19 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Güçlü aile güçlü devlet

Güçlü aile güçlü devlet

YAYINLAMA:

Aile devlettir. Türk kültüründe her ailenin kuruluşunda bayrak kaldırma merasimi yapılır. Her aile ayrı bir çadırın kurulması demektir. Bir çadırdan doğan ve kıtalara hükmeden Selçuklu ve Osmanlı devleti varlığını güçlü aile yapısına borçludur. Güçlü aile güçlü milletleri, güçlü milletler de güçlü devletleri meydana getirir. 

Aile kurumu başlığı altında geniş ve etraflı bir değerlendirme yapmak, Cumhuriyet öncesi ve sonrası Türk aile yapısını irdelemek mümkün ancak günümüz aile kurumunu tehdit eden unsurları ele alarak çözüm üretmek daha elzem bir durumdur.

Her millet kendi neslinin devamı, sürekliliği ve kültürel yapısını korumak için gerekli önlemleri alır hatta bunu devlet politikası olarak uygular. Şüphesiz bizim de buna yönelik çabalarımız ziyadesiyle mevcuttur ancak sonuçlar istenilen düzeyde değildir. 

Günümüz Türk aile yapısının en temel sorunu “geç” kurulmasıdır. 20’li yaşlarda kurulan Türk ailesi yapısı hem genç ailelerin oluşmasına hem de genç nüfusun sağlanmasına olanak tanırken, evlenme yaşlı günümüzde 30’lu yaşlara erişmiştir. Yani genç yaşlardaki evlilikler yerini orta yaşlara bırakmaya başlamıştır. Bunun getirdiği en önemli sonuç ise tek çocuklu ailelerin oluşması ve genç nüfus oranının azalmasıdır.

Türk ailesinin güçlü yapısının devamlılığı ve bu yapının korunması için evlenme yaşı tek başına yeterli bir unsur değildir. Öncelikle aile yapısını tehdit eden unsurların ortadan kaldırılması ve gelecek her neslin daha sağlam temeller üzerine inşa edilmesi için bugünden alınması gereken önlemlerin başında temel hak ve ihtiyaçların sağlanması gelmektedir. Aile kurumunun kültürel yapısının korumasının yanında ekonomik düzeyinin de refah düzeyinde olması gerekir. Güvenlik, barınma, eğitim, sağlık, iş ve sosyal ihtiyaçlar gibi gereksinimlerin öncelikli olarak karşılanması şarttır. Bu ihtiyaçlardan bir tanesinin eksikliği günümüz aile kurumunun sağlıklı yapısının önündeki en önemli engeldir.

Güçlü aile yapısını oluşturan en önemli faktörlerden birisi de akraba bağlarıdır. Güçlü akrabalık bağları aile kurumunun ayakta kalmasını sağlayan taşıyıcı bir kolon özelliği görmektedir. Özellikle günümüz çekirdek aile yapısının karşılaştığı birçok sorun güçlü akraba ilişkileri sayesinde aşılabilmektedir. Çalışan anne-babanın birbirine vakit ayırmaktan uzak kaldığı, çocukların sağlıklı gelişimlerini sağlamak için aile büyüklerine ihtiyaç duyduğu, çalışan annelerin resmi izinlerinin yetersiz kaldığı, ekonomik sorunların aşılamadığı ve çevresel etmenler akrabaya duyulan ihtiyacı da ortaya çıkarmaktadır. Daha spesifik bir şekilde ifade edecek olursak büyükanne ve babaların yanında yetişen çocukların daha sağlıklı koşullarda büyüdüğü göz ardı edilmemelidir. Özgüvenli, aile bağları güçlü çocuklar gelecek kuşaklardaki aile yapısı hakkında da önemli bir veri oluşturmaktadır.

Aile kurumu hakkında ele alınacak birçok sorundan bahsedebiliriz. Eski-yeni kıyaslaması, geçmiş-bugün arasındaki değişimler, kitlesel iletişim araçlarının yaygınlaşmasının etkileri, mahalle kültürünün kaybolması, köyden kente göçün getirdiği zorunlu değişiklikler, dikey mimarinin artışı, “ben” duygusunu ön plana çıkaran değişimler, milli ve manevi duygulardaki noksanlıklar, ortaklaşma ve paylaşma hissiyatını eriten faktörler gibi birçok unsurun aile kurumuna dolaylı ya da doğrudan etkileri mevcuttur. Ailenin varlığı devletin varlığıyla eş değerdir. Aileyi korumak devleti korumaktır. Devleti olmayan milletler ise zamanla yok oldukları örnekleriyle sabittir. 

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin talimatlarıyla Aile, Çocuk ve Engelli Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı bünyesinde hayata geçirilen ve 12 alanda 150’den fazla uzmanın yer aldığı “Aile Kurumu Çalıştayı” geleceğin büyük Türkiye’sinin oluşması adına atılmış önemli bir adımdır. Çalıştaya öncülük eden MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Selim Yurdakul’u tebrik ediyor ve benzer çalıştayların devamını temenni ediyorum. Yapılan çalıştay hem aile kurumuna dikkat çekerken hem de eksikliklerin görülüp telafi edilmesi açısından büyük önem taşıyor. Çünkü hukukun temeli ailedir. Mülkün sahibi ailedir. Sancağı tutan el ailedir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *