Dünya Gazetesinin haberine göre, kendi işini kurmak veya işini değiştirmek isteyene, elinde bir miktar sermayesi olan işsize ya da son dönemde epey sıklıkla etrafımızda da gördüğümüz tazminatını alarak işinden ayrılan kişilere yönelik franchise sisteminin önemli fırsatlar barındırdığı bir gerçek. Bunu en iyi 2021’de gördük. Bundan sonra da bu işlevini ortaya koymayı sürdürecek olan franchise alanında gıda perakendesi cazibesini sürdürecek.
Girişimler daha çok az maliyetli, pratik, temel ve doğal gıdaya yönelik işlerde yoğunlaşacak. Lojistik sektörünün daha da büyüyeceği aşikar; kargo bayilikleri revaçta olmayı sürdürecek. Emlak ofislerinin, özellikle bu alanda eğitim ve denetim mekanizmaları güçlü zincir yapıların daha da büyüyeceğini ifade edebiliriz. Yine son dönemde adlarına caddelerde daha çok rastladığımız, ikinci el ya da sıfır otomobil satan, bakım-servis hizmeti sunan ofislerin sayısının hızlanacağını öngörebiliriz.
Hizmetlerin daha çok kişisel alınmaya gayret edildiği bir dönemdeyiz. Sosyal ortamları halen riskli gören önemli bir kesim var. Sosyalleşme sağlanmadan en temel gıdalara erişim imkanı tanıyan küçük keosklar, makine çözümleri ya da teknolojik mini marketler öne çıkacak. Güzellik salonlarının marka sayısı da bayilik adetleri de artacak. Hatta bu markaların yurt dışı franchise’ları da olacak. Yine ev ürünlerine, tekstilinden cihaz satıcısına, hediyelik eşyaya kadar geniş yelpazede hizmet veren markaların bayilikleri fırsat sunmayı sürdürecek. Yatak gibi spesifik olmakla birlikte önemi gittikçe artan alanlarda franchise arayanların sayısı hızlı yükselecek. Süt ürünleri alanında bayilik ve franchise verenlerin sayısı artacak. İtimat, Peynirci Baba gibi markaların şubelerine önümüzdeki dönemde daha sık rastlayacağız. Aktarlar, baharatçılar revaçta olmayı sürdürecek.
Gündemde yeşil girişim var
Çevre bilincinde gelinen nokta, dünya genelinde ticaretin kurallarını değiştiriyor, dönüştürüyor. AB’nin Yeşil Mutabakat çerçevesinde ortaya koyduğu yeni normlar, ülkelerin ve şirketlerin yakın takibinde. Bu alana ilişkin girişim öyküleri ve alanları da hızlı artıyor kuşkusuz. Yeşil girişim olarak adlandırılan yeni girişim türü, sektörlerin çevreye verdiği zararları azaltmayı hedefl eyen girişimler olarak tanımlanıyor. Türkiye’de de hammadde sorununu da içine alacak şekilde geri dönüşümden kazandığı ürünü tekrar üretime dönüştüren şirketlerin sayısı artıyor. Yanı sıra örneğin bir turizm şirketi, yeni kuşak müşterilerine yönelik hazırladığı yeni markasında karbon ayak izini en aza indiren malzemeler kullanmak için Ar-Ge çalışmaları yürütüyor. Yeşil girişimler sadece çevre ve yeşili korumak için değil, ekonomik olarak sürdürülