20 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Sağlık Prof. Dr. Metintaş ikinci doz aşının önemine dikkati çekti

Prof. Dr. Metintaş ikinci doz aşının önemine dikkati çekti

Prof. Dr. Selma Metintaş, "Toplumumuzda ikinci doz aşıyla aşılanmada oran yüzde 60'a ulaşıncaya kadar kurallara uymak gerekir. Vaka sayısı kapanmanın verdiği sonuçtur." dedi.

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Prof. Dr. Metintaş ikinci doz aşının önemine dikkati çekti

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Selma Metintaş, aşıya ulaşabilmenin büyük bir şans olduğunu belirterek, "Bu şans çok çok iyi değerlendirilmelidir. Toplumumuzda ikinci doz aşıyla aşılanmada oran yüzde 60'a ulaşıncaya kadar kurallara uymak gerekir. Vaka sayısı kapanmanın verdiği sonuçtur. Aşılamada istenilen hızla gidilmediğinde vakaların yeniden artacağı kesindir." dedi.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi de olan Metintaş, AA muhabirine, salgın yayılmaya başladığında alınan tedbirlerle Kovid-19'un Türkiye'ye geç girmesinin sağlandığını anımsatarak, söz konusu zaman zarfında salgına karşı mücadele hazırlıklarının yapıldığını dile gerdi.

Metintaş, tıbbın başka hiçbir uygulamasıyla aşıyla korunabilir hastalıklarda elde edilmiş başarının sağlanamayacağını bildirdi.

Sağlık Bakanlığının uyguladığı düzenleme üzerinden aşı sırası gelenlerin hemen aşılanmasının hastalıkla mücadelede çok önemli olduğunu anlatan Metintaş, şunları kaydetti:

"Aşılandıktan sonra da bağışıklık hemen başlamadığından, hastalık da halen toplumda varlığını sürdürdüğü için korunmaya devam edilmesi önemlidir. Aşı olmayı reddetmek ile aşı olma konusunda tereddüttün olması farklı şeylerdir. Aşı tereddüdü, bireylerin aklına aşıyla ilgili gelen sorgulamalardır. Bu soruların her birisine gerçekte verilecek bilimsel cevaplar tatmin edici olur ve tereddüt aşılır. Aşıya ulaşabilmek büyük bir şanstır ve bu şans çok çok iyi değerlendirilmelidir. Toplumumuzda 2 doz aşıyla aşılanmada oran yüzde 60'a ulaşıncaya kadar kurallara uymak gerekir. Vaka sayısı kapanmanın verdiği sonuçtur. Aşılamada istenilen hızla gidilmediğinde vakaların yeniden artacağı kesindir. Tıpkı geçen yılda gördüğümüz gibi."

Prof. Dr. Selma Metintaş, maske zorunluluğunun kaldırılmasıyla ilgili bir öngörüde bulunmanın zor olduğuna dikkati çekerek, "Her şey bizlerin kurallara uymasına ve aşılamada istenilen düzeye gelebilmemizdedir. Bu düzey de toplumun en az yüzde 60'ının aşılanmasıdır. Eğer konu edildiği gibi 120 milyon doz aşı yaz aylarında temin edilip, uygulanabilirse, sonbaharda özlediğimiz günler gelebilir." diye konuştu.

"Bu dönemin avantajı elimizde aşının bulunması ve uygulanmasıdır"
Salgının ilk dalgası sonrası 2020'nin mayıs ayında vaka sayılarının önemli ölçüde azalması, iyileşenlerin sayısının hastalananların sayısını geçmiş olması sonucu normalleşme sürecine girildiğini hatırlatan Metintaş, şöyle devam etti:

"Normalleşme süreci kademeli olması gerekirken, toplumun hemen her kesiminde eskiye hızlı bir dönüş olmuş, normalleşmenin kurallarına uyulmamıştır. Sonuçta ikinci, ardından üçüncü dalga yaşanmıştır. Mayıs 2021'de büyük ölçüdeki kapanmanın ardından, yeniden bir açılma-normalleşme dönemine geçilmiştir. Bu dönemin avantajı elimizde aşının bulunması ve uygulanmasıdır. Aşıyla toplum bağışıklığı yükseldiğinde ancak o zaman salgın öncesi hayatımıza dönebileceğimiz açıktır. Aşılanma ve doğal bağışıklanma oranı toplumun yeterli çoğunluğunda oluşturulmadığı sürece hastalık toplumda yayılma durumunu sürdürecektir. Bu nedenle hepimiz maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına hala ciddi biçimde uymak zorundayız. Kalabalık ve kapalı ortamlarda bulunmaktan kaçınmalı, başka insanlarla aramızda 2 metre mesafe olması kuralına dikkatle uymalıyız."AA

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Uludağ: 5 yıl sonra Türkiye’nin ‘saklı cenneti’ Sarıçam olacak

Uludağ: 5 yıl sonra Türkiye’nin ‘saklı cenneti’ Sarıçam olacak