CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun elektrik faturası eyleminin fiyaskoyla sonuçlanmasının ardından partisinin grup toplantısında kullandığı “Ya benimle yürüyün ya önümden çekilin” sözleri Cumhurbaşkanı adaylığının ilanı olarak değerlendirilmişti. Bu ifadelerin hem parti içine hem de 6+1’li masaya yönelik olduğu yorumları yapılmış ancak asıl hedefin adaylık yarışını bırakmayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu olduğu iddia edilmişti.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın isminin öne çıkması ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun adaylık yarışından çekilmemesi,CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının önündeki en büyük engel oldu. Mansur Yavaş’ın CHP Genel Merkezi’ni ziyareti Kılıçdaroğlu’nda rahatlama oluşturduysa da İmamoğlu’nun Karadeniz turuna çıkması adaylık yarışını kızıştırdı.
CHP MYK’da yapılan toplantıda Ekrem İmamoğlu’nun düzenlediği Karadeniz turu gündeme alındı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlık ettiği toplantıda MYK üyelerinin, İmamoğlu’nun gazetecileri de yanına alarak düzenlediği Karadeniz turunu “Cumhurbaşkanlığı adaylık ilanı” olarak değerlendirdiği iddia edilirken sürecin parti disiplinine aykırı bir şekilde ilerlediği belirtildi. Kılıçdaroğlu-Yavaş-İmamoğlu isimlerinin Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmalarında gündeme gelmesinin parti çalışmalarına gölge düşürdüğü ve Kılıçdaroğlu’nun çıkışlarının zayıf kalmasına yol açtığı ifade edildi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ziyaretle- rinin 6+1’li masanın ilerleyişine zarar verebileceği belirtilirken, ortak bir adayın belirlenmesine bu yarışın engel olabileceği belirtildi. Masada belirlenecek adayın saha zorlamasıyla dayatılmasının kabul edilemeyeceği yorumları yapıldı. Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul İl sınırları dışında düzelendiği gezinin masrafları da ayrı bir tartışma konusu haline geldi. Karadeniz turuna katılan gazetecilerin yol ve otel masraflarının kim tarafından karşılandığı da merak konusu oldu. (AA)
Kılıçdaroğlu sığınmacılara sığındı
Devlet kurumları önündeki eylemleri ile elektrik faturalarından umduğunu bulunamayan ve adaylık yarışında geride kalan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu şimdi de Suriyeli sığınmacılar konusunu istismar ederek gündeme gelmeye çalıştı. CHP tarafından 2016 yılında hazırlanan Suriyeli sığınmacılar raporunda entegrasyondan bahseden Kılıçdaroğlu bugün izlediği politika ile “zorla gönderilme” anlamına gelecek ifadeler kullanmaya başladı. Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, “Mayıs 2018'de açıkladığımız seçim bildirgemizde Orta Doğu Barış Teşkilatı kuracağımızı taahhüt ettik. Orta Doğu'da barışı sağlamak zorundayız. Güçlü olmak zorundayız” ifadelerini kullandı. Ancak Aynı CHP 2018 yılında kaçak bir referandumla Irak için bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasını desteklemişti. Geçtiğimiz aylarda da CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ve beraberindeki heyet Barzani’yi ziyaret etmişti. Kılıçdaroğlu akşam saatlerinde yayınladığı twitter mesajında da, “Kaçaklar ve sığınmacılar konusunda netim. Gidecekler” notunu paylaştı. Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun sözlerini akıllara getirdi. Kaftancıoğlu geçtiğimiz hafta, "21'inci yüzyılda 10 milyon yabancının geldiği bir ülkede ne yaparsanız yapın, evrensel hukuk diyorum; Avrupa ne düşünüyor, Amerika ne düşünüyor bunu bırakın, evrensel hukuk kuralları çerçevesinde bu insanların tamamını göndermek gibi bir gerçeklik yoktur" demişti. Partisinin grup toplantısında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik de, “Bu memleketin mahallelerini kaça sattın arkadaş? Avrupalılar rahat etsin diye bu ülkeye terörü getirdin” ifadelerini kullanan Kemal Kılıçdaroğlu, terörün bitirilmesi için getirilen Suriye ve Irak tezkerelerine partisiyle birlikte hayır oyu kullanmıştı. Ayrıca 2015 yılından sonra başlayan terörle mücadele sayesinde terör bitme noktasına geldi.
