Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Beştepe Sergi Salonu'nda düzenlenen Muhtarlar Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
Yoğun kar yağışı sebebiyle bazı muhtarlarımız bugün aramızda olamadılar. Muhtarlarımızla geniş katılımlı ilk toplantımızı Ocak 2015'te yapmıştık. Bugün de 1500 muhtarımızla bir aradayız.
İçişleri Bakanlığı'mız bünyesinde daha etkin şekilde kullanılan Muhtarlık Bilgi Sistemi kurduk. Muhtarlarımızın taleplerini takip etmek üzere Vali Yardımcısı, Genel Sekreter Yardımcısı düzeyinde muhataplar belirlenmesini temin ettik.
19 Ekim tarihini Muhtarlar Günü olarak belirledik. Muhtarların özlük haklarında, SGK primlerinin devlet tarafından ödenmesi, maaşlarının arttırılması başta olmak üzere pek çok önemli iyileştirmeler yaptık. Bizden önce bunlar yoktu.
Muhtarlara maaş müjdesi
Sizlere bir de müjde vermek istiyorum. Hükümete geldiğimizde muhtar maaşları 97 liracıktı. Bu yılbaşı itibariyle 3392 lira seviyesine çıkarmıştık. 1726 lira tutarındaki SGK primlerini de karşılamaya başlamıştık.
Muhtar maaşlarının asgari ücretin altında kalmasına gönlümüz razı olmadı. Yaptığımız değerlendirme sonunda muhtar maaşlarını Asgari Ücret seviyesine, yani 4250 liraya yükseltme kararı aldık. Birileri atar tutar, biz yaparız. Hayata geçmesi için kanuni değişikliği en kısa zamanda yapacağımız maaşların muhtarlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Lafta değil.. Ben icraat konuşuyorum.
Muhtarlık hzimet binalarıyla ilgili proje çalışmalarını tamamladık, yerlerini önemli ölçüde belirledik, inşasına yakında başlıyoruz. Kadın muhtarlarımızın görev yaptığı yerelere öncelik vermek üzer emuhtarlık hizmet binalarımızı güvenlik kamerası sistemi ile donatıyoruz.
"Bir sonraki toplantıyı kadın muhtarlarımızla yapacağız"
Muhtarlar toplantımızı 51. buluşma ile yeniden başlatıyoruz. 2,5 yıllık aranın ardından sizlerle birlikte olmanın bahtiyarlığı içindeyim. Gerek koronavirüs salgınına, gerekse sel ve yangın felaketlerine karşı verdiğimiz mücadelelerimizde muhtarlarımız ilk saflarda yer aldılar.
Bugün bir kez daha hissettik ki muhtarlar candır. Aramızdaki gönül bağının derinliğini anlayamadığı için bu buluşmaları taklit etmeye kalkanalr olsa da biz muhtarlarla aramıza kimseyi sokmayız. Bizim sizinle kader bağımız var. 24 yıl önce siyasi hayatımız bitirilmek istenirken bu kardeşiniz için gazeteler 'muhtar bile olamaz' diye başlık attılar. Bu ifade zihin dünyalarında muhtara biçtikleri değeri gösteriyor. Kim bu zihniyet? CHP...
İşi gücü bunların mühür toplamak, toplattırmaktır. Siz şimdi onların muhtar sevdalısı kesildiklerine bakmayın, ellerine fırsat geçtiğinde muhtarlıkların da kapısına kilit vurmaktan vazgeçmezler. Muhtarın yanına sekreter koyacakmış. İnanıyor musunuz bunlara? İşleri güçleri palavra.
Önce elinizdeki belediyelerle gelin de bizim muhtar kardeşlerimize oralardan destek verin de görelim. Elinizdeki belediyelerde buyrun elinizi tutan mı var? Ücretsiz elektrik verin. Bir defa elektrik olayı belediyelerin mi elinde? Belediye ile alakası yok. Böyle bir yalan söyleyen ana muhalefetin başıdır. Dürüstlük bunların semtine uğramamış. Bu oyunları muhtarlar bozacak.
Tüm gayretlerine ne bizim önümüzü kesebildiler ne de sizin mühürlerinizi kırabildiler. Bir sonraki toplantıyı da inşallah ülkemizdeki kadın muhtarlarımızla yine bu salonda yapmayı planlıyoruz. Sadece kadın muhtarlarımız. Birileri niye bunu sadece kadınlarla yapıyor diyebilirler. Hiç takmayın kafanıza. Biz kadınlarla verilecek mücadelenin ne kadar kutsal olduğunu biliriz.
"Yapamaz diyen o koskoca ülkeler bizden bu uçakları istiyor"
Muhtarlar buluşmamız ülkemizin en büyük, kapsamlı demokrasi şölenlerimizden biri olarak siyasi tarihimize geçmiştir. Böyle bir salon bu devlette bugüne kadar olmamıştı. Sizlerin bu buluşması var ya sizi sevmeyenlere bir ders oluyor.
