Son 3 yılda nerelere geldik?
Yarın oynanacak TFF 1 Lig Play of final maçı ile futbol sezonunda perde kapanmış olacak. Türk futbolunun, federasyon yönetimi açısından en problemli sezonunu yaşadık. Çözümlenemeyen birçok sıkıntı olduğu gibi duruyor, durdukça da büyüyor. Bunların hepsi, 16 Haziran’da seçilecek yeni Federasyon Başkan ve yönetiminin önüne “pimi çekilmiş bomba” gibi gelecek. Son 3 yılda futbolumuz nerelere geldi acaba?
- UEFA kulüpler sıralamasında 20. sıraya düştük. Hiçbir organizasyonda direkt gruplara katılan takımımız yok. l FIFA dünya sıralamasında dibe doğru gidiyoruz. Şu an 43. sıradayız.
- Milli takımımız, Avrupa Uluslar Ligi’nde 3. Lige düştü. Rakiplerimiz, Fareo Adaları, Litvanya ve Lüksemburg.
- En son Yıldırım Demirören döneminde yapılan ihalede 500 milyon doları gören ligimizin marka değeri bu rakamın dörtte birine düştü.
- Normalde Kasım ayında sonuçlanması gereken ihale, halen çıkmazda.
- Dünya futbol tarihinde ilk kez görülen saçma sapan bir operasyonla, bazı güçlerin istemediği hakemlerin üstü çizildi.
- Onun kariyerine ulaşacak bir Türk hakemini görme şansımız olduğunu düşünmüyorum. Cüneyt Çakır gibi bir markamızın önü kesildi. Dünya tarihinde görülmemiş bir rekora imza atması engellendi.
34 ay Nihat Özdemir’in başkan ve 2 ay Servet Yardımcı’nın başkan vekili olarak direksiyon da oturduğu, futbolumuzu yöneten, daha doğrusu yönetemeyen bu federasyon, Türk futbol tarihinin en başarısız dönemine imza atmıştır.
TFF BAŞKANI KİM OLACAK?
Yeni dönemde futbolumuzun başında kimin olacağı merak konusu. Şu anki başkan vekili Yardımcı’nın önü kapalı gibi görünüyor. Mehmet Büyükekşi önceki gün adaylığını açıkladı. Görüşmelerine devam ediyor. Önümüzdeki günler ya önünü tamamen açacak, ya da futbolun patronu olmak için bir başka isim ortaya çıkacak. En geç hafta başında bu fotoğrafın netleşmesi bekleniyor. Statü gereği 9 Haziran akşamına kadar, başkan adayları TFF Genel Sekreteri Kadir Kardaş’a dilekçelerini vermek zorundalar.
MHK BELİRSİZ?
16 Haziran sonrası atanacak yeni Merkez Hakem Kurulu ile Türk hakemliğinde de bir rekor yaşamış olacağız. 9 ay da 4 MHK görmüş olacak hakem camiası. TFF ve kulüp yöneticilerinin, MHK ve hakem camiasına hükmetme arzuları ortadan kalkmadığı sürece, hiçbir MHK’nin başarılı olma şansı yok. Bu tür baskılara dik durabilecek MHK başkanının da koltukta fazla oturma şansı yok. Ya futbolumuzun başına etik değerlerden asla vazgeçmeyen bir zihniyet gelmeli, ya da MHK federasyon içinde özerk bütçesi olan bir yapıya kavuşturulmalı. Yoksa biz yine gündemin en üstün de hakemleri tartışmaya devam ederiz.