Leşlere, sarı torbalara bak anla!

PKK’nın yardım ve yaltakçısı DEM’in Grup Başkanvekili Gülistan Koçyiğit, o şeytana rahmet okutacak suratıyla kameraların karşısına geçmiş, Türk devletinin terörle mücadelesini “Bu SİHA saldırılarının amacı nedir? Türkiye bu saldırılarla ne yapmak istiyor?” şeklinde sorgulamış…

Bak PKK yardakçısı Gülistan! 

Türkiye’nin amacı ne olacak, destek verdiğin PKK’lı teröristleri önce leş haline getirmek, sonrada sarı torbalara doldurmak…

Son yıllarda size kabus olan manzara bu değil mi?

MİT ve TSK terör örgütü PKK’nın sözde üst düzey yöneticilerini bir bir önce leş haline getiriyor, sonra sarı torbaya paket ediyor. Özellikle son zamanlarda büyük artış var değil mi? PKK elebaşı Murat Karayılan ile pozu olanlar, fotoğraf karesinden sırasıyla eksiliyor.

Terörle mücadele, Türk devletinin meşru hakkıdır ve bu hak çerçevesinde Irak ve Suriye üzerinde sarı torba mezarlığı oluşturmaktadır.

Türkiye’nin Irak hükümetiyle yaptığı anlaşmalar sarı torba mezarlığına cevaz vermektedir. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın “müzakerelere başlamak için Türkiye’nin Suriye topraklarındaki askerlerini çekmesinin “zorunluluk olmadığını” söylemesi de terör örgütü PKK için “geliyor gelmekte olan” mesajı olmuştur.

TBMM’de bizzat devlet imkanlarıyla beslenen DEM isimli parti, Türkiye’nin terörle mücadelesini sorguluyor ve önüne barikat olmaya çalışıyor. Bu iğrenç hal karşısında, Anayasa Mahkemesi hala aval aval manzarayı izliyor.  Anayasa Mahkemesi, bölücü odağın merkezi olmuş HDP’yi kapatmadığı gibi, DEM ile ilgili de hukuki bir adım atmıyor.

Türkiye, içindeki ve Irak ile Suriye’deki terörle her türlü mücadeleyi verecek ama Türk milletinin vergisiyle beslenen DEM, askerimizin, polisimizin, MİT teşkilatının leş haline getirdiği PKK’lı teröristlerin ölüsüne, dirisine sahip çıkacak… Başka?

Fakat ne yaparlarsa yapsınlar “Ölünüzü, dirinizi, her gün birinizi, bir gün hepinizi” anlayışındaki Türk devletinin terörle mücadele kararlılığı aralıksız devam ediyor. Fakat dağda verilen kararlı terörle mücadele, Anayasa Mahkemesi’nin hukuki zaafları, vurdumduymazlığı, yanlılığı yüzünden şehirde sekteye uğramaktadır.

Terör örgütü PKK’ya hizmet eden DEM, bir nevi sırtını Anayasa Mahkemesine dayayarak, ona güvenerek her türlü bölücü pervasızlığı yapmaktadır. Çünkü hakkında yüzlerce teröre yardım ve yataklık dosyası olan HDP’yi bile kapatmaktan aciz bir yapı ile karşı karşıyayız.

Sınır ötesi terörle mücadeleye karşı çıkan her parti vatan hainidir. DEM gibi CHP’de biliyorsunuz terörle mücadeleye karşı duruş sergiliyor. Tezkereye “Hayır” oyunu beraber, aynı saiklerle vermeleri nasıl unutulabilir?

DEM’in Anayasa Mahkemesi gibi, diğer dayanağı da görüldüğü gibi CHP’dir. SİHA’ları en çok hedef alan CHP değil miydi? Bu nasıl bir kansızlık inanın tarifini yapmak mümkün değildir.

Türk devletinin terörle mücadelesine “Türkiye bu saldırılarla ne yapmak istiyor?” şeklinde sorgulama yapan DEM’in cesaret kaynakları çok net bellidir.

Dünyanın hiçbir devleti, bu tür bölücü yapılara kendi meclisinde yer vermez. Bu durum, yıllardır sadece Türkiye’ye has bir durum.

Hükümet, dağda verdiği tavizsiz terörle mücadelesini, terörün kaynağı DEM üzerinde de yasal önlemler alarak şehirde de sürdürmelidir. Aksi halde terör örgütü besin kaynağını şehirden ve TBMM’nin kalbinden almaya devam edecektir.

YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN