TFF yönetimini etkileyen kurullar
2 gün sonra Ankara’da futbo- lumuzun yeni patron ve yö- netimi belirlenecek. Seçilen başkan ve yönetimin ilk işi, kurul atamaları olacak. TFF bünye- sinde ataması yapılacak 10’dan fazla kurul var. Ancak icraatlarının ön planda olması nedeniyle 4 kurul var ki, göz önünde olanlar hep bunlar. İcraatlarıyla ya TFF’yi bitiriyorlar, ya da ömrünü uzatıyorlar. Bu kurullar:
l Profesyonel Disiplin Kurulu
Tahkim Kurulu
Merkez Hakem Kurulu
Temsilciler Kurulu
Kulüpler ve TFF yöneticileri bu kurullarda güçlü olmak için büyük çaba sarf ederler. Bu seçim öncesinde de mutlaka bu tür pazarlıklar olacaktır. Bu aşamada dik durabilen başkan ve yönetimler, Türk futbolunun geleceği açısından iyi sinyaller verirler. Fakat x, y, z, camialarından mutlaka bir temsilci olmalı mantığıyla kurulan kurullar, prematüre çocuk gibi oluyor. Önemli olan kurullarda camiaların temsilci bulundurup, bulundurmaması değil, görev alanların camia ceketlerini federasyonun kapısından çıkarken dışarıda bırakabilmeleridir. Seçilen federasyon başkanı ve yönetimi, kurul atamalarında dik duramazsa, o federasyon başlamadan bitmiş demektir. Temennimiz, TFF başkan ve yönetiminin, kurulları sadece kendi iradesi ile ve liyakata dayalı tercihlerden oluşturmasıdır.
1 YILLIĞINA SEÇİLECEK
TFF ana statüsü gereğince seçilen federasyonun ömrü sadece 1 yıl. Önümüzdeki yıl Haziran ayında yeniden seçim var. Statüdeki bu hata giderilmeli ve olağanüstü genel kurulda bile seçilen federasyon, 4 yıl görevde kalmalıdır. Çünkü bir yıllığına göreve gelmek büyük bir handikaptır. Bir yıllığına göreve gelen federasyonun uzun vadeli reformlar yapması mümkün değildir. 1 yıl sonra yeniden seçilmek hedefleniyorsa, kararların terazisinde mutlaka sapmalar olacaktır. Alacakları her karar aşamasında, kulüpler tarafından üstü kapalı da olsa, seçim şantajı ile karşılaşılacaktır. Umarım genel kurulda bu düzeltme yapılır. Ve bir daha böyle bir durum yaşanmaz.
3 HAKEMİMİZE GÖREV
UEFA’nın Cüneyt Çakır, Ali Palabıyık ve Abdülkadir Bitigene görev vermesi, 8 Mart kararına imza atan ve katkıda bulunanlara iyi bir mesaj olmuştur. 3 ay boyunca bu isimlere uluslararası maçlarda görev aldırmayan ve Cüneyt Çakır’ı Dünya Kupası’nda devre dışı bıraktıran zihniyet, Türk futboluna büyük kötülük yapmıştır. Emniyetimiz ve istihbarat teşkilatımız bu zihniyetin maskesini mutlaka düşürecektir. Bu zihniyetin esas hedefi, amaçları ve kimlere hizmet ettiği, bir gün mutlaka ortaya çıkacaktır.
8 MART HAKEMLERİ BOZDU
8 Mart’ta listede kalan hakemlerin de dengesi bozuldu. Böylesine sansasyonel bir durum, onları da sarstı ve sahadaki yönetimlerine yansıdı. Uluslararası arenadaki geleceğimiz Halil Umut Meler bile son iki maçında kritik kararlarında VAR’ın arkasına sığındı. Gerek İstan- bulspor-Bandırma, gerekse de İspanya-Portekiz maçlarındaki ürkekliği gözden kaçmadı. Uma- rım elit kategoride yer alan Meler, kendini kısa sürede toparlar. Her iki maçta da VAR görevi yapan Mete Kalkavan, Halil Umut’u çok iyi forse ederek 6 pozisyonda doğruyu bulmasını sağladı.