Geçtiğimiz 20 yılda yaşadıklarımız ileride üzerinde yıllarca çalışılsa da yetmeyecek dersler içeriyor. Bu süreçte asırlar boyunca bize 'Siz yapamazsınız' dediler. Uçaklarımızı mı, İHA'ları yaptık mı? Silahlı hava araçlarımızı yaptık mı? Bizden kimler bunlardan istiyor biliyor musunuz? 'Yapamaz' diyen o koskoca ülkeler bizden bu uçakları istiyor. Bu süreçte asırlar boyunca 'Sizin çapınız da gücünüz de yetmez' dedikleri ne varsa hepsini başarabileceğimizi gösterdik.
Tek parti faşizmini yüceltenlerin, darbeleri savunanların hala aynı yerde duruyor olmasının başka izahı var mı? Terör örgütlerinin payandalığına soyunarak kaos denemelerinin tetikçiliğini yaparak hala ortalarda dolaşanların başka izahı var mı?
20 yılda eser siyasetiyle eksikleri tamamlarken her günümüz bu habis zihniyetle mücadeleyle geçti. Sağlıkta dev şehir hastaneleri gibi projeleri bunlara rağmen yaptık. O büyük ülkeler gelip bu projeleri inceliyor.
Terör örgütlerinden suç çetelerine kadar milletimizin canına kasteden yapıları bunlara rağmen çökerttik. Terör örgütlerinin inlerine girmek suretiyle bunları çökerttik, çökertiyoruz. Geceleri benim vatandaşım huzurlu şekilde sokağa çıkabilmeli.
Ulaştırmada göreve geldiğimizde 6100 km bölünmüş yol vardı, 28 bin 500 km'ye çıkardık. 26 havalimanı vardı, şimdi 56 tane var. Her havalimanının olduğu ilde yarım saatte evine ulaşıyorsun. Bunların aklı neredeydi, neden yapmadılar?
Bunlar durup dururken olmadı. Bu iş akıl işi. Biz Şanlıurfa - Adıyaman arasında Keban'ın üzerine Nisibi Köprüsü'nü yaptık. Türkiye bir devrim, dünyada bir değişim yaşayan ülke. Yap-işlet-devret'le yapıyoruz. Bay Kemal bu nedir diyor? Kolay değil bunları öğreneceksin.
Arkadaşlarımız anlatıyor ama anlamıyor. Basmıyor. Şehir hastanelerini yaptık, nasıl yaptınız diyor. SSK'nın başında değil miydi bu? Rahmetli Savaş Ay bir programında bunu gayet güzel anlatmıştı. SSK'yı batıran şahıstır bu. Rezil etti kurumu. Bu hastanelerde rehin alınan ölülerimiz vardı. Şimdi böyle bir şey söz konusu değil.
"Ülkemizi dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına sokma hedefimizi sürdürüyoruz"
Sanayide verdiğimiz destekler sayesinde ülkemizi dünyada üretim merkezi haline getirmeyi bunlara rağmen başardık. Teröristlerle nasıl başedeceksin.. Mühimmatın olursa başedersin. Bunlar yerli tabanca, tüfek bile yapamıyordu. Biz şimdi bunları yapıyoruz. Ekonomide 85 yıldır ayaklarımızda duran prangaları birer birer kırarak ülkemizi dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına sokma hedefimizi bunlara rağmen sürdürüyoruz.
Ülkemizi bir takım kifayetsiz muhterisin kendi kısır çıkarlarına uğruna Pensilvanya ve Kandil'in ikitdara geliyoruz çemkirişlerine maruz bırakanları Allah da millet de affetmez. 2023'te böyle bir hayati tercihte bulunacağız. Sizlerden destek vermenizi istiyorum.
Döviz kuru açıklaması
Ülkemiz için büyük hayaller kurarken insanlarımızın günlük hayatında yaşadığı sıkıntıları da görmezden gelmiyoruz. Gezi olayları ile başlayıp darbe girişimleriyle süren, bir süredir kur-faiz-enflasyon şer üçgeninde tekrar sergilenmeye başlayan serencamın her vatandaşımıza maliyeti olmuştur.
Asgari ücretten memur maaşlarına kadar insanımızı fahiş fiyat altında ezdirmeyecek düzenlemelere gittik. Ocak ayı itibariyle herkes bu artışları hayatında görmeye başlayacaktır. Kimse abuk sabut fiyatlandırma peşinde koşamayacaktır.
Piyasalarda bir daha dengesiz döviz talebinden kaynaklanan bir dalgalanmanın yaşanmayacağını düşünüyoruz. Kur gibi enflasyonun üzerindeki köpüğü de kısa sürede alacağımıza inanıyoruz. Böylece maaşlarda yaptığımız artışlar daha anlamlı hale gelecektir.
Salgının yol açtığı belirsizlik arttıkça Türkiye'nin önündeki fırsatlar kazanca dönüşmeyi sürdürüyor. Dünya, Türkiye'nin adımlarını yakından takip ediyor. Sıkıntılarımız yanında umutlu olmak için de çok sebebimiz var. Programımızın bizi nereden nereye taşıdığını yaz aylarına doğru çok daha iyi göreceğiz. Artık piyasalarda bir daha dengesiz döviz talebinden kaynaklanan dalgalanmanın yaşanmayacağını düşünüyoruz.