Malatya’da 'misyonerlik' yaptıkları iddiasıyla 17 Nisan 2007 tarihinde Zirve Yayınevi’ni basan 5 saldırgan, Alman vatandaşı Tilmann Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel’i öldürdü.
Geske, Aydın ve Yüksel aileleri İçişleri Bakanlığı ve Malatya Valiliği aleyhinde tazminat davası açtı.
Malatya İdare Mahkemesi’nin 2015’te verdiği kararda, kurbanların Hıristiyan olması ve inançları doğrultusunda yayıncılık yapması nedeniyle öldürüldüğü belirtilerek, ‘başka bir dine inanma ve bu inancı yayma hürriyetini yok etmeyi’ amaçlayan bu eylemin alelade bir suç olarak tanımlanamayacağı anlatıldı.
Mahkeme, bakanlık ve valiliği sorumlu tutarak Geske ailesine 400 bin, Aydın ailesine 300 bin ve Yüksel ailesine 200 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
İçişleri Bakanlığı’nın itirazı üzerine Danıştay 15. Daire, 2017 yılında kararı bozdu. Kararda, terör eyleminden söz edilemeyeceği vurgulanarak, idarelerin hizmet kusurlarının olup olmadığı araştırıldıktan sonra tazminata hükmedilmesi istendi.
Hürriyet gazetesinden İsmail Saymaz'ın haberine göre; davayı ikinci kez gören Malatya İdare Mahkemesi, 19 Temmuz 2019’da verdiği kararda bu kez İçişleri Bakanlığı’nı kusursuz buldu. Kararda "Olayın meydana geldiği gün, güvenlik birimlerinin kısa bir sürede müdahale ettikleri, failleri yakaladıkları, güvenlik tedbirlerinin alınmamasının söz konusu olmaması nedeniyle İçişleri Bakanlığı ve Malatya Valiliği’nin hizmet kusurunun bulunmadığı..." denildi.
Karara ilişkin açıklama yapan ailelerin avukatı Ali Koç, sanıkların cinayetten önce sekiz ay hazırlık yaptığını söyledi. Kurbanların farklı inançtan oldukları için öldürüldüğünü kaydeden Koç, laikliği ortadan kaldırmaya yönelik bir terör suçunun işlendiğini vurguladı.
Koç, davada katiller terör suçundan beraat etse de gerekçeli kararda, "Bu suçu tek başına işleyemezler. Azmettiricileri ve bir örgütleri olabilir" denildiğini, örgüt suçu yönünden araştırmaya devam edilmesi için suç duyurusunda bulunulduğunu hatırlattı.
İtiraz edeceklerini kaydeden Koç, bu karar onanırsa tazminatların geri isteneceğini söyledi.