Avrupa Birliği (AB) ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Başkanı Faruk Kaymakçı, Akra Otel'de düzenlenen ve Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği'nin (ANSİAD) ev sahipliğinde, AB tarafından finanse edilen Sivil Toplum Diyaloğu Programı kapsamında hayata geçirilen 'Girişimciliğin Ortak Dili' projesinin tanıtım toplantısına konuk olarak katıldı.
Toplantıya, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin ile beraber ekonomi alanındaki derneklerin yöneticileri, sivil toplum örgütlerinin yöneticileri ve bazı dernek üyeleri katılırken, Dışişleri Bakan Yardımcısı Başkanı Faruk Kaymakçı, AB hakkında sunu yaptı. 9 soruluk bir anket düzenleyen Kaymakçı katılımcılarla beraber interaktif bir sunu gerçekleştirdi.
Kaymakçı, gelen yanıtlara göre sunumunu sürdürürken, Girişimciliğin Ortak Dili projesinin 222 bin 174 Euro'luk bütçe ile ülkemizde bu hususta planlanan 40 proje arasında en büyük bütçeye sahip olma özelliğini taşıdığını açıkladı.
Antalya’da AB’ye katılımdan önce fonlar kapsamında bu zamana kadar 40 projenin hayata geçtiğini ve bu proje bedellerinin 56,3 milyon Euro’yu bulduğunu ifade etti.
“AB'YE ÜYELİK EGEMENLİĞİ KAYBETTİRMEZ TAM AKSİNE EGEMENLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRİR”
Avrupa Birliği’ne dair birtakım bilgileri katılımcılarla paylaşan Kaymakçı, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkma kararını, egemenliğini kaybedeceği kanaatsiyle aldığını açıkladı. Faruk Kaymakçı, konuşmasına "Egemenliklerini Brüksel'den Londra'ya geri almak için ancak iki yıldır çıkamıyorlar. Artık egemenliklerin paylaşıldığı bir dünyada yaşıyoruz dedi. Cep telefonlarından, bindiğiniz arabalar ve yediğiniz yemeklerin dahi küresel bir karışımdan oluştuğuna dikkat çeken Kaymakçı, konuşmasına, “Dolayısıyla AB'ye üyelik egemenliği kaybettirmez tam aksine egemenliğimizi güçlendirir. İhraç edeceğiz, üreteceğiniz. Şeklinde devam etti. Her malın, AB'nin belirlediği kurallara ve standartlara makul olmak zorunda olduğunu ve sizin o kuralların oluşumuna, yapılışına üye ülke olarak katkıda bulunamıyorsanız hiçbir şey yapamayacağınızı açıkladı. Kaymakçı, Birleşik Krallık bunu denedi ancak şu anda hala AB'den çıkabilmiş değil. Avrupa Birliği-AB, egemenliklerini paylaştıkları kendi rızasıyla katıldıkları bir yapı" olduğunu ifade etti.
“İNSAN HAKLARIYLA HERKESİN ÖRNEK ALDIĞI BİR ÜLKE HALİNE GELMEMİZ ÖNEMLİ.”
Türkiye'de demokratik standartlarla dair bir önyargı bulunduğunu söyleyen Faruk Kaymakçı, bunun 2015'ten bu yana yaşanan travmanın sonuçları olduğunu açıkladı. Faruk Kaymakçı, "Bizim derhal hain darbe girişimini geride bırakmamız gerektiğini ve, Türkiye'yi yeniden 1999'dan, hatta 2005'e kadar getirdiğimiz noktada, yani demokrasisi, insan haklarıyla herkesce model aldığı bir ülke haline gelmemizin önemli olduğunu ifade etti. Türkiye’nin bugün AB'ye üye olduğunda Almanya, Fransa, Birleşik Krallık ve İtalya ile aynı yetkiye sahip olacağını da vurguladı.
"BİZ BÜYÜKLÜĞÜMÜZÜ BİR DEĞER HALİNE GETİRİRSEK BU MESELEDEN KURTULMUŞ OLURUZ.”
Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nin de NATO'nun da üyesi olduğunu hatırlatan Kaymakçı, konuşmasına şöyle devam etti:
"Biz büyüklüğümüzü bir değer haline getirirsek bu meseleden kurtulmuş oluruz. Milli gelir düzeyimiz çok kötü değil ancak buradaki problem tarım ve bölgesel farklılıklar. Kaymakçı, ülke istihdamımızın yüzde 20-25 civarının hala tarım sektöründe olduğunu ve bölgesel gelir farklılıklarının AB ortalamasının çok üzerinde olduğunu savundu. Sözlerinde şu cümlelerle devam etti: “Bu şu anlama geliyor; AB'nin bütçesi 160 milyar Euro. Bunun 60 milyar Euro'su üye ülkelerin tarımına ya da bölgesel farklılıklarına gidiyor. Bugün Türkiye, AB üyesi olursa AB bütçesinden Türkiye'ye aşağı yukarı 15-17 milyar Euro verilmesi gerekiyor ve bunu kimse vermek istemiyor. Konuşmasının devamında ise, “Bizim bir an önce tarımımızı modernleştirip, istihdamı daha fazla hizmetlere, ticarete kaydırıp, bu dengesizliği ortadan kaldırmamız gerekiyor." olarak davam etti.
Düzenlenen konserin bitimiyle gece sona erdi.
