23 Kasım 2024
weather
16°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkgün Gündem CHP-HDP-İP utanç üçgeni

CHP-HDP-İP utanç üçgeni

Ne terör umurlarında, ne S-400’lerden haberleri var. HDP üzerinden PKK’ya selam gönderiyor, FETÖ’nün İP’ine sarılıyorlar. ABD ve AB’nin tehditlerine seviniyor, ele geçirdikleri belediyelerde günlerini gün ediyorlar.

7 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
CHP-HDP-İP utanç üçgeni

TÜRKGÜN / HAKAN ÇAĞLAK

Türkiye, Cumhur ittifakı’nın gayreti ile etrafındaki kuşatmayı yarıp, hür, bağımsız, etkin ve saygın bir ülke olarak yoluna devam edebilmek için olağanüstü bir çaba harcıyor. Zilleti oluşturan CHP, HDP ve İP ise siyaset tarihinde görülmemiş bir pişkinlik ve vurdumduymazlıkla, dışarıdan gelecek baskı ve tehditler, ekonomide yaşanmasını umdukları olumsuzluklar ve terör örgütlerinin alçaklıkları ile hükümetin yıpranıp, bir belirsizlik ve kriz ortamı oluşmasını bekliyorlar. Zillet ortakları, yapılan operasyonlar, güvenlik güçlerimizin olağanüstü mücadelede sağladıkları yüksek başarı ve gelen şehitlere rağmen, terörden bir tek kelime dahi bahsetmiyorlar.

CHP’nin hafta sonunda Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde yaptığı çalıştay da terörle mücadeleden ve Türkiye’nin maruz kaldığı tehditlerden bir tek cümle dahi söz edilmedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, rakamlarla oynayarak, özellikle dışarıya karşı Türkiye’nin zor durumda olduğunun mesajını vermek için çırpındı. CHP’nin bu utanç verici siyaseti Amasya Belediyesi’ni ziyaret eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de gündemini oluşturdu. Bahçeli, “Bu CHP hangi ülkenin partisidir? Bu CHP kimlere tekmil ve selam vermektedir? Korkuları, sakladıkları hangi açıkları vardır da bu kadar aczin ve teslimiyetin pençesine düşmüşlerdir? İP, CHP, HDP arasında görüşülen, konuşulan, uzlaşılan hangi karanlık ilişkiler vardır?” diye sordu.

KILIÇDAROĞLU, SOĞANDAN BAHSEDİYOR, TERÖRDEN BAHSETMİYOR

Kılıçdaroğlu’nun her fırsatta ekonomideki kötü gidişatı dillendirdiğini anımsatan Bahçeli, “Mutfakta ateş varsa söndürülür. Ama ağlayan analara ne diyeceksiniz? Omuzlarda taşınan şehit naaşlarına nasıl bakacaksınız? Beka elden gittikten sonra neyin ekonomisinden bahsedeceksiniz? PKK’nın açtığı kuyuları nasıl kapatacağız? Bunu da soğan patatesle mi telafi edeceğiz? Türkiye yalnızca Suriyelilere 35 milyar harcamışken terörle mücadelenin maliyeti her gün artarken ekonomiden bahsetmek adamlık mıdır? Milli bekamızın soğan kadar da mı değeri yoktur?” diye sordu. Kılıçdaroğlu’nun İP ve HDP ile işbirliği yaparak gaflete düştüğünü söyleyen Bahçeli, “Sınır ötesinde oyun üstüne oyun vardır ama CHP’den ses yoktur. Bu CHP hangi ülkenin partisidir?” diye eleştiri getirdi.

CHP-HDP VE İP’DEN ‘FEDERASYON’ ANAYASASI HAZIRLIĞI

CHP, HDP ve İP, yeni bir Anayasa hazırlığı için çalışma başlattı. Ankara kulislerinde bu hamlenin asıl amacına ilişkin çeşitli iddialar dillendiriliyor. O iddialar arasında FETÖ için geri dönüş ortamı oluşturmakta var. Çalışmayı görev yaptığı üniversiteden KHK ile ihraç edildikten sonra CHP’den İstanbul milletvekili olarak Meclis’e giren Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu yürütüyor.

CHP, HDP ve İP’in yerel seçimlerdeki ittifakı, FETÖ için yeni bir yargı paketi, HDP’nin yönlendirmesiyle de yeni bir Anayasa hazırlıklarına başladı. Amaç, FETÖ için geri dönüş ortamı oluşturmak, PKK’nın önceliklerine göre, klişeleşmiş “Eşit Yurttaş” söylemi üzerinden bir tür “Federasyon Anayasası” hazırlamak. Irak’ta Amerikan işgaliyle varılan noktayı Suriye’de iç savaşla ulaşmaya çalışanlar Türkiye için de aynı senaryonun hukuki altyapısını oluşturma oluşturmaya girişti. Bunun için de PKK ve FETÖ’nün desteklediği millet ittifakı mensubu partileri yönlendirmeye başladı.

YİNE İBRAHİM KABOĞLU

Yenişafak’ın haberine göre, Mevcut ittifak, Türkiye’de yönetim sistemini istikrara kavuşturan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne karşı ciddi bir müdahaleye hazırlanıyor. PKK’nın hendek-barikat eylemleriyle yakıp yıktığı bölgelere yönelik operasyonlara, “TSK katliam yapıyor. Bu suça ortak olmayacağız” diyen isimler, anayasa ve yargı paketi sürecinin de aktörü konumunda. 793 Mehmetçiği şehit eden terör örgütüne bir bildiri ile destek verip kendilerini ‘Barış İçin Akademisyenler’ olarak tanımlayan grubun en ünlü siması İbrahim Kaboğlu. Kaboğlu yeni yargı paketi ve Anayasa çalışmalarına da öncülük ediyor.

CHP-HDP-İP İTTİFAKINA YÖN VERİYOR

KHK ile çalıştığı üniversiteden atılan Prof. Kaboğlu, milletvekili olarak görev yaptığı CHP grubunda ‘yeni anayasa ve yargı reformu’ hazırlıyor. Meclis’te bu amaçla bir komisyon kuran İbrahim Kaboğlu, İP ile HDP’nin birlikteliğini gizlemek için azami gayret gösteriyor. Sözde taslak metin partilere gönderiliyor; partiler görüş bildirip çalışmayı tekrar heyete gönderiyor. Korsan komisyonda HDP’yi Mithat Sancar, İP’i de Ahmet Kamil Erozan temsil ediyor. FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrası KHK ile ihraç edilen Kaboğlu gibi bir grup KHK’lı akademisyen de Meclis’teki gruba destek veriyor.

KAVALA’NIN ADAMI

Taslağı hazırlayanlar temelde iki motivasyonla hareket ediyor: Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ni değiştirip eskiye dönmek ve FETÖ ile PKK üyelerini soruşturmalardan kurtararak devlet kurumlarına yeniden sokmak. Gezi Parkı vandallığının finansörlerinden Osman Kavala’ya yakınlığıyla bilinen İbrahim Kaboğlu, önceki gün Anayasa Mahkemesi’nin skandal kararıyla da rahat bir nefes aldı. Yüksek Mahkeme, 2015-2016’daki operasyonlar sırasında PKK’ya destek veren akademisyenlere ‘terör örgütü propagandası’ suçundan ceza veren yerel mahkemenin ‘hak ihlali’ yaptığına hükmetti.

AYM üyelerini ortadan ikiye bölen karar ancak Başkan Zühtü Arslan’ın ‘ihlal var’ yönündeki oyuyla verilebildi. “Mehmetçiğin PKK’lıları öldürerek suç işlediğini” artık rahatça söyleme imkanına kavuşan Kaboğlu, HDP ve FETÖ’nün öncelikleri doğrultusunda hazırladığı anayasa taslağına son şeklini veriyor.

SKANDAL BİLDİRİ YOĞUN TEPKİ ALMIŞTI!

Halkın güvenliğini sağlamaya yönelik güvenlik güçlerince gerçekleştirilen operasyonlarda yüzlerce şehidin verildiği bir dönemde yayımlanan bildiri yoğun tepki almıştı.

OLMADI YURTTAŞLIK VERELİM

Ülkeyi bölmeye götürecek ‘federasyon anayasası’ niteliğindeki taslak, hendek-barikat eylemlerinde ‘demokratik özerklik’ çığlığı ters tepen PKK’nın yedekteki taktiği olan ‘eşit yurttaşlık’ fikrini öne çıkarıyor. Türkiye’deki her etnik grubu ırk temelli örgütlenmeye sevk etme amacı taşıyan ‘eşit yurttaşlık’ fikri, önce kültürel sonrasında da siyasi bağımsızlık yolunda altyapı oluşturuyor. Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı ve bütün etnik grupları bir arada tanımlayan Türk Milleti kavramını reddeden bu fikir, terörist başı Abdullah Öcalan’ın 1999’da yakalanıp İmralı’ya gönderilmesinin ardından PKK tarafından ‘kurtarıcı doktrin’ olarak sahiplenildi. Hendek- barikat eylemleri sırasında PKK ile siyasi uzantısı HDP’nin ‘demokratik özerklik’ dayatması iflas edince yeniden tedavüle sokulan bu kavrama, yerel seçimlerde HDP ile (gizli) ittifak yapan CHP de var gücüyle sarılıyor. MHP yönetimini FETÖ desteğiyle ele geçirmeye çalışmış ancak bu girişiminde başarısız olarak İP’i kurmuş Meral Akşener ise ‘federasyon anayasası’ temelinde HDP-PKK ile kurduğu ittifakı tüm maharetiyle gözlerden saklamaya uğraş veriyor.

KILIÇDAROĞLU’NDAN AYM’NİN SKANDAL KARARINA DESTEK!

Türkiye Anayasa Mahkemesi’nin skandal kararını konuşuyor. AYM, sözde “Barış Bildirisi” başlığı altında terör örgütü PKK’ya destek veren ve güvenlik güçlerinin yaptığı operasyonları itibarsızlaştırmaya çalışan imzacı akademisyenleri akladı. 2 oy hakkı bulunan Mahkeme Başkanı Zühtü Arslan’ın “ihlal” yönünde oy kullanması ile kamuoyunun büyük tepkisini topladı. Anayasa Mahkemesi’ne ilk destek ise son seçimlerde PKK’nın siyasi kanadı HDP ile ittifak yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu’ndan geldi. Kılıçdaroğlu, skandal kararı olumlu karşıladığını açıkladı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi’nin sözde barış bildirisine imza atan akademisyenlerle ilgili aldığı skandal karara destek verdiğini açıkladı. Devlete katil demenin önünü açan bu skandal karar büyük tepki toparken, terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile ittifak yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu ise bu skandal kararı olumlu karşıladığını açıkladı. Kılıçdaroğlu, “Karar doğru ama 1 oy farkla alınması demokrasi için kaygı verici” dedi.

TERÖRLE MÜCADELEYE ‘KIYIM’ DEMİŞLERDİ

Terör örgütü PKK, Temmuz 2015’ten sonra Doğu ve Güneydoğu’da kazdığı çukurlar ve tuzakladıkları bombalarla sivil-asker ayrımı yapmadan saldırılar düzenlemiş, 793 güvenlik görevlisi şehit olmuş, 300’den fazla sivil hayatını kaybetmişti. Türk Silahlı Kuvvetleri, PKK’ya yönelik “çukur” adı verilen operasyonlar düzenleyerek bu bölgeleri terörden temizlemişti. “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi” adıyla Ocak 2016’da hazırlanan metin, PKK’nın ülke güvenliğini ve birliğini tehlikeye attığı bir dönemde kaleme alınmış ve bin 128 akademisyen bildiriye imza atmıştı. Bildiride, güvenlik güçlerinin, terör örgütüne karşı yürüttüğü mücadele “devlet katliamı” olarak nitelendirilmişti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
ABD'de festivale saldırı: Çok sayıda ölü ve yaralı var

ABD'de festivale saldırı: Çok sayıda ölü ve yaralı var