Bu fotoğraf karesine yorum yaptınız mı?
Biliyorsunuz Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığını 6’lı masanın temsilcileri 6 Mart 2023 tarihinde açıklamıştı.
Yazım içindeki bu fotoğraf ise 20 Mart 2023 tarihine aittir.
6’lı masanın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile TBMM HDP Grup Toplantı Salonu'nda “desteklerini alabilmek” adına 1 saat süren bir görüşme gerçekleştirmişti. Ne bu görüşmeden önce ne bu görüşmede ne de bu görüşmeden sonra Kemal Kılıçdaroğlu HDP’ye asla “Teröre cephe alın” çağrısında hiç bulunmadı. Onları hep olduğu gibi, yani terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık ederken kabul etti. Kemal Kılıçdaroğlu bir gün olsun HDP ve benzeri bu partilerin bölücü ilişkisinden rahatsız da olmadı.
Kemal Kılıçdaroğlu “Teröre cephe almadan desteğinizi almam/alamam” gibi bir şartı olmadan, HDP’ye hangi kabul şartlarını sunduysa artık sonuçta onların desteğini almıştı. HDP adeta Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı seçtirebilmek için Türkiye genelinde seferberlik başlatmıştı. Hatta dönemin HDP Eşbaşkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar; seçime çatısı altında girdikleri Yeşil Sol’u işaretleyerek “Bir oy Yeşil Sol'a bir oy Kılıçdaroğlu'na” sloganını dahi bulmuşlardı. HDP, Kandil “Kemal Kılıçdaroğlu’na destek için” adeta birbiriyle yarışıyordu. Hatta PKK’nın Kandil’deki elebaşı Duran Kalkan, önce “Ne yapacağız bu süreçte; mücadelemizi sürdüreceğiz. AK Parti, MHP faşizmini yıkmak için mücadele edeceğiz. Böyle bir faşizmi yıkma eğilimleri, tutumları, siyasetleri destekleyeceğiz. Buna göre desteğimiz bu yönlüdür. Tabii. Güç katacak her türlü siyasi tutuma, söze, pratiğe destek vereceğiz. Örgütlenerek destek vereceğiz. Tutumumuz böyledir yani. Seçimde biz bu temeldeyiz. Bu temelde siyaset yapanlara desteğimiz vardır.” açıklamasını yapmış ve seçimden sonra ise üzüntüsünü “Kemal Kılıçdaroğlu kazanacağız diyordu, bizi hayal kırıklığına uğrattı" şeklinde göstermişti. Kandil, HDP, Demirtaş ve dünyanın çeşitli ülkelerindeki PKK’lı sözde yöneticiler öyle bir seferberlik başlatmıştı ki, Cumhur ittifakından kurtulmak için o seçimi büyük bir fırsat olarak görüyorlardı. Bu öyle bir seferberlikti ki, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı HDP’lilerin ise alanı doldurduğu Van mitinginde “Dişe diş, kana kan. Seninleyiz Öcalan” sloganları bile büyük özgüvenle atılıyordu. HDP’liler (Yeşil Sol) birinci turda da ikinci turda da Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemekten zerre taviz vermemişti.
2015 genel seçimlerinde, 2019 ve 2024 yerel seçimlerinde buna benzer olayları daha hiç anlatmıyorum. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri aslında tek başına bile her şeyi anlamak açısından özettir.
Tüm bunları niye anlatıyor ve hatırlatıyorum?
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli DEM’e “Teröre cephe alın, Türkiye partisi olun”, teröristbaşı Öcalan’a da “Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykır” çağrısını yaptığı günden bu yana, yukarıda anlattığım Kemal Kılıçdaroğlu-HDP- Kandil sürecine destek ve oy verenlerin aşırı ikiyüzlülüğünün dayanılmaz halini görünce anlatma ve hatırlatma ihtiyacı hissettim.
Müsavat Dervişoğlu, Ümit Özdağ, Ahmet Yılmaz, Atila Kaya, Ayyüce Türkeş Taş, Yılmaz Özdil, Ahmet Yavuz, Fatih Portakal, Mansur Yavaş, Mehmet Aslan, Murat Ağırel, Ekrem İmamoğlu, Selçuk Tepeli, Hüseyin Baş, Yavuz Selim Demirbağ, Arslan Bulut, Orhan Uğuroğlu, Namık Kemal Zeybek, Naim Babüroğlu, Türker Ertürk, Turan Çömez, Bülent Yücetürk, Nazif Okumuş, Mehmet Saral ve daha niceleri, tarihini vererek yayınladığım bu fotoğrafla ilgili hiçbir tepkiniz olmuş muydu? Bir cümlelik tepkiniz olduysa ve biz kaçırdıysak tepkinizi lütfen bizimle paylaşın! Eğer öyle tepkiniz varsa hatırlatın, çekinmeyin!
Tamamınız “Bir oy Yeşil Sol'a bir oy Kılıçdaroğlu'na” diyen bunlarla aynı noktada buluştunuz ve bu fotoğraftan zerre rahatsız olmadınız değil mi? Aynı 2019 ve 2024 yerel seçimlerinde de olmadığınız gibi…
Bu isimler içinde sadece bir dönem Ülkü Ocakları Genel Başkanı iken yönetiminde görev yaptığım, hukukumu ve saygımı her daim koruduğum fakat bu gibi konularla ilgili de hakkında da en çok eleştiri yazısı yazdığım Atila Kaya’nın bu süreçle ilgili yorumları gerçekten büyük talihsizlikti.
