İsmail Kılıçarslan, Yunan bayrağına sarıldığı pozu paylaşarak Türk-Yunan gerginliğinde Yunanistan’ın safında yer tuttuğunu ilan eden FETÖ'nün "vatansız" çocuğu Enes Kanter'e çok sert tepki gösterdi. Kılıçarslan, “FETÖ’cülük nedir?” diye sorsanız bana, mücessem haliyle Enes Kanter denen vatansızı gösteririm size" ifadelerini kullandığı Yeni Şafak'taki yazısında şunları kaydetti:
"Yunan bayrağına sarılmasından Yunan medyasına verdiği “ezbere demeç”e kadar çalışılmış, hazırlanılmış bir kötülük kampanyası yürüttü bu vatansız it. Temel amacı da Türk-Yunan gerginliğinde Yunanistan’ı savunup ekstradan Türkiye’yi “göçmen katili” olarak göstermekti.
“FETÖ’cülük nedir?” diye sorsanız bana, mücessem haliyle Enes Kanter denen vatansızı gösteririm size. Dinini, ahlakını, vicdanını, vatanını, bedenini, her şeyini satabilme yeteneğiyle donanmış insanlara “FETÖ’cü” denir çünkü.
Son günlerde yaptıkları “süt parası” bilmem ne muhabbetleri de malum, yürüttükleri kötülüğe dâhil. Aşağılık, süfli amaçları için bebekleri kullanmaktan çekinmeyen bir vatansız itler topluluğu çünkü FETÖ’cüler.
Her seferinde “insan olmanın ve insan kalmanın asgari şartları”nı gündem edip FETÖ’cülerin bu yaptıklarını anlamaya çalışan arkadaşlarımızı görünce “asıl suç bizde” diyorum. Asıl suç bizde çünkü bu vatansız itlerin bize ve Türkiye’ye yaptıklarını ve yapmaya çalıştıklarını unutmaya meyyal bir zihnimiz var. Tekraren: Unutursak kalbimiz kurusun.
Oysa cümle basit olmalı: “FETÖ’cüler, insanlık düşmanı vatansız itler topluluğudur ve cezadan başka hiçbir dilden, hiçbir karşılıktan anlamazlar. Islah edilemezler, yola getirilemezler.”
Duam da şudur: Zafer Biryol denen vatansız it nasıl ki saklandığı fare deliğinde kıskıvrak ele geçirildiyse Enes Kanter isimli vatansız it de kıskıvrak ele geçirilsin ve sarıldığı Yunan bayrağının direğiyle baş başa kalsın.”
“FETÖ ile mücadeleyi daha yumuşak yöntemlerle yapalım” teklifiyle gelen hiç kimseye ama hiç kimseye hakkım helal değildir. Benim hakkım helal olmadığı gibi zannediyorum Erol Olçok ağabeyden Halil Kantarcı yoldaşa, İlhan Varank hocadan Mustafa Cambaz ağabeye kadar hiçbir şehidimizin de hakkı helal değildir.
Kansızlarla vatansızlara dünyayı dar etmek yahut onlara dünyayı dar etmeye çabalarken can vermek boynumuzun borcudur. Her birimizin boynumuzun borcu."