Soylu, Suriye’deki durumun ne kadar süre ile devam edeceğinin kestirilemeyeceğini vurgularken, yaşanan çatışmaların en kısa sürede sonlandırılması için uluslararası arenada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde önemli çalışmaların sürdürüldüğünü aktardı.
Bakan Soylu, Suriyelilerin "ben dönmüyorum" demesi halinde nasıl bir tavır takınılacağının sorulması üzerine; yapılan anketlerde güvenli bir ortam oluşması halinde Suriye’ye geri döneceğini söyleyenlerin oranının 65-70 civarında olduğunu ve bu oranın onların geri döneceğini gösterdiğini aktardı. Soylu’nun yorumlarına göre, Suriyelilerin ülkesine geri dönmeye başlaması bir kelebek etkisi yaratacak ve daha fazla insan dönüş yoluna girecek. Türkiye’de ikametgâh vasıtası ile kalan bir kısım Suriyelinin de bu saatten sonra bir problem çıkarması olası görülmüyor.
Şimdiye kadar kaç Suriyeliye vatandaşlık verildiği sorusunun üzerine Soylu, çocuklar da dahil olmak üzere toplamda 92 bin 280 Suriyeliye vatandaşlık verildiğini ifade etti. Bu sayı içerisindeki kişilerin 47 bininin ergin, 45 bin 280'i çocuk olduğunu belirten Soylu, yetişkin bireylerin büyük bölümünün mühendis, öğretmen ve nitelikli kişiler olduğu değerlendirmesini yaptı.
Şu anda İstanbul’da kayıtlı bulunan 547 bin Suriyeli olduğunu belirten Soylu, bunların zaten İstanbul'da yaşama hakkı olduğunu ve yeni kayıt açılmadığını vurguladı. Sadece üniversite kazandığında, ciddi iş kurduğu veya iş kuracağında, aynı zamanda bir sağlık meselesi söz konusu olunca yeni kayıt açıldığını söyleyen Bakan, yılbaşından bu yana 7 bin kişinin İstanbul'a kayıt olduğunu belirtti.
Kayıt altında bulunan Suriyelilerden herhangi bir terör örgütüyle bağlantısının tespit edilip edilmediğiyle ilgili soruya Bakan Soylu, bu sayının çok az olduğunu, sadece bir kişinin DAEŞ ile bağlantısının tespit
Bakan Soylu, gelen soru üzerine Suriyelilerin Türkiye'nin demografik yapısını değiştirmeyeceğini ifade etti.
Soylu, "FETÖ, Suriyeliler meselesinin neresinde? Araştırma ve incelemelerinize yansıyan bir şey var mı?" biçimindeki soruyu, şu şekilde cevapladı:
"Geçen hafta cuma günü İstihbarat ve Siber Daire Başkanlarımızı aradım. 'Şu Suriye meselesiy ile ilgili FETÖ hesaplarının bir analizini yapar mısınız?' dedim. Tam üzerine cuk oturmuş durumda. FETÖ hesaplarının tamamı bu meselelerin tahrikinde birebir pozisyon almış durumda."
"Terör örgütü DEAŞ'ın bu göç sağanağı vasıtasıyla Türkiye'ye sızmaya çalışması gibi bir saptamaniz var mı?" sorusu üzerine Soylu, şunları kaydetti:
"DEAŞ'ı da PKK'sı da var. Başka bir şey daha söyleyeyim. Sadece DEAŞ ve PKK değil. Aslında derdimizi anlatmakta zorlanıyoruz. Son 2-2,5 yıldır Edirne kara sınırından Yunanistan'a aşağı yukarı 8 bin FETÖ'cü geçti. Bu da yeni bir rakam. Peki bu hangi hattan geçti? Tam da o kaçak göçmen hattından geçti."
Soylu, Türkiye'deki Suriyelilerin hangi bölgelerden geldiği sorusuna şu yanıtı verdi:
"Türkiye'deki Suriyelilerin yüzde 64'ü Halep'ten, yüzde 8'i İdlib'den, yüzde 8'i Haseke'den, yüzde 5'i Rakka'dan, yüzde 5'i Deyrizor'dan, yüzde 4'ü Hama'dan, yüzde 4'ü Şam'dan ve yüzde 2'si Humus'tan geldi. Suriyelilerin, yüzde 17'si PYD'nin kontrol ettiği, yüzde 66'sı rejimin kontrol ettiği, yüzde 8'i muhalefetin, yüzde 9'u Türkiye'nin Fırat Kalkanı ile Zeytin Dalı harekatlarıyla kontrol ettiği yerden geldi."
Soylu'nun gazetecilerle buluşmasının sonunda, Göç İdaresi Genel Müdürü Abdullah Ayaz da bir sunu yaptı.
İçişleri Bakan Yardımcısı İse-posta Çataklı, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş ile Sahil Güvenlik Komutanı Tuğamiral Ahmet Kendir de uygulamada hazır bulundu.