Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, CNN Türk'te katıldığı canlı yayında, dış politikada öne çıkan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’deki Suriyelilerle ilgili genel tartışmalara siyasi, insani, sosyal ve toplumsal bir açıdan bakılması gerektiğini belirten Çavuşoğlu, "Onurlu bir dönüşten bahsediyoruz. İnsanların ülkelerine dönmesini de sağlamak lazım, bunu da sağduyulu bir şekilde yapmak lazım. İnsan haklarına saygılı, uluslararası hukuka ve kendi anayasamıza uygun bir şekilde yapmak lazım." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin demografik yapısının bozulup bozulmadığına ilişkin bir soruya ise Çavuşoğlu, sınır bölgelerinde belli bir yoğunluğun olduğunu fakat Türkiye genelinde bir demografik bozulmanın olmadığını belirtti.
Suriyelilerin evlerine dönmeleri konusunda öncelikle can güvenliklerinin garanti altına alınması gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, "O insanlar evlerine döndükten sonra temel ihtiyaçlarını karşılamak lazım. Barınak, çocuklarına eğitim, hastane, iş imkanı yaratacak projeler gibi." ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, burada en önemli unsurun can güvenliği olduğunu, Suriye rejiminin "Geri dön." çağrısı yapmasına karşın kontrol ettiği yerlerdeki insanlara yeterli hizmetleri veremediğini dile getirerek ciddi sıkıntıların olduğunu gördüklerini, sahadaki gözlemcilerin bunları rapor ettiğini söyledi.
Suriyeliler dışında, Türkiye’nin topraklarına yasa dışı yollardan giren göçmenleri geri göndermeye devam ettiğini belirten Çavuşoğlu, geçen sene yurt dışına geri gönderilen göçmen sayısının yüz binlerce olduğunu, bu senenin ilk üç ayında 21 bin küsur göçmenin aynı işleme tabi tutulduğunu aktardı.
Çavuşoğlu, "Geçen yıl kaçak yollarla ülke içine girmeye çalışan 451 bin göçmenin ülkeye girişini engellemişiz. 2022’de ise şu ana kadar 127 bin göçmenin Türkiye’ye girişi engellendi. Duvarlar, çitler, optik kameralar gibi alınan tedbirler var. Zaten AB de alınan tedbirleri destekliyor. Sınırda inşa edilen duvarlar dahil projelere katkı sağlıyor. Onların da amacı Türkiye'ye gelmesinler, sonrasında Avrupa'ya gitme riski var." şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu, "Göçmen sorunu, sığınmacı sorunu Esad rejimiyle tanımadan da olsa angajmana girilebilecek bir sorun mudur?" sorusuna, "Uluslararası hukuk çerçevesinde çözümün bulunması gerektiği için BM ve uluslararası örgütlerin (rejimle) angajmana girmesi lazım. Rejim taahhütte bulunacaksa onlara bulunması lazım." yanıtını verdi.
"NATO'ya bağlı ülkelerin içinde savaş devam etsin arzusunda olanlar var"
İstanbul'daki müzakerelerden sonra Rusya-Ukrayna savaşının bu kadar uzayacağını düşünmediklerini aktaran Çavuşoğlu, "Ama NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'ndan sonra kanaat oluştu; bu savaşın devam etmesini isteyenler de var, NATO'ya bağlı ülkelerin içinde savaş devam etsin arzusunda olanlar var. Savaş devam etsin, Rusya daha zayıflasın diye." dedi.
Çavuşoğlu, Ukrayna'yı bir rekabet alanı olarak görmemek gerektiğini belirterek "Ama sadece bundan dolayı değil, sahadaki şartlar zorlaştıkça da (müzakereler) zorlaşıyor sadece bu durumu savaşın bitmesini istemeyenlere bağlamamak lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Türkiye’de buluşması ihtimalinin halen masada olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, "Prensip olarak her ikisi de bir araya gelme konusunda olumlu şeyler söylüyorlar, şartlar oluştuğunda." dedi.
"En hassas konu Kırım ve Donbas'ın statüsü"
Çavuşoğlu, Rusya’nın Ukrayna’nın tarafsızlığını, Ukrayna’nın da Rusya’ya karşı güvence istediğini aktaran Çavuşoğlu, "En hassas konu Kırım ve Donbas'ın statüsü, bana göre en zor konu bunlar, bunları belki ateşkesten sonra görüşme eğilimi olabilir." değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sürekli görüşmelerinde liderleri bir araya getirmek istediğini belirten Çavuşoğlu, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın ve bizim kararlılığımızda hiçbir geri adım yok. Sayın Cumhurbaşkanımız önümüzdeki günlerde liderlerle tekrar görüşecek, ben (Rusya Dışişleri Bakanı Sergey) Lavrov’la bugün, (Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro) Kuleba’yla dün görüştüm." dedi.
