Ellerinde Türkiye ve Azerbaycan bayraklarıyla Fransa Büyükelçiliği karşısında toplanan Azerbaycan Dostluk İşbirliği ve Dayanışma Vakfı (TADİV) üyelerinden oluşan grup, Fransa ve Ermenistan aleyhinde slogan attı. Aralarında çocuklarında bulunduğu grup,"Karabağ Azerbaycandır", "Marsilya ne kadar Ermenistan ise Karabağ da o kadar Ermenistandır" yazılı dövizler açtı.
TADİV Başkanı Prof. Dr. Aygün Attar, grup adına yaptığı basın açıklamasında, Fransa'nın Ankara Büyükelçiliği önünde toplanma nedenlerinin Ermenistan'ın Azerbaycan toprakları üzerindeki işgalin Fransa tarafından desteklenmesi olduğunu belirtti.
Ermenistan'ın sivilleri hedef aldığını ifade eden Attar, "Ermenistan terörist bir devlettir. Yaklaşık 30 yıldır Azerbaycan topraklarını işgal altında tutmaktadır. Hocalı ve Gence’de işlediği ağır insanlık suçları hala hafızalarımızdayken, bu kez 27 Eylül’de Azerbaycan sivil yerleşim yerlerini ateşe tutarak tekrar saldırıya geçmiştir. Kahraman Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri uluslararası hukukun kendini koruma ilkesi doğrultusunda saldırıları geri püskürtmüş, işgalci Ermenistan kuvvetlerinin zulmünden kurtardığı bazı bölgeleri özgürleştirmiştir." dedi.
Attar, Azerbaycan ordusuna cephede cevap veremeyen Ermenistan'ın yeniden sivilleri hedef alan terör eylemlerine yöneldiğini ve Azerbaycan'ın çatışma bölgesinden yüzlerce kilometre uzaktaki büyük şehirlerini hedef alıp bugüne kadar 47 sivili katlettiğini bildirdi.
"Güney Kafkasya’da halk, Ermeni terörü altında acı çekerken, bazı yabancı ülke yetkililerinin önyargılı ve arogan bir şekilde, saldıran ve saldırıya uğrayanı ayırt edemeyecek düzeyde, Türk düşmanlığını benimsemiş olması ibret vericidir." diyen Attar, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un da bu konuda öncülük yaptığını söyledi.
Attar, Ermeni propagandasını destekleyen eylemler ve açıklamalarda bulunan Macron'un tarafsızlığını tamamen yitirdiği için üyesi bulunduğu AGİT Minsk Grubu Eşbaşkanlığından derhal uzaklaştırılması gerektiğini savundu.
Prof. Dr. Aygün Attar, sözlerine şöyle devam etti:
"Arabuluculuk iddiasında bulunan Fransa, sivillere katliam uygulamaktan çekinmeyen bir terör devletinin işgali altındaki toprakların yasal ve tarihi sahipleri tarafından uluslararası hukukla tümüyle uyumlu bir şekilde geriye alınması sürecinde tarafsızlığını kaybetmiştir. 20 Ağustos 2020'de Fransa ve Avrupa Ermeni Dernekleri Federasyonu temsilcilerinin Cumhurbaşkanlığı Sarayı Elysee’de en üst protokol seviyesinde ağırlandığı bilinmektedir.
İki gün sonra, 22 Ağustos’ta Ermenistan Dışişleri Bakanlığından Harutyan, Ermenistan Paris Büyükelçiliğinden Arakelyan, Fransa ve Avrupa Ermeni Dernekleri Federasyonu temsilcileri ile üç uluslararası terör örgütü PYD/YPG/PKK yöneticisinin Elysee Sarayı'nda kabulünde, 'arkasında Türkiye’nin bulunduğu Azerbaycan'a karşı Ermenistan'a her türlü askeri ve siyasi destek sözü' verilmiş midir? Doğru ise Fransa hangi hakla tarafsız olması gereken bir oluşumda, AGİT Minsk Grubunda eş başkanlık yapıyor? Hangi ulusal veya uluslararası yetkiye dayanarak Türkiye'den Azerbaycan dostluğu ve kardeşliği nedeniyle hesap sorma cesaretinde bulunuyor? Oysa Türkiye, sadece aynı etnik kimlikten dolayı değil, Ermenistan'a karşı hak davası yürüttüğü, ulusal toprakları için BM ve AGİT kararları doğrultusunda uluslararası siyasi ve insani hukuka uygun biçimde için mücadele ettiği için Azerbaycan'ı destekliyor.
Fransa, Elysee Sarayı'nın kayıtlarında 'dost ve müttefik Ermenistan' ibaresini kullanmakta hiç bir beis görmezken, NATO müttefiki Türkiye ve Azerbaycan tarafından ifade edilen 'bir millet iki devlet' tarihi gerçekliğine karşı saldırgan bir yaklaşım sergileyerek, Ermeni lobisinin ürettiği propaganda söylemini benimsemeye çalışmaktadır. Macron’un siyasi, insani, ahlaki ve hukuki temele dayandıramadığı talihsiz açıklamaları, siyasi öngörüsüzlüğü ile mazlumun halinden anlamayan arogan bakış açısının, kısaca haklıdan yana tutum takınamamanın çaresizliğinin dışa vurumudur."
Fransa tarafından sergilenen bu tutumun Ermenistan'ın terörist tavırlarına cesaret verdiğini sözlerine ekleyen Attar, "Tek suçları kendi topraklarında yaşamak olan insanların Ermenistan tarafından atılan kurşunlarla dökülen kanında Macron'un ve onun himaye ettiği gayri meşru güçlerin eli vardır." diye konuştu.
Kaynak: AA