İtidal olmazsa sonu iyi gelmez
Daha 5’nci haftadayız. Birçok maçta tribünler tıklım tıklım. İzlemekten keyif alınan maçların sayısı az değil. Ekonomik sıkıntılara rağmen kulüpler transferde inanılmaz paralar harcayarak kadro güçlendiriyor. Geçen sezona göre azalsa da hakem hataları yine var. Başta federasyon olmak üzere, kulüp yöneticileri, teknik adamlar, futbolcular, hakemler ve medyaya büyük görev düşüyor. Olumlu gelişmeleri ön plana çıkartıp, zaman zaman gerilen ortam tansiyonunu düşüremezsek, ligin sonu gelmez gibi görünüyor. Herkes, itidalli davranmalı, sakin olmalı, ortamı gerecek tavır ve demeçlerden uzak durmalı, sinirleri yatıştırmak için üzerine düşeni yapmalı. Yoksa geri dönüşü olmayan ve telafi edilemeyecek kötü sonuçlara davetiye çıkartırız.
SORUMLULUK TFF’DE
Futbolu idare edecek, işlerin rayında gitmesi için tedbir alacak, yaptırım uygulayacak kurum federasyondur. Tüm olaylara aynı gözle bakmazsanız, bir kulüp başkanının ceza gerektiren davranışlarını göz ardı edip, diğerine ceza verirseniz düğmeleri yanlış iliklemeye başlamış olursunuz. İlerleyen dönemlerde bunu düzeltmekte mümkün olmaz. Herkese eşit mesafede, adaletli, olaylar ve disiplinsiz davranışlar karşısında taviz vermeden uygulanacak yaptırımlar caydırıcı olur. Aman kırmayalım, üzmeyelim, yumuşatalım, tepki toplamayalım düşüncesi, diğer olaylara davetiye çıkartır. Maalesef sezon başından bugüne kadar TFF’de bir kararlılık göremedik.
TFF’NİN BOŞ İŞLERİ
Sayın Büyükekşi bir şeyler yapmaya çalışıyor. İyi niyetli. Etrafındakilerden gelen önerileri mutlaka süzgeçten geçirmeli. Adı güzel görünen, altı boş ve asla getirisi olmayacak projelere ne para ne de zaman harcatmamalı. Yıldız Teknik Üniversitesi ile planlanan ve daha başlarken fiyasko yaşanan “tarafsız bakış” projesi için bugüne kadar verilen emeğe yazık. Sayın Başkan çok meşgul de, “Şu iş nasıl gidiyor?” diye bir bakmalı.
ÇİFT GÖZLEMCİ OLDU MU?
Federasyon başkanının göreve gelir gelmez ilk söylemlerinden biriydi çift gözlemci... Hatta başlangıçta telefonlar dışarıda bırakılacak, kozmik oda ortamı oluşturulacak söylemleri de vardı. 5 hafta geçti. 45 maç oynandı. Hangisinde çift gözlemcinin faydası görüldü? Türk futbo- luna katkısı ne oldu? Getirdiği maddi yük ne kadar? Riva’daki ofislerde maç seyretmekle, evde izlemek arasında ne fark var? Sayın Büyükekşi bu soruların cevabını bir araştırsa, gereğini mutlaka yapacaktır.