"Bu savaş ortamında turizm sezonunun en az şekilde etkilenmesi için çaba sarf ediyoruz"
Montrö’nün ihlal edilmesi talebiyle herhangi bir teklifin gelip gelmediğine ilişkin soru üzerine, Çavuşoğlu, doğrudan böyle bir teklifin gelmediğini, yaşanan süreçte ilk olarak Rusya’nın 4 gemisinin savaş başladıktan sonra geçmemesini istediklerini belirterek, "NATO'nun da bizim de (Karadeniz'de) katılacağımız önceden planlanmış bir tatbikatı vardı. Bunun için de İtalyan, İngiliz savaş gemilerinin Boğazdan geçmesi gerekiyordu. Onlara da böyle bir tatbikatı şimdi yapmamızın doğru olmayacağını, ertelememiz gerektiğini söyledik." ifadelerini kullandı.
Yaklaşan turizm sezonuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Çavuşoğlu, İngiltere, Almanya gibi Avrupa ülkelerinin yanı sıra Orta Asya, İskandinavya ve Balkan ülkelerinden ciddi sayıda insanın tatil için Türkiye’ye gelmesini, Ukrayna ve Rusya’dan ise turist sayısında düşüş bekledikleri ifade ederek, "Burada saydıklarım Antalya ile ilgili. Diğer yerlere gelen turistleri Avrupa’dan gelenlerle telafi edebiliyoruz. Turizm bakanımın bana anlattıklarını size aktarıyorum. Bu savaş ortamında turizm sezonunun en az şekilde etkilenmesi için çaba sarf ediyoruz." şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu, Ukrayna-Rusya arasındaki olası bir anlaşmada güvenlik boyutunun garantörlüğünü üstlenmek için aralarında Türkiye'nin de bulunduğu bazı ülkelerin prensipte bunu kabul ettiğini ancak Ukrayna'nın istediği şekilde garantörlük uygulamasının NATO'nun 5. maddesine benzer şekilde düzenlenmesi isteğine Ankara dahil herkesin "hayır" dediğini dile getirdi.
Ukrayna kriziyle Türkiye'nin önemini herkes gördü
Avrupa ve ABD ile ilgili ilişkilerin olumlu gelişmesiyle gümrük birliği, vize serbestisi, demir ve çelik üzerindeki vergilerin kaldırılması gibi konularda somut adımlar görülmesi anlamında emarelerin olup olmadığına ilişkin soruya Çavuşoğlu, söylemde olumlu emarelerin olduğunu ancak somut adımların görülmesini gerektiğini belirterek, "Ukrayna kriziyle Türkiye'nin önemini herkes gördü ama bunun geçici bir yaklaşım olmaması gerekiyor. Dün de önemimiz ortadaydı yarın da Türkiye’nin bölgesi ve ötesi için önemi daha da artacak." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, ABD'nin Türkiye'ye yönelik CAATSA yaptırımlarının kaldırılması konusunda emareler olup olmadığı sorusuna, "Daha esnek olduklarını görüyoruz, bir çözüm yolu bulmaya çalışıyoruz. (ABD Başkanı Joe) Biden ile Cumhurbaşkanımızın görüşmesinde Biden’ın teklif ettiği stratejik mekanizma kuruldu. Bakan yardımcıları düzeyinde Ankara’da görüşme gerçekleştirdik. 18 Mayıs’ta bakanlar düzeyinde görüşeceğiz." yanıtını verdi.
S-400 ve F-35 krizinde herhangi bir çözümün söz konusu olup olmadığına ilişkin soruya ise Çavuşoğlu, "Bu yaklaşım devam ederse şimdi olmasa bile önümüzdeki süreçte gelebileceğine inanıyorum.” diye konuştu.
"Kazma vurulduktan sonra 4-5 yıl içinde bu proje tamamlanır”
Mayısın üçüncü haftasında önce Filistin’e ardından İsrail’e gideceklerini belirten Çavuşoğlu, taraflarla diyaloğun her zaman faydası olduğunun altını çizerek, "Sadece (Filistin Devlet Başkanı Mahmud) Abbas değil Hamas da İsrail'le Türkiye ilişkilerinin normalleşmesinin kendileri için çok faydalı olduğunu söyledi ve Cumhurbaşkanımızdan ilişkileri normalleştirin diye talepte bulundular." ifadesini kullandı.
İsrail'le bir doğal gaz boru hattıyla ilgili soruya da "Bence olur" yanıtını veren Çavuşoğlu, “Öyle gözüküyor ki İsrail kara sularında ve kıta sahanlığında çok ciddi rezervler var. Bu rezervlerin uluslararası piyasalara ve özellikle Avrupa’ya gidebilmesi için en ekonomik olan güzergah Türkiye. Onun dışında bir alternatif uygun değil. Bu fırsattan istifade bu projeleri hayata geçirebiliriz. Karar alındıktan sonra, kazma vurulduktan sonra 4-5 yıl içinde bu proje tamamlanır.” dedi.