MHK'nın ömrü bitmek üzere
Ne kadar güzel bir haftayı geride bıraktık. Millilerimizin Berlin zaferi, Avrupa Şampiyonası Grupları’nda maçları lider tamamlaması hepimizi gururlandırdı. Milli Takım ruhunu yeniden ateşledi. Haftanın bir diğer güzelliği de Süper Lig’de ve 1. Lig’de hiçbir takımın hakemden şikayet etmemesiydi! İster istemez, Meşrutiyet döneminin Milli Eğitim Bakanı Emrullah Efendi’nin “Şu okullar olmazsa maarifi ne güzel idare ederdim” sözü akla geliyor. MHK’ de böyle düşünüyordur herhalde...
TESADÜF MÜ?
Üst liglerde maç olmayınca hakem de konuşulmuyor. Ama alt liglerde kazan “fokur fokur” kaynıyor. 3 maçta, aynı dakikada ikinci sarı karttan, kırmızı kart çıkmasını tesadüf olarak yorumlamak, aşırı iyi niyetlilik olur. TFF, Emniyet teşkilatı ve Adli mercilerimiz el ele verip bu konudaki gerçekleri acilen ortaya çıkarmalı, ilan etmeli ve gereken cezalar en ağırından verilmelidir. Aksi takdirde bu tür çirkinlikler kangren gibi yayılacaktır.
MHK’NIN ACEMİLİĞİ
MHK başkanının Ali Koç’u mahkemeye vermesi bir duruş şeklidir. Ancak acemi MHK, burada çok önemli bir yöntem hatası yaptı. Eğer hukuki yollara müracaat edilecekse, bunu federasyon yapmalıydı. Aktif olduğu dönemlerde hukuki süreçleri, hakem derneği hallederdi. Ali Koç’un konuşmasının üzerinden bir hafta geçtikten sonra, MHK başkanı bireysel olarak bu yolu tercih ettiğine göre, İbanoğlu federasyon ve hakem derneği tarafından yalnız bırakılmıştır. Arkasında durulmamıştır. Ya da bu kurumlar Ali Koç’tan çekindikleri için böyle bir girişimden kaçınmışlardır. Hem Kulüp Başkanı hem de Kulüpler Birliği Başkanı ile mahkemelik olan birinin hakem camiasının başında olması bizim futbol iklimimizin kaldıracağı bir durum değildir.
Sonuçta, TFF yönetimindeki ağırlıklı üyelerin bile baştan beri karşı olduğu, bu MHK’nın ömrü bitmek üzere. Kısacası, Ali Koç ile mahkemelik olmak gibi, geçerli bir bahane nedeniyle İbanoğlu’un bileti hazır. Ne zaman mı kesilir?
Eskilerin bir sözü var “Eli kulağında...”
HANİ ŞEFFAFLIK
Riva’da Süper Lig, 1. Lig hakemleri ve VAR kadrosundakiler önceki günden beri eğitimde. Ama onlarla birlikte maça çıkan yardımcılara ve onları değerlendiren gözlemcilere bu eğitimler kapalı! Buna iş bilmezliğin “dik alası” denir. Bu eğitimler kamuoyundan hepten gizli. Nerede kaldı şeffaflık? Bari giderayak doğru bir iş yapsaydınız !