Türkgün Gündem Hulusi Akar'dan Ege ve Doğu Akdeniz açıklaması

Hulusi Akar'dan Ege ve Doğu Akdeniz açıklaması

Bakan Akar, "Türkiye Doğu Akdeniz ve Ege'de oldubittilere müsaade etmeyecektir" dedi.

Bakan Akar, "Türkiye Doğu Akdeniz ve Ege'de oldubittilere müsaade etmeyecektir" dedi.

Akar, Yunanistan yetkililerinin Ege ve Doğu Akdeniz'e yönelik açıklamalarına ilişkin AA muhabirinin sorusunu yanıtladı.

Sağduyu, iş birliği çağrısında bulunan Bakan Akar, Türkiye'nin haklarını korumada kararlı olduğunu belirtti. Ege ve Doğu Akdeniz'de bulunan enerji kaynaklarının barış, diyalog ve ortak kalkınmaya köprü olması gerektiğini ifade eden Akar, barış dolu bir gelecek için tüm kıyıdaşların mutabakatıyla deniz yetki alanları sınırlarının belirlenmesinin şart olduğunu söyledi.

Bölgede uluslararası hukuku istismar ederek yapılan gasp girişimlerine göz yumulmayacağının altını çizen Akar, "Türkiye, Doğu Akdeniz ve Ege'de uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının yanı sıra garantör ülke olması nedeniyle KKTChalkının haklarını da her zaman korumaya ve oldubittilere müsaade etmemeye kararlıdır." diye konuştu.

İyi komşuluk çağrısı

Türkiye'nin, tüm sorunların uluslararası hukuk, iyi komşuluk, karşılıklı iyi niyet ve saygı çerçevesinde, diyalog ve müzakere yoluyla, barışçıl yöntemlerle çözülebileceğine inandığını dile getiren Akar, bu prensip doğrultusunda hareket ettiğini, muhataplarından da aynı hassasiyeti beklediğini vurguladı.

Başka devletlerin bir karış toprağında dahi gözü olmayan Türkiye Cumhuriyeti'nin, uluslararası hukuka uymayı kendisine ilke edindiğini vurgulayan Akar, "Türkiye Cumhuriyeti, milli hak ve menfaatlerini etkin, caydırıcı ve saygın milli güç unsurlarıyla gerektiğinde korumaya da hazırdır." mesajı verdi. 
Bakan Akar, karşılıklı güven, barış ve istikrarı zedeleyen adımlardan uzak durulması gerektiğini de kaydetti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün İslam ve Ahlak Kaza Namazlarında Ezan ve Kamet Şart mı? İşte Merak Edilen Diyanet Görüşü

Kaza Namazlarında Ezan ve Kamet Şart mı? İşte Merak Edilen Diyanet Görüşü

Kaza namazlarında ezan ve kamet okunması gerekir mi? Diyanet, bu sıkça sorulan dini meseleye açıklık getirdi. İşte detaylar...

Kaza namazlarında ezan ve kamet okunması gerekir mi? Diyanet, bu sıkça sorulan dini meseleye açıklık getirdi. İşte detaylar...

MUHABİR: Eylül Şahin

Vakti geçip kılınamayan namazlar, kaza edilerek telafi edilirken bazı sorular da beraberinde geliyor: Kaza namazlarında ezan okunur mu? Kamet getirmek gerekir mi? Diyanet İşleri Başkanlığı, bu konuda önemli bir açıklama yaptı. İşte detaylar…

🕌 Kaza Namazı Nedir ve Neden Kılınır?

İslam’da beş vakit namazın her biri belirli zaman dilimlerinde kılınmakla yükümlüdür. Ancak çeşitli nedenlerle bu vakitler kaçırılabilir. Bu durumda Müslümanlar, dini sorumluluklarını yerine getirebilmek için “kaza namazı” kılar. Kaza namazı, geçmişte kılınamayan farz namazların sonradan telafi edilmesi anlamına gelir.

📢 Kaza Namazlarında Ezan ve Kamet Getirmek Gerekir mi?

Diyanet İşleri Başkanlığı, bu konuda sıkça sorulan "Kaza namazında ezan ve kamet getirmek gerekir mi?" sorusunu net bir şekilde yanıtlıyor:

🔹 Ezan ve kamet, vaktin değil namazın sünnetidir.
Bu sebeple kaza namazı kılarken de ezan ve kamet sünnet olarak uygulanabilir.

🔹 Kaza namazı ezansız ve kametsiz de geçerli olur, ancak eksik olur.
Yani bu sünnetleri terk ederek de kaza namazı kılınabilir fakat dini bakımdan eksik bırakılmış olur.

🔹 Birden fazla kaza namazı kılınacaksa:

Her bir namaz için ayrı ayrı ezan ve kamet getirmek daha faziletlidir.

Ancak yalnızca bir kez ezan okunup, her kaza namazı için ayrı kamet getirilmesi de yeterli görülür.

Kaynak: (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, II, 57-58)

📌 Kamet Nasıl Getirilir?

Kamet, namazın başlayacağını haber veren ve ezana benzer ifadeler içeren bir uygulamadır. Ezandan farklı olarak şu cümle eklenir:

"Kad kâmeti’s-salât" (Namaz başlamıştır)

Kamet, cemaatle ya da bireysel olarak kılınacak farz namazlardan hemen önce getirilir ve sünnettir. Özellikle kaza namazlarında da bu sünneti yerine getirmek, ibadetin ruhunu ve düzenini korumak açısından önem taşır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *