Yavaş’ın harman günleri

YAYINLAMA:
Yavaş’ın harman günleri

CHP’nin klasiği haline gelen koltuk kavgaları serisinin ilk sezonu Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının geçersiz sayılması ve yolsuzluk soruşturmalarıyla final yaptı. 

Koltuk kavgaları sersinin ikinci sezonu ise 6 Nisan’da yapılan CHP’nin 21. Olağanüstü Kurultayı eşliğinde başladı. Özgür Özel’in CHP’nin Eş Başkanlığından Genel Başkanlığına terfi ettiği, parti içi muhalefeti susturduğu ve Cumhurbaşkanı adaylığı vizesi aldığı kurultay yeni bir kavganın da fitilini ateşledi. Kavga, “İmamoğlu yoksa yerine kim aday olacak?” sorusuyla alevlendi.

10 Şubat tarihinde CHP’nin Cumhurbaşkanı adayının nasıl, ne zaman ve hangi yollarla belirleneceği üçlü toplantıya belirleyici bir unsur olarak katılan Mansur Yavaş’ın bugün esamisi bile okunmuyor. CHP’nin Cumhurbaşkanı adayının belirleneceği sözde ön seçime kadar ismini gündemde tutan Mansur Yavaş bugün Ekrem İmamoğlu’nun tutuklu yargılanmasına rağmen iki forvetten biri olarak gündeme dahi alınmıyor. 

Mansur Yavaş’ın ön seçime katılmayacağını açıkladığı ancak adaylık yarışından da vazgeçmediğini belirttiği günlerde akıllarda kalan en önemli cümlesi “Gün ola harman ola. O zaman kadar neler değişir” şeklindeki ifadesiydi. Bu cümleden kastının, önde çıktığı anket sonuçlarını parti yönetimine dayatarak ön seçim sonucunu boşa düşürmek olduğu yönündeydi. Bu arzusunun gerçekleşmemesi halinde de 100 bin imza ile kendisinin de aday olarak yarışa girip ikinci tura kalan adayın diğerini desteklemesi planını benimsiyordu.

Ancak “Gün ola harman ola. O güne kadar neler değişir” sözlerindeki asıl kastın Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının geçersiz olduğunun ortaya çıkacağı ya da yolsuzluk soruşturmalarının başlayacağı günler olduğu kimsenin aklının ucuna dahi gelmedi. Mansur Yavaş için harman günleri belki de bu günlerin işaretiydi… Mansur Yavaş’ın Tayvan gezisini yarıda kesip 20 Mart’ta alelacele Saraçhane’deki miting otobüsünün üzerinde belirmesinin başka bir izahı yoktu.

Harman günü geldi kapıya dayandı ancak “O güne kadar neler değişir” kısmındaki değişimler Mansur Yavaş’a yaramadı. CHP yönetimi sözde ön seçimden çıkan Ekrem İmamoğlu’nun arkasında durdu ve hukuki bir temeli olmasa dahi “adayımız” diyerek sahip çıktı. Mansur Yavaş yine akıllara gelen ikinci isim değildi. Ötelenme, değersizlik duygusu ve birlikte hareket ettiği Kemal Kılıçdaroğlu’nun bile adını anmaması Mansur Yavaş’ı yeni bir yol ayrımına getirdi. 100 bin imza ile aday olması halinde ikinci tura kalabilecek oyu alamama tedirginliği Mansur Yavaş’ı bu plandan vazgeçirip bir partinin adayı olma tercihine yöneltti. Bunun da taşlarını şimdiden döşemeye başladı. Ekrem İmamoğlu’na “proje çocuk” dediği için İP’ten istifa eden ve bir dönem Mansur Yavaş’ın ABB Özel Kalem Müdürlüğünü yapan Ankara milletvekili Yüksel Arslan tekrardan İP’e döndü. Bu dönüşe en çok CHP’li ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın yakınları sevindi. Bu da CHP’li Mansur Yavaş ile İP arasındaki bağlantının tekrardan kurulduğunu gösterdi. Mansur Yavaş, CHP’ye karşı İP’in adaylığını bir koz olarak masaya sürmenin yolunu açtı.

Daha önce Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesine karşı A, B ve C planlarının olduğunu söyleyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel artık böyle bir plan olmadığını “Ekrem Bey içerde ise en yüksek oyu kim alacaksa o aday olur” diyerek Mansur Yavaş’ın adaylığının önünü tamamen kapattı ve kendisini işaret etti. Çünkü CHP’ye göre en yüksek oyu alacak adayın kim olacağını belirleyen yöntem anketler değil, CHP’nin sözde ön seçimiydi. Çünkü en yüksek oyu alacak adayın kim olduğu anketler yoluyla belirlenecek olsaydı 10 Şubat’taki toplantıda “ön seçim” değil, “anket” yoluyla belirlenmesi kararı alınırdı. 

Mansur Yavaş “erken aday” belirlenmesini ve yöntem olarak da anketler yerine ön seçim usulünü benimsemediği için gelinen süreçte haklı çıktığını ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığının kendi hakkı olduğunu düşünüyor.

Bu hak teslim edilmez ise başka bir partinin adayı olarak yarışmayı planlıyor. Bu kararını ise seçim takvimi belirlendikten sora kamuoyuyla paylaşmayı, şimdiden bu tartışmaların içinde olup aforoz edilmeyi istemiyor. “Gönderilmektense kendim gitmeyi tercih ederim” pratiğiyle hareket ediyor.

 

Yorumlar
Z
Ziyaretçi 2 hafta önce
Tv tartışma proğramlarını ilgi ile izliyorum, bir Ülkücü olarak gurur duyuyorum, seni canı gönülden tebrik ediyorum. Rabbim güç kuvvet versin inşallah. Necmi Erdoğan
BEĞENME
0
CEVAPLA