20 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün İslam Ve Ahlak 20 Eylül Cuma hutbesi konusu: "Peygamberimiz (s.a.s) ve Şahsiyet İnşası"

20 Eylül Cuma hutbesi konusu: "Peygamberimiz (s.a.s) ve Şahsiyet İnşası"

20 Eylül Cuma hutbesi konusu açıklandı. Her hafta olduğu gibi Diyanet İşleri Başkanlığı yeni hutbenin konusu duyurdu. 20 Eylül Cuma hutbesi "Peygamberimiz (s.a.s) ve Şahsiyet İnşası" olarak seçildi.

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
20 Eylül Cuma hutbesi konusu: "Peygamberimiz (s.a.s) ve Şahsiyet İnşası"
KAYNAK: Haber Merkezi

20 Eylül Cuma hutbesi Diyanet İşleri Başkanlığı'nca hazırlandı. Eğitici ve öğretici metinler içeren cuma hutbeleri, namazdan önce imam tarafından cemaate okunmaktadır. İşte 20 Eylül Cuma hutbesinin konusu…

20 Eylül Cuma hutbesi 

PEYGAMBERİMİZ (S.A.S) VE ŞAHSİYET İNŞASI

Muhterem Müslümanlar!

Yüce Rabbimiz, insanı yeryüzünün en değerli varlığı olarak yaratmış, ona iman, akıl ve irade bahşetmiştir. İnsanın; adalet, merhamet, güven, doğruluk ve güzel ahlak gibi değerlerle şahsiyetini inşa etmesini istemiş, bunun yolunu da ona göstermiştir. Bu yol; kişinin Kur’an-ı Kerim ile kimliğini inşa etmesi, Allah Resûlü (s.a.s)’in sünneti ile karakterini şekillendirmesidir.

Aziz Müminler!

Müslümanın şahsiyetini oluşturan, fıtratını koruyan; ona kimlik kazandıran, hem dünyada hem de ahirette mutluluğa ulaştıran en büyük nimet, imandır. İman, kuru bir sözden ibaret değildir. İman, bütün davranışlarımızı güzelleştiren bir cevherdir. Hayatın olumsuzlukları karşısında bizleri güçlü kılan bir değerdir. Sıkıntılara imanla tahammül edilir; endişeler, imanla huzura kavuşur. Üzüntüler sevince, korkular cesarete imanla dönüşür. Ayrılıklar yerini kardeşliğe, düşmanlıklar yerini dostluğa imanla bırakır.

Kıymetli Müslümanlar!

Müslümanın şahsiyetini şekillendiren unsurlardan biri de ibadetlerdir. İbadetler, imanımızın gereği, Rabbimizin verdiği nimetlere karşı şükrümüzün ifadesidir. İbadetler, bize yaratılış gayemizi hatırlatır. İrademizi güçlendirir, bizi kötülüklerden koruyup iyiliklere yönlendirir. Her an Rabbimizin huzurunda olduğumuz bilincini bize aşılar.

İbadetler, İslam’ın beş temel esasıyla sınırlandırılamayacak kadar geniştir. Rabbimizin rızasını gözeterek ihlas ve samimiyetle yaptığımız her iş, ibadet hükmündedir. Müslüman, dinen meşru bir mazereti olmadığı müddetçe ibadetlerini eda etmekle yükümlüdür. İş ve çalışma hayatı, okul ve tatil gibi gerekçeler, ibadetlerimizi yerine getirmemize asla mani olmamalıdır. Nitekim Yüce Rabbimiz, وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتّٰى يَأْتِيَكَ الْيَق۪ينُ “Ölüm sana gelinceye kadar Rabbine ibadet et.”[1] buyurmaktadır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) de en zor zamanlarda bile ibadetlerini yerine getirmiş, ibadetsiz bir hayatın olamayacağını bizlere öğretmiştir.

Değerli Müminler!

Müslümanın şahsiyetini inşa eden hususlardan bir diğeri de güzel ahlaktır. Güzel ahlak; fazilet ve erdemin, iyilik ve imanın ölçüsüdür. Peygamber Efendimiz (s.a.s) bu hususa şöyle işaret etmektedir: “Kim bir iyilik yaptığında seviniyor, bir kötülük yaptığında üzülüyorsa o mümindir.”[2] Ahlak, huzurlu bir hayatın güvencesi, toplumsal barışın teminatıdır. Ahlaki değerlerin yaşandığı ve yaşatıldığı bir toplumda, doğruluk ve dürüstlük, iffet ve takva, şefkat ve merhamet gibi erdemler hâkim olur. Ahlaki değerlerin kaybolduğu bir toplumda ise adalet yerini zulme, merhamet yerini öfkeye, helaller yerini haramlara, iyilikler yerini kötülüklere bırakır.

Aziz Müslümanlar!

Maalesef, ilim, hikmet ve erdemin kaybolduğu, cehaletin ve şiddetin yaygınlaştığı, insan onur ve haysiyetinin yok sayıldığı günlerden geçiyoruz. Toplumsal hayatı etkisi altına alan bireysellik, bencillik, dünyevileşme ve yalnızlaşma gibi sorunlar, başta çocuklarımız ve gençlerimiz olmak üzere hepimizi tehdit etmektedir. Böylesi zamanlarda bize düşen; cehalet toplumunu asr-ı saadete dönüştüren Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’in rahmet yüklü mesajlarını kendimize örnek almak, onu çağımızın insanıyla buluşturmaktır. Şahsiyetimizi Allah Resûlü (s.a.s) gibi imanla inşa etmek, ibadetlerle yoğurmak, güzel ahlakla kemale erdirmektir. Yüce Rabbimizin “İman edip dünya ve ahiret için yararlı işler yapanlara müjdeler olsun! Onların varacağı yer ne güzel yerdir.”[3]  müjdesine nail olmak için; iyiliği yayıp kötülüğe engel olmak, doğrudan ve haktan yana tavır almaktır. Haramdan sakınmak, helale koşmak; her türlü kötülük ve günahtan korunmaktır. Merhameti kuşanmak, öfkemizi kontrol etmektir. Zalimin karşısında, mazlumun yanında durmak; zulme ve zalime asla rıza göstermemektir.

Kıymetli Müminler!

Hutbemin sonunda bir hususu hatırlatmak istiyorum. 2025 yılı hac ön kayıt ve kayıt yenileme işlemleri 27 Eylül Cuma gününe kadar uzatılmıştır. Konuyla ilgili il ve ilçe müftülüklerimizden bilgi alabilirsiniz.

[1] Hicr, 15/99.

[2] İbn Hanbel, IV, 399.

[3] Ra’d, 13/29.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Resmi Gazete’de yayımlandı! Acele kamulaştırılmasına karar verildi

Resmi Gazete’de yayımlandı! Acele kamulaştırılmasına karar verildi