TOLGA POLAT / TÜRKGÜN
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk'ten Mehmet Akif Ersoy'un sorularını yanıtladı. CHP Kurultayı'nın yerel seçimlerden önce yapılması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, 14 ve 28 Mayıs seçimleriyle ilgili, “Seçim sonuçlarını yenilgi olarak kabul etmiyorum” dedi. Küçük köylere ve kasabalara yeteri kadar gitmedikleri için seçimi kaybettiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Büyük kentlerin hemen hemen büyük kısmında zaten birinci partiyiz” sözleriyle partilileri avutmaya çalıştı.
KENDİ DEĞİL, PARTİ YENİLENECEKMİŞ
CHP’nin başarısızlığını kendisinde görmeyen, parti içi işleyiş mekanizmaları nedeniyle bu duruma geldiklerini bildiren Kemal Kılıçdaroğlu, "Yeni kurallar getirmenin partide var olan aksaklıklarını gidermenin, üyelerin, milletvekillerinin şikâyetlerini dikkate alarak partinin yenilenmesi lazım” ifadelerini kullandı ve yerel seçimler öncesinde kurultay yapılması gerektiğini söyledi.
İTİRAF GELDİ
Kemal Kılıçdaroğlu’nun cevaplarında en dikkat çeken sözlerden biri, "Bizde tek adam rejimi yok; demokratik kurallar vardır” ifadesiydi. Ümit Özdağ’ın “Bana üç bakanlık ve MİT sözü verildi” açıklamaları sonrası millet ittifakı ve kendi partisinden aldığı eleştirilerle alay edercesine konuşan Kılıçdaroğlu’ndan itiraf geldi.
Ersoy'un "Özdağ ile aranızda, bakanlıklar ve MİT Başkanlığını içeren gizli bir protokol var mıydı?" sorusuna "Vardı." yanıtını veren Kılıçdaroğlu, Ersoy'un "Faik Öztrak yok dedi ama." diye karşılık vermesi üzerine "Öztrak da bilmiyordu ki." diye ekledi.
NAMUS VURGUSU
Ümit Özdağ’ın iddialarına öfkelendiği her hâlinden belli olan Kemal Kılıçdaroğlu, yapılan protokolle ilgili konuşma yapmasının doğru olmayacağını, iki kişinin namusuna emanet edilen protokolü açıklamayı doğru bulmayacağını belirten Kılıçdaroğlu, Özdağ’a da göndermede bulundu., Kemal Kılıçdaroğlu o dönem yaşananlarla ilgili şu değerlendirmede bulundu: Benim konuşam doğru değil. Protokol ikimizin arasında imzalandı. Kamuoyuna açık değildi. İkimizin namusuna teslim edildi nokta. Bu konuda yorum yapmam doğru değil. Sayın Özdağ ile sayın Oğan ile yaptığım görüşmelerle ilgili 6 liderin haberi vardı.
Kendisine "demokrat dede" sıfatını uygun gören her fırsatta demokrasiden, istişareden dem vuran mağlup Kılıçdaroğlu, Ersoy'un şaşkınlıkla konuyu irdelemesi üzerine daha fazla konuşmak istemediğini ifade ederek konuyu kapattırdı.
'UTANMASI LAZIM'
Eski CHP'li Mehmet Sevigen, CNN TÜRK canlı yayınında "Genel başkana utanmaz diyemiyorum, utanması lazım bir insanın. Ümit Özdağ ile olan protokole o bizim aramızdaki namusumuz diyor. Yükselen ırkçı bir parti ile protokol yapıyor, onu açıklamamak namustur diyor, asıl açıklamamak namussuzluktur. Böyle bir genel başkan olur mu. Cumhuriyet tarihinde böyle bir genel başkan gelmemiştir. Ne sorulsa ‘buna cevap yok’ diyor. Böyle bir genel başkan olur mu? Bu toplantının amacı, Ekrem Bey hem genel başkan olayım, hem belediye başkanı olayım diyor. Toplantı yapabilirler ama Özel kendi vekili. Ekrem Bey, Kemal Bey’i temsil etmiyor, Özel Kemal Bey’ temsil ediyor. Kemal Bey hak ediyor bunu, Kemal bey bize ihanet etti. Adalet gelip çatıyor. Kemal bey sokağa çıkamıyor. Milletin karşısına çıkamazsanız ölürsünüz." dedi.
