktedir.
PATATES: İçerisinde A, C, K, B6 ve E vitaminlerini içeren patates, potasyum açısından da inanılmaz zengin bir besindir. Bunun yanında folat başta olmak üzere, kalsiyum, demir ve magnezyum da içeren patates, sağlık açısından oldukça yararlıdır.
YULAF: Sindirim sisteminin çalışmasını destekler, sindirim sistemi sorunlarını önler. Zengin lif içeriği dolayısıyla mide ve bağırsak sorunlarını önler, mide ve bağırsak kanserine yakalanma riskini de düşürür. Hazımsızlığı giderir. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Cilt ve saç sağlığını korur.
ARPA: B vitamini kompleksi, demir, kalsiyum, magnezyum, manganez, selenyum, çinko, bakır, protein, amino grup asitler, diyet lifi, beta glukan ve çeşitli antioksidanlar açısından zengin bir tahıldır.
PLANTAİN: Sindirim sistemi üzerindeki şifa etkisi ile de ünlüdür. Bu doğal çözüm özellikle antibiyotik, ağrı kesici, alerji ilaçları nedeniyle oluşan hasarları engellemekte de önemli bir yardımcıdır.
BROKOLİ: Trupgillerden olan brokoli yaprakları dışında her yeri tüketilebilir. Toprağın tüm vitamin ve minerallerini barındırdığından oldukça güçlü bir besin kaynağıdır. A, C vitaminlerinin yanı sıra folik asit, lif kalsiyum, sülfür ve antioksidan bakımından zengindir.
SÜT: Büyümeyi ve gelişmeyi sağlayan süt, vücuda güç verir ve kemikleri sağlamlaştırır ve kemik erimesini önlemeye yardımcıdır. Mikropların neden olduğu enfeksiyonlara karşı vücuda direnç verir. Cildin yıpranmasını ve yaşlanmasını engeller. Beyin için oldukça faydalıdır ve beynin ihtiyacı olan enerjiyi sağlar.
BADEM: Bademde bulunan doymamış yağlar, protein ve potasyum kalp sağlığı için önemlidir. Bademin içerdiği E vitamini ayrıca etkili bir antioksidan olmasını sağlar. Bademde bol miktarda bulunan magnezyum kalp krizi önlemeye yardımcı olurken, aynı zamanda kalp hastalıkları riskini azaltır.
YABAN MERSİNİ: Besleyici olmasına rağmen kalori ve sodyum içeriği düşüktür. Kan şekerini düşürür. Bağırsak metabolizmasını düzenleyen lifli özelliği vardır.Kalp krizi riskini azaltır.
YEŞİL ÇAY: Yemeklerden sonra içildiğinde, kan şekeri artışını düşürerek, glukoz seviyesini düzenler ve bu da insülin artışını ve yağ depolamayı engeller. Yeşil çayın zayıflama üzerindeki etkisi, üzerinde en çok tartışılan faydası diyebiliriz. Özünde bulunan kateşinlersayesinde yağ yakımı ve metabolizmayı hızlandırıcı özelliği olması yapılan birçok araştırmayla gözlemlenmiş ancak küçük miktarda.