21 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Gündem Dik yamaçlarda seracılık yapıyorlar

Dik yamaçlarda seracılık yapıyorlar

Zorlu coğrafi şartlara sahip Doğu Karadeniz Bölgesinde bölge üreticileri genellikle bu durumdan olumsuz olarak etkileniyor. Bir insanın ayakta durmakta zorlanacağı kadar dik yamaçlarda üretim yapan Trabzon’un Akçaabat ilçesine bağlı Kirazlık Mahallesi’ndeki sera sahipleri ise, işlerini büyük keyif ile yaptıklarını ve durumdan şikâyetçi olmadıklarını söylüyorlar.

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Dik yamaçlarda seracılık yapıyorlar

Zorlu coğrafi şartlara sahip Doğu Karadeniz Bölgesinde bölge üreticileri genellikle bu durumdan olumsuz olarak etkileniyor. Bir insanın ayakta durmakta zorlanacağı kadar dik yamaçlarda üretim yapan Trabzon’un Akçaabat ilçesine bağlı Kirazlık Mahallesi’ndeki sera sahipleri ise, işlerini büyük keyif ile yaptıklarını ve durumdan şikâyetçi olmadıklarını söylüyorlar.

Üretici Nazmiye Yetim, çalışma koşullarını zorlayan sebebin eğimli arazi değil sıcak havalarda çalışmak olduğunu belirtirken, yaptıkları işin zahmetli yönleri kadar keyifli taraflarının da olduğunun altını çiziyor.

Yaklaşık olarak 2 senedir sera üreticiliği yaptığını ve seralarda domates ve salatalık yetiştirdiğini söyleyen üretici Nazmiye Yetim, işinin ne kadar zor olsa da keyifle çalıştıklarını söylüyor. Para kazanmanın o kadar kolay olmadığını ve yaptıkları işin kolay ve zor yönlerine katlanmaları gerektiğinin bilincinde olduklarını belirtiyor.

Bir başka sera üreticisi Seher Bostan ise, özellikle eğimli arazide çalışmanın zorluklarından bahsederek “Seramızın meyilli arazide olması çalışmamızı tabi ki zorlaştırıyor. Her şeyde olduğu gibi seracılığın da zahmeti var. Dolayısıyla zahmetsiz iş yok. Tek sıkıntımız pazarlama. Ürünü satmaya kalkınca zorluklar yaşıyoruz. Fiyat konusunda piyasada belirsizlik var” diye konuştu. 

“Seracılık yapılan araziler, yüzde 50-60 eğimli yamaçlar.”

Önceki dönemlerde sahile yakın yerlerde seracılık yapılırken, yapılaşma ve imar nedeniyle sera üreticiliğin zamanla bölgenin yüksek yerlerine doğru ilerlediğini söyleyen Trabzon Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Cemil Pehlivan, Karadenizli üreticinin her engele rağmen üretime devam ettiğini ve zorluklarına rağmen dik yamaçlarda üretimi sürdürdüğünü belirtti. Pehlivan, bulundukları bölgenin eğiminin yüzde 50-60 civarında olduğunu söyledi. Sadece Trabzon’da 411 adet sera olduğunu ve bunların hepsinin aktif olarak işletilmediğini bununla birlikte çalıştırılmayan seraların da aktif hale getirilmesi gerektiğini söyleyen Pehlivan, aktif haldeki seralardan yıllık, yaklaşık olarak bin 300 ton, sera dışından ise yaklaşık 23 bin ton üretim yapıldığının altını çizdi. Trabzon’da bulunan yaklaşık bir dekar serada genellikle salatalık ve domates yetiştiriliyor. Yapılaşma ve imar sebebiyle sahilde olan seraların çoğu yıkıldı ve tarımsal üretim ne hikmetse yüksek rakımlara doğru ilerletildi. Tüm bunların sonucunda 500-600 rakımdaki yerlerde seracılık ve üreticilik yapılıyor ve bundan sonraki planlamanın yüksek kesimlere göre yapılması gerekiyor.

“Üretim yapılan yerin bir karış üstü gökyüzü”

Üretim yapılan yerin yüksekliğine dikkat çeken Pehlivan, Üretim yapılan yerin bir karış üstü gökyüzü olduğunu ve şehir planlaması yapılırken tarımsal alanların göz önünde bulundurulması gerektiğine; tarım arazilerinin daha sonra yapılaşmaya açılmayacak şekilde konumlandırılması gerektiğinin altını çizdi. Sera üretiminin yüksek kesimlerde yapılmasının hem iş gücü hem de maddi açıdan pahalıya mal olduğunu söyleyen Pehlivan, Osmanlı’daki ecdadımızın sebze üreticiliğini şehrin etrafındaki alanlarda yaptığını bunun sebebinin ise tüketicilerin ürünlere rahatça erişmesi olduğunu söyledi. Ne yazık ki artık böyle bir olanağın olmadığına dikkat çeken Pehlivan, zor şartlarda, neredeyse gökyüzüne bir karış mesafede üretim yapmaya çalışıyoruz" ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
"S-400 anlaşması NATO hukukuna aykırı değil"

"S-400 anlaşması NATO hukukuna aykırı değil"