“Sindirmekten, tıynetten, Türk milliyetçiliğinden, Türk devlet aklından, akılsızlıktan” bahseden Sayın Atila Kaya’ya soralım, Kemal Kılıçdaroğlu’nun HDP ile “Bir oy Yeşil Sol'a bir oy Kılıçdaroğlu'na” şeklinde seçim anlaşması yaptığı ve “Kürt sorunu dahil bütün sorunların çözüm adresi TBMM’dir” dediği günün bu fotoğraflarıyla ilgili bir tepkin olmuş muydu acaba?
Size göre terör örgütü PKK’nın siyasi uzantılarıyla siyasi menfaat birlikteliği yapmak mübah, onlara “Teröre cephe alın, Türkiye partisi olun” çağrısında bulunmak haram mı?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun makamına gidip destek veren, sandığa gidip ona oy veren, onun terör örgütü PKK’nın siyasi uzantılarıyla olan iş birliğine, ittifakına ısrarla susan Atila Kaya; MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin “Teröre cephe alın”, “Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykır” çağrısından niye rahatsız oluyor?
Cumhur ittifakı zaten terörle mücadele eden taraf değil mi?
Bu yazıyı yazdığım anlarda Milli Savunma Bakanlığı Irak ve Suriye üzerindeki terörle mücadelede 36 PKK’lı teröristin leş haline getirildiğini duyurdu. Terörle mücadelede geçen her gün bu şekilde devam etmiyor mu?
Peki, sizin desteklediğiniz Kemal Kılıçdaroğlu kim?
Terörle mücadelenin her boyutuna karşı çıkan o değil mi?
Irak ve Suriye üzerindeki terörle mücadeleye karşı çıkmadı mı? Afrin’in PKK’dan temizlenmesine karşı çıkmadı mı? YPG’yi “Terör örgütü değil, vatansever oluşum” diye göstermedi mi? PKK’nın gazetesini, televizyonunu “kapatmayın” diye, PKK’ya yardım ve yataklık edenleri “tutuklamayın, serbest bırakın” diye ortalığa düşmedi mi?
Bu arada 2012’deki çözüm sürecinde “4 parti uzlaşırsa Öcalan'a ev hapsi bizim için mesele olmaz” diyen de desteklediğiniz Kemal Kılıçdaroğlu’ydu.
Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyip, terörle mücadeleden zerre taviz verilmemesi gerektiğini söyleyen MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi eleştirmek; mantıklı, vicdanlı, ahlaklı bir davranış mı?
Siz, Kemal Kılıçdaroğlu “Afrin’e girmeyelim” diyerek Zeytin Dalı Operasyonuna karşı olduğu vakit yanındaydınız ve onun belediye başkan adaylarını destekliyordunuz, biz MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli “Ya Afrin yıkılsın ya teröristler yakılsın” dediği ve 4600 YPG’li teröristin leş olduğunu vakitte yanındaydık. Aramızdaki fark bu…
Sayın Atilla Kaya ve ismini yazdığım diğerleri, hadi Kemal Kılıçdaroğlu dönemi geride kaldı diyelim. Peki, hepiniz CHP’nin Cumhurbaşkanı adayına, CHP’nin Belediye Başkan adaylarına oy verenler olarak, “Kent Uzlaşısı” çerçevesinde DEM ile yapılan ittifaka niçin tepki göstermediniz?
Özgür Özel defalarca DEM’e, DEM defalarca Özgür Özel’e ziyarete gitti. Fakat hiçbir ziyaretin konusu “Teröre cephe alma” görüşmesi olmadı.
Özgür Özel bir ay önce de “DEM ile birbirimize göbekten bağlıyız” demişti.
Bu ismini saydığım kişiler ve ismini yazmadığım diğer kişilerin hiçbiri o ziyaretlere ait fotoğrafları koyup sindirme sistemini ölçmemiş ve tıynetten bahsetmemişti.
Tüm bu yaşananlardan anlaşılan şudur: Sizin mantığınıza göre “Önderimiz Apo” diyen DEM ile teröre cephe almadan ve hala PKK’ya yardım ve yataklık yaparken her türlü iş birliği, ittifak yapılabilir ama onlara asla “Teröre cephe alın”, “Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykır” çağrısı yapılamaz, öyle mi? Siz DEM’den, teröristbaşı Öcalan’dan değil anlaşılan MHP’nin terörü bitirme kararlılığından rahatsızsınız ya da değişik bir psikoloji yaşayarak DEM ile mutlu bir birliktelik yaşayan CHP’den “DEM koparılacak” diye bir korku yaşıyorsunuz?
DEM-CHP birlikteliğine ses etmeyip ve hatta bu cephenin ittifakına çalışıp, DEM’e “Teröre cephe alın” çağrısını yapan MHP Lideri Devlet Bahçeli’den rahatsız olmak ciddi bir psikolojik vakadır.
Cumhur ittifakının kararlılığı “Silahlar ya gömülecek ya da silah tutanlar gömülecektir.” noktasındadır. Bunu da günlük terörist temizliği yaparak sarı torbalara girenlerden anlayabilirsiniz. CHP’nin yanında duranlar sizin noktanız nedir acaba?
Sadece şu fotoğrafa yorum yapın yeter…
Diğerlerine cevap vermek size zor ve ağır geleceği malum...
