Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından İskenderun'da enkaz altında bulunan Ahmet Erol Yılmaz, tam 72 saat sonra ekipler tarafından enkaz altından çıkarılmıştı. Yılmaz'ın görevlilerle enkaz altından gerçekleştirdiği diyalog ise Türkiye'nin gündemine düşmüştü.
"KÜFÜRLÜ ESPRİ OLDU"
Defalarca adıyla kendisine seslenen görevlilere esprili bir dille sitem eden Yılmaz, "Enkaz altındayken telefon cebimdeydi, çıkarıp baktığımda, göğsümün üzerinde parmağımın uzunluğunda vida vardı. Hem depremde hem de vidadan kurtuldum. Aynı gün 2 kere ölümden döndüm. 3'ncü gün AFAD geliyor, arkadaşlarımın yönlendirilmesi ile gelir gelmez benim oraya giriyorlar. AFAD ses veriyor, 'Ahmet, Ahmet, Ahmet' diye. Ben de başlıyorum 'buradayım, arada 1 dakika geçiyor buradayım' en sonunda küfür etmeye başlıyorum. Neyse beni buldular. Beni bulan AFAD ekibine anlatıyorum, zaten su yok, ağzımız yüzümüz kurumuş, susuzluktan çatlıyor, siz Ahmet Ahmet diyorsunuz zaten yaşadığımız belli her şey ortada siz Ahmet diyorsunuz ciğerimiz sökülmüş dudaklarımız çatlamış orada küfürlü espri oldu. Milletimizi sağ olsun o anki stres ve sıkıntıyla verilen küfre gülümseme tebessüm olmuş. Allah razı olsun. Tarsus'tayım Allah razı olsun, devletimden de milletimden de diyecek bir şey bulamıyorum" dedi.
"SOL AYAĞIM BÜYÜK İHTİMALLE BİLEĞİMDEN KESİLECEK"
Depremde ayağı ve kalçasından yara aldığını belirten Yılmaz, "Ameliyat olacağım, büyük ihtimalle sol ayağım bileğimden kesilecek. 3 ay içinde 3 kere trafik kazasında geçirdim. 3 aracı da hurdaya verdim, arabalar paramparça oldu. Öldürmeyen Allah öldürmüyor. Sakin olmak en güzeli, sakin olmasaydım, şimdi ölmüştüm" şeklinde konuştu.
Enkaz altında mutlu olduğunu da belirten "Enkaz altında mutluydum, hiç karamsar düşünmedim, depremi atlattım, kurtuldum, göğsümdeki vida kurtuldum. Dedim ben burada çıkarırım, çok şükür çıktım" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA