Meclis Başkanı Şentop, Parlamentolararası Birlik (PAB) 142. Genel Kurulu'na video mesaj gönderdi.
Kovid-19 salgınının, farklı coğrafyalarda hayat sürseler de halkların kaderinin bir olduğunun altını çizdiğini, insanlığın selametini etkileyen meselelerin ve bunlara yönelik çözümlerin müşterek olduğunu tasdik ettiğini belirten Şentop, salgın sürecinde, uluslararası iş birliği ve dayanışmanın, hiç olmadığı kadar elzem hale geldiğini dile getirdi.
Dünya milletlerinin esasen büyük bir ailenin fertleri olduğunun, daha net müşahede edildiğini aktaran Şentop, "Bu itibarla, güven, huzur, istikrar ve barışın tesisi ile ülkelerimiz arasındaki mevcut iş birliğinin ileriye taşınmasında parlamentolarımıza büyük rol düştüğü teyit edilmiştir." ifadesine yer verdi.
Dünyanın, salgının ortaya çıkardığı zorlukların üstesinden gelmeye çalışırken dünyanın bazı bölgelerinden halen terör ve çatışma haberlerinin gelmesinin ise insanlık namına büyük bir utanç olduğunu belirten Şentop, "Filistin'de ibadet eden masum sivillerin maruz kaldığı şiddet ve Gazze'de işlenen insanlık suçları hepimizin kanını dondurmuştur. Dünyanın sağlık ve normalleşme aradığı bir dönemde, bebek, çocuk, kadın demeden sivillere yönelik ayrım gözetmeksizin gerçekleştirilen bu saldırıları sizlerin huzurunda bir kez daha şiddetle kınıyorum." ifadelerini kullandı.
Mustafa Şentop, İsrail'in, Birleşmiş Milletler kararlarını hiçe sayan tavrını ve Filistin devleti topraklarındaki hukuk dışı işgalini sona erdirmesi gerekirken, Filistin halkına yönelik zulmünü artırmasının, hem de Ramazan Bayramı gibi Müslümanlar için mukaddes olan bir dönemde bu vahşeti sergilemesi hiçbir surette kabul edilemeyeceğini vurguladı.
Şentop, mesajında şunları kaydetti:
"İsrail yönetiminin, dostumuz ve kardeşimiz Filistin halkının meşru hak ve taleplerini güç kullanarak bastıramayacağını artık idrak etmesi ve uyguladığı devlet teröründen acilen vazgeçmesi gerekiyor. Bu saldırıların bir daha asla tekrarlanmaması için uluslararası toplumun İsrail yanlısı ve İsrail'i kayıran yaklaşımdan vazgeçip meseleye hakkaniyet temelinde kalıcı bir çözüm bulması şarttır. Rousseau'nun, 'Kendi özgürlüğümüzü güvenli ve değerli kılacak şartın, başkalarının haklarının kutsallığını kabul etmek olduğunu fark ettiğimizde, başkalarının efendisi olmak üzerine kurulmuş olan yapıyı aşabiliriz.' düşüncesini hayata geçirebildiğimiz eşit, adil ve daha vicdanlı bir uluslararası sisteme kavuşmak ümidiyle."