Yavuz'un açıklamalarından satır başları şöyle;
Bildiğiniz gibi maddi hatalar vardı. Bir kısmı bitmiş olmasına rağmen geçersiz oyların sayımı devam ediyor. Üçüncü talebimiz de yeniden sil baştan sayımın yapılması idi. 5 ilçe hariç bu talebimiz kabul edilmiş değil. Sonuçta oyların tamamına ilişkin sadece yüzde 6 sayılmış iken geldiğimiz noktada fark 29 binlerden 14 binlere indi. Bunu CHP sözcüsü de ifade ettiler. Bu isimleri görevlendiren sizi idari amirleriniz diyorlar kendileri. Biz kanunlara göre bu süreç işletilmelidir diyoruz. O yüzden kanunun öngördüğü hususlar çerçevesinde taleplerimizi dile getirdik ve takibimizi bu şekilde yaptık. Yasa net bir hüküm koyuyor.
O ilçede o ilçe sınırları içinde ne kadar kamu görevlisi varsa mülki idare onu seçim kuruluna teslim eder. Mülki idare amirinin görevi o noktada bitti. Teslim etti bitti. Seçim kurulu başkanı bu listeden kura çekimi ile sandık sayısının 2 katı oranda ismi belirler ve buradan göreve engeli olanlar, göreve gelmeyen istemeyenleri çıkararak kalanlardan bunu tamamlar diyor kanun.
Peki seçim kurulları ne yapıyor? 13 ilçeyi inceleyebildik tam olarak. 16 bin kişi o listenin içinden yerleştirilmiş iken 5 bin kişi de o listenin dışından yerleştirilmiş. Faik beyin ifadesiyle sizin idari amirleriniz diyor ya! Böyle bir durum yok. Ve bunun dışına çıkan seçim kurulu başkanları. O zaman bunu nasıl söyleyebilirsiniz?
Şunu söylemek istiyorum. Hem kendileri hem biz demokrasiye, Cumhuriyete tarafız. Ve güvenli bir seçime tarafız. Biz farklı partiler olabiliriz. Birimiz bir ili kazanmaya çalışırız, diğerimiz başka ili. Bunlar normal olanlar. Ama diyoruz ki aslında hiç bu işi yapmayacak olanların elinden sadır olmuş usulsüzlüklerdir. O zaman geliniz bunu polemik konusu yapmadan irdeleyelim. Siz iktidar değil misiniz? Evet iktidarız ama yargı bağımsız. Bu yetki zaten onun için verilmiş. Bağımsız ve tarafsız şekilde yargı bu yetkiyi kullansın. Hatta iktidar partililerin yetkisinden daha fazla CHP yetkilileri bunun takipçisi olmalıdır. Dünyada bu böyledir. Daha çok muhalefet partileri takipçi olur dünyada böyledir.
Bakın sandık kurulu başkanı bu listenin dışına çıkmış bununla da kalmamış. Kamu görevlisi olmayanlar da var. "İlçe dışına çıkamaz" diyor yasa çıkmış. "İl dışına çıkamaz" diyor yasa çıkmış. "Kamu görevlisi olacak" diyor, olmayanları almış.
Bir kısım akrabalar özellikle yerleştirilmiş.
İncelenen 13 ilçede 5 bin kişi liste dışına yerleştirilmiş.
Demokrasiye, cumhuriyete tarfız böyle olmalıyız.
Meşru olan yolları kullanmak.
Usulsüzlüklerin birlikte takipçesi olalım.
"Bunu daha önce neden gündeme getirmediniz" diyorlar. Seçim işleriyle ilgilenen herkes bilir ki baskı yapılacağı anlamına gelebileceği için seçimden önce seçim kurulu bu listeleri kimseye vermez. Görev yapınca anlıyoruz kimin yaptığını. Ve bakıyoruz ve diyoruz ki bu işte bir şey var.
Büyükçekmece'de talebimizi geri çektiğimizi söylüyor sayın Öztrak. Yok böyle bir şey. Hatta bugün olağanüstü itirazımızı da yapıyoruz Büyükçekmece için. Neden öne çıkarıyoruz burayı? Çünkü burada çok büyük usulsüzlükler yapılmış.
Bu kadar rakamlar yok diyor sayın Öztrak. Siyasi anlamda rakamları işimize geldiği gibi paylaşırsak bu kamuoyunu yanıltmak olur. İstanbul'u çok iyi mercek altına aldık. Her yerinde organize bir şeyler yapılmış. Onun için adına "Organize usulsüzlük" dedik.
BÜYÜKÇEKMECE İÇİN OLAĞANÜSTÜ İTİRAZ
Büyükçekmece ile ilgili olağanüstü itirazımızı bugün yapıyoruz.
YSK'nın kararları hepimizi bağlar.
51 sandığı saymanın hiçbir anlamı yok.
İstanbul'da çok kargaşa bir durum var.
"İSTANBUL'DA SEÇİMİN YENİLENMESİNİ İSTEYECEĞİZ"
Biz yasal süreci takip ediyoruz. Yasal haklarımızı kullanıyoruz. 298. kanunun 130. maddesi olağanüstü itirazı öngörüyor. Bu maddede seçimin sonucuna müessir olaylar ve haller sebebiyle diyor. Bu gerekçeyle olağanüstü itiraz yolunu partiler kullanabilir. Biz de bunları dilekçemize işlemek suretiyle Olağanüstü itirazımızı bugün yapıyoruz. Seçim sonuçlarına direkt müessir edecek bir durum olduğu için İstanbul'da seçimin yenilenmesini isteyeceğiz.
Buradan Yüksek Seçim Kurulu'na olağanüstü itiraz yöntemi ile başvurmamızın ötesinde emin olun çok soruşturma çıkacak.
Birçok belge ve bilgimiz var. Ve bunlar bugüne kadar çürütülebilmiş değil. Ve emin olun çürütülemeyecek de...
