Disiplin ve inanç
İlk 24 içinde yer alabilmek için galibiyete ihtiyacı olan Beşiktaş, geride kalan 6 maçın 5’ini kazanan, 1’inde berabere kalan Ahtletic Bilbao’yu yenmek için sahaya çıktı.
Ole Gunnar Solksjaer ilk kez yönettiği takımı risk üstlenmeden bilinen isimlerle kurmuştu. Belirgin olan sahaya sürülen isimlerin yerleri biraz daha net, görevleri biraz daha açık olmasıydı. Savunma bloğu önlerine gelenleri yakın alıp oynama hakkı tanımıyordu. Hücum etkinliği konusunda öndeki oyuncular daha özgürdü. Yakaladıkları topu hızla rakip kaleye götürecek şekilde oynuyorlardı. Bu ataklardan birinde istediği golü bulan siyah beyazlılar, sonrasında Van Bronckhorst alışkanlığına döndü. Savunmaya biraz daha yaklaşan az adamla, ani atak arayan Beşiktaş baskı yedi. Etkisi artan İspanyol ekip ilk yarının uzatmasında skoru eşitledi.
Norveçli hocanın devre arası uyarılarıyla Beşiktaş, ikinci yarıya farklı başladı. Önde bastı. Topu çok çabuk savunma arasına sokarak etkili oldular. Bu beklenmedik oyun konuk takımı zorlarken, birbiri ardına kaçan pozisyonlar Rashica’nın ikinci golüne kadar sürdü. Beşiktaş’ın oyununu bozamayan Atletic Bilbao’nun oyuncu değişikliği yaparak çözüm arayışı da sonuç vermedi. Savunma direnci artan Beşiktaş, disiplinli oyununu sürdürdü. Hücum etkinliğini gollerle süsleyen siyah beyazlılar, rakibine ligdeki ilk yenilgisini tattırırken, son 16’ya kalmak yolunda umudunu artırdı.