‘MİLLETİMİZDEN ÖZÜR DİLİYORUM'
İP Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz, "Kendi adıma, geride bıraktığımız seçimlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına engel olamadığım için milletimizden samimi olarak özür diliyorum” paylaşımında bulunurken, İP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez şöyle konuştu: "Biz sahada kendisi için oy isterken meğer o Ankara'nın karanlık dehlizlerinde pazarlıklar yap yor, protokoller imzalıyormuş. Arkadaşlarının haberi yok, ittifak ortaklarının bilgisi yok. Hoyratça heba edilmiş bir güven, yeniden kazanılabilir mi Sayın @kilicdarogluk?”
Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan da, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: “Başka hiçbir söz ya da açıklama seçim mağlubiyeti nedeniyle duyduğum büyük üzüntüyü ortadan kaldıramazdı. Teşekkür ederim Sn. Kılıçdaroğlu! Ben ve benim gibi sırf bu ülkeye demokrasi, hukuk ve eşitlik gelsin diye gecesini gündüzüne katan binlerce insanlara büyük bir teselli bahşettiniz! İyi ki olmamış!“
Sabah saatlerinde cep telefonuna gelen mesajla Ekrem İmamoğlu’nun korsan gizli Zoom toplantısından haberdar olduğunu belirten Kemal Kılıçdaroğlu, "Doğrusunu isterseniz tamamını seyretmedim. Gerek duymadım. Sadece beni değil partiyi ilgilendiren konu. Etik olarak rahatsız edici bazı uygulamalar var. Parti içi konuları televizyonlarda konuşmayı doğru bulmam” dedi ve konuyu disiplin kuruluna sevk etmeyi düşünmediğini, Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanlığına yeniden aday olmasını istediğini söyledi. Kılıçdaroğlu böyle bir toplantının tekrarı hâlinde gereğini yapacağını da dile getirdi.
‘BEN KENDİMİ NASIL DEĞİŞTİREYİM'
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın değişim çağrıları ve Ankara yürüyüşüyle ilgili soruya da cevap veren Kemal Kılıçdaroğlu şunları söyledi: Beni değiştirecek olan kurultay. Ben nasıl kendi kendimi değiştireyim? Bir partinin genel başkanını kurultay belirler. 100 yıldır bu böyle. Kendi kendimi genel başkanlığını bitirmem doğru değil. Bir partiyi yönetiyorsunuz. Kurallarına göre ilkelerine göre yöneteceksiniz. Partinin tüzüğü. hukuku, gelenekleri vardır. Tanju Özcan'ı parti yönetim kurulu yüksek disiplin kuruluna sevk etti. Yüksek Disiplin Kurulu 1 yıl süreyle ihraç ediyorum dedi. Tanju Özcan'a kişisel olarak kırgınlığım yok ama parti olarak yapılan yanlış.
‘İTTİFAK KURSALAR DA BELEDİYE KAZANAMAZLAR'
CHP’de muhalif kanat bir taraftan değişim çağrıları yapılırken, genel merkezden değişim çağrıları yapan isimlere istifa edin resti gelmeye de devam ediyor. CHP'ye yakınlığıyla bilinen Barış Yarkadaş en az 5 dönemdir CHP milletvekilliği yapan ve "değişim" istediğini söyleyen isimlerin istifa ederek örnek bir davranış sergileyebileceğini söyledi. Yarkadaş, İmamoğlu’nun toplantısını seyrederken utandığını belirtti.
CHP'li bir diğer gazeteci İsmail Saymaz ise daha ağır ifadelerle Kılıçdaroğlu ve CHP Genel Merkezi’ne yüklendi. Saymaz, "İmamoğlu'nun değişimi tartışmak üzere Zoom'da toplanması etik değil, Kılıçdaroğlu'nun Özdağ ile kafa kafaya verip partisinden ve ortaklarından habersiz gizlice mutabakat imzalayıp 3 Bakanlık ve MİT'i vermesi etik. Bu da siyaset öyle mi! Ya olmaz olsun böyle siyaset! Şu saatten sonra bu siyasetle hangi ittifakı kurarsanız kurun belediye almanız da zor. Kimi nasıl ikna edeceksiniz? Şimdi ittifak kursanız "ona buna ne verdin?" diyecekler. "Hangi mutabakatı imzaladın?" diyecekler" dedi.
