22 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
PARÇALI BULUTLU
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Gündem AYM Kanal İstanbul'un gerekçeli kararını yayımladı

AYM Kanal İstanbul'un gerekçeli kararını yayımladı

Anayasa Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi ile ilgili kararının gerekçesini yazdı. Kararda "Kanal İstanbul ve benzeri su yolu projelerinin gerçekleştirilme yönteminin belirlenmesi, kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında olup kamu yararı dışında bir amaç gözettiği de saptanamayan kuralın Anayasa'ya aykırı bir yönü bulunmamaktadır" ifadesi dikkat çekti.

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
AYM Kanal İstanbul'un gerekçeli kararını yayımladı

Anayasa Mahkemesinin, Kanal İstanbul Projesi'nin, yap-işlet-devret modeli kapsamına alınmasına olanak tanıyan kanun maddesinin iptal istemini oy birliğiyle reddetmesine ilişkin kararın gerekçesi Resmi Gazete'de yayımlandı.

TBMM'de 26 Temmuz 2018'de kabul edilen bedelli askerliğe yönelik düzenlemenin de olduğu torba kanunda Kanal İstanbul ve benzeri su yolu projelerinin yap-işlet-devret modeli kapsamına alınmasına yönelik yasal düzenleme de yer alıyordu.

Bu madde ile "Kanal İstanbul ve benzeri su yolu projeleri" yap-işlet-devret modeli kapsamına alınmıştı.

CHP, bu maddenin iptali ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesi istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuş, Yüksek Mahkeme, oy birliğiyle düzenlemenin iptal istemini reddetmişti.

GEREKÇE RESMİ GAZETEDE

Anayasa Mahkemesi'nin oy birliğiyle aldığı kararın gerekçesi Resmi Gazete'de yayımlandı.

Gerekçede, kamu kurum ve kuruluşlarınca ifa edilen ileri teknoloji veya yüksek maddi kaynak gerektiren bazı yatırım ve hizmetlerin yap-işlet-devret modeli çerçevesinde yaptırılmasını sağlamak amacıyla çıkarılan 3996 sayılı Kanun'un dava konusu kuralı da içeren 2'nci maddesinde kanunun kapsamının düzenlendiği belirtildi.

KANUN KOYUCUNUN TAKDİR YETKİSİNDE

Dava konusu kuralla Kanal İstanbul ve benzeri su yolu projelerinin 3996 sayılı Kanun kapsamında yap-işlet-devret modeli çerçevesinde sermaye şirketlerinin veya yabancı şirketlerin görevlendirilmesi suretiyle gerçekleştirileceğinin hükme bağlandığı hatırlatılan gerekçede, bu projelerin hangi yöntemle gerçekleştirileceğinin ve buna ilişkin sözleşme usul ve esaslarını belirleme yetkisinin anayasal güvenceler gözetilmek kaydıyla kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında bulunduğunun açık olduğu vurgulandı.

Anayasa Mahkemesi'nin gerekçesinde, kuralın, "sunulması planlanan hizmetin ve gerçekleştirilecek yatırımın gereklerinden hareketle özel sektörün kaynak ve sermayesinden yararlanılmasının anayasal olarak sınırlandırıldığı bir alanda düzenleme yapmadığı"na işaret edildi.

Gerekçede, "Bu bağlamda Kanal İstanbul ve benzeri su yolu projelerinin büyük finansman ve ileri teknoloji gerektirmesi halini göz önüne alan kanun koyucunun -kuralın gerekçesinde de ifade edildiği şekilde- bu projelerin ileri teknolojiye, günümüz ihtiyaç ve şartlarına uygun şekilde hızlı, etkin ve verimli bir biçimde gerçekleştirilebilmesini, projelerde özel sektörün tecrübe ve sermayesinden faydalanılmasını, rekabet gücünün artırılarak proje maliyetlerinin düşürülmesini amaçladığı anlaşılmakta olup belirtilen amacın kamu yararına aykırı bir yönünün bulunduğu söylenemez." tespiti yapıldı.

ÇEVRE İLE İLGİLİ İDDİALAR

Dava dilekçesinde, Kanal İstanbul olarak adlandırılan projenin çevre üzerindeki olumsuz etkileri sebebiyle Anayasa'ya aykırı olduğunun ileri sürüldüğü de hatırlatılan gerekçede, şunlar kaydedildi:

"Kuralda sadece anılan projenin gerçekleştirilebilmesi hususundaki yöntem belirlenmiştir. Kural, projenin çevresel etkilerinin ortaya konulmasını, bu yönde gerekli çalışmaların yapılmasını, çevrenin korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesi için zorunlu, etkili ve işlevsel tedbirlerin alınmasını engelleyen bir ifade ve içerik taşımadığı gibi kuralın projenin gerçekleştirilmesi bakımından tarım arazilerinin, çayırların, meraların, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının, ormanların ve genel itibarıyla çevrenin korunmasına yönelik anayasal ilke ve kurallara uygun hareket edilmesi zorunluluğunu ortadan kaldıran bir yönü de bulunmamaktadır.

Ayrıca Anayasa Mahkemesinin 2016/133 esas sayılı kararında da belirtildiği şekliyle su yolu, idarenin düzenleyici işlemi niteliğinde olan imar planı kararıyla yapay olarak oluşturulduğundan esasında imar planının da bir parçası olup su yolunun planlama ve şehircilik ilkelerine aykırı olduğu iddiasıyla imar planının iptali talebiyle idari yargı mercilerinde dava açılmasına da herhangi bir engel bulunmamaktadır. Bu itibarla Kanal İstanbul ve benzeri su yolu projelerinin gerçekleştirilme yönteminin belirlenmesi kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında olup kamu yararı dışında bir amaç gözettiği de saptanamayan kuralın Anayasa'ya aykırı bir yönü bulunmamaktadır."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Ünlü çay markaları satılıyor! Sebebi popülerliğini yitirmesi

Ünlü çay markaları satılıyor! Sebebi popülerliğini yitirmesi