Hata yaptıran faktörler ne?
Geçen hafta sonu oynanan müsabakalardan sonra, yine gündemde birinci sıradaydı hakem kararları. Sahada ve VAR odasında, hata yapanlar tabii ki hakemlerimiz. Ancak onlara, bu hataları yaptırtan faktörler ne? Önce bu faktörleri ortadan kaldırmak lazım. Hakarete uğrayan MHK başkanı, sessiz, sedasız ve tepkisiz bir şekilde halen o koltukta oturmaya devam ettiği sürece, hakemlerden adaletli, yürekli, cesaretli yönetim beklemek hayal olur. Bir MHK başkanı düşünün ki, “senin karakterin zayıfmış, sen omurgasızmışsın” deniyor ve gıkı çıkmıyor. Böyle bir adamın başkanı olduğu kurumdan başarı bekliyoruz! Önümüzdeki haftalarda da, maalesef yine hakem hataları ön planda olacak, herkes hakem konuşacak. Çünkü hiçbir hakem, MHK başkanına inanmıyor, güvenmiyor.
TATLI’NIN BEYANI
tff.org da, geçen hafta yayınlanan belgeli açıklamalar birçok konuya ışık tuttu. Herkesin aklına, ya da işine geldiği gibi konuştuğu konulardaki gerçekler su yüzüne çıktı. Bilgi kirliliği ile beslenip, kafasına göre senaryo yazan yorumcuların da foyası ortaya çıktı. Federasyon bu tür açıklamalara kesinlikle devam etmeli. Üstelik hiç beklemeden, zaman geçirmeden. Sağlık raporları ile ilgili olarak ise talimat bilmeyenlerin “uzman imzası yok” iddialarının da , talimata aykırı bir durumu yok. Çünkü 5 Uzman Doktor imzası, TFF talimatlarında zorunlu. FIFA’ya gönderilecek raporlarda ise, uzman doktor zorunluluğu bulunmuyor. Serdar Tatlı’nın bıraktığı mektup ile ilgili olarak ise mektubun muhatabı olan Servet Yardımcı bile net konuşmamış. Şimdi federasyona düşen iş, Hakem İşleri Koordinatörlüğü’nün resmi evrakında bulunan Serdar Tatlı’nın ıslak imzalı beyanını açıklamak olmalıdır. Açıklayın da kafasından senaryo yazanlar bir kere daha mahcup olsunlar, olurlarsa şayet.
EKMEĞİNDEN OLDU
Ali Koç’un Divan Kurulu’nda söylediklerinin büyük bir bölümü için, yanlış bilgilendirildiğini geçen hafta yazmıştık. Sayın başkanın, Burçin Keskin hakkındaki sözleri ise Burçin Keskin’in ekmeğine mal oldu. Aslında FIFA ve UEFA ile ilişkiler açısından faydalı ve gerekli olan bir profesyoneldi. Hakem akademisinde istihdamı da doğru bir adımdı. Ama rüzgar gülü zihniyetinden dolayı, Keskin işe başladığı gün kendini kapıda buldu.