04 Ekim 2024
weather
21°
Twitter
Facebook
Instagram

Ahmak şov

YAYINLAMA:
Ahmak şov

Dil, doğru kullanılmadığı müddetçe insanın başına beladır. Dili olan herkes konuşabilir ama konuşabilen herkesin bir dile sahip olduğunu söylemek mümkün değil. Nasıl ki bilenle bilmeyen bir değilse, dilini tutanlar ile dilinin ayarı olmayanlar da aynı dünyanın insanı değildir. Dillere destan olmak varken, pabuç gibi dilleri sayesinde dillere düşmeyi tercih eden siyasetçiler gündemi fuzuli yere meşgul ediyorlar. 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 31 Mart seçimlerini iptal eden Yüksek Seçim Kurulu üyelerine yönelik sarf ettiği “ahmak” sözleri nedeniyle hakkında açılan dava henüz sonuçlanmadı. Ancak neresinden bakılırsa bakılsın Türk milletinin oylarını emanet ettiği YSK üyelerine karşı sergilenen bu tavır doğru değildi. Aynı çirkin tavrı dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da YSK üyelerine “çete” diyerek göstermişti. YSK üyelerine yönelik bu tavır kimi zamanda “sizi sokakta gezdirmezler” tehditlerine kadar ulaştı. 

YSK üyeleri hakarete uğradığı gerekçesiyle Ekrem İmamoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu. İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Ekrem İmamoğlu'na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyasi yasak cezası verildi. 14 Aralık 2022 tarihinde çıkan bu karar İmamoğlu’nun iştahını kabarttı ve dönemin 6’lı masa ortağı Meral Akşener’le birlikte Saraçhane’de “adaylık şovu” yapmasına zemin hazırladı. Hakkında kesinleşmiş bir karar olmamasına ve temyiz yolu açık olmasına rağmen Kılıçdaroğlu’nun Almanya seyahatinde olmasını fırsat bilen İmamoğlu ve Akşener boş kaleye gol atmak için ceza sahasına girdi. Sonuç itibariyle adaylık ne İmamoğlu’na ne de Akşener’in arkasında doludizgin duracağı birine yar olmadı. 

İki yıldır Yargıtay'ın bir alt basamağı olan İstinaf Mahkemesi'nde görülen dava ha bugün ha yarın sonuçlanacak yaygarasıyla CHP içinde hesap üstüne hesap yapıldı. İmamoğlu’na siyasi yasak gelirse ne olur, gelmezse ne olur, bu dava uzarsa ne olur? Tüm olasılıklar 2028 seçimleri için değerlendirilmeye başlandı. Sadece CHP gündemini meşgul eden bu tartışma koltuk meraklıları arasında soğuk bir kavgaya dönüştü.

Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı ilan edilmesi halinde onun yerine İBB Başkanlığına talip olan İlçe Belediye Başkanları ve belediye meclis üyeleri hemen kendini ortaya atıverdi. İmamoğlu’na siyasi yasak gelmesi için elini ovuşturanlar ise “partim aday gösterirse Cumhurbaşkanı adayı olurum” diyerek yaptığı gelecek planlamasını ortalığa saçıverdi. Bu davanın uzaması ise en çok Ekrem İmamoğlu’nun işine yaradı ve “İstanbul için hangi projeniz var?” sorusundan kaçabileceği muazzam bir nefes alanı oluşturdu: “engellemek istiyorlar.”

Ekrem İmamoğlu’nun “Ahmak” davası parti içindeki popülaritesini de artırdı. Dava görüşülmeye başlanmadan önce “zirve toplantıları”, “CHP yönetiminden olağanüstü toplantı” gibi manşetlerle gündemde kalmayı başardı. “Hançerlendim” diyen Kemal Kılıçdaroğlu bile “Ekrem İmamoğlu’nun yanındayım” diyerek destek verdi. Kılıçdaroğlu yanında durur da Mansur Yavaş eksik kalır mı? “Karşısındayım” demeyeceğine göre o da hemen yanında saf tuttu. Karar ne kadar uzarsa CHP içindeki bu şovda o kadar uzun sürecek demektir. Ekrem İmamoğlu zorla da olsa parti içinde kendine karşı olan herkesi “ahmak şov” üzerinden yanına çekti. Adını 2028 seçimlerine aday olarak yazdırabilmek için sivil baskı oluşturmaya başladı. Bu süre içinde de “mağdur siyasetçi” piyesini oynamayı ihmal etmedi.

Vizyonu ve başarısıyla kariyer basamaklarını tırmanamayan Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş 2028 seçimleri adaylık yarışında birbirlerine üstünlük sağlamak için dillerinin kıvraklığından faydalanıyorlar. Ali Cengiz oyunlarıyla birbirlerine çelme takıyorlar. Dün aynı masada kollarını sıvayarak “Sayın Cumhurbaşkanım” pozu kesenlerin yarın karşı karşıya geldiklerinde birbirleri hakkında neler söyleyebileceklerini kestirmek güç değil. Biz bu filmi daha önce izledik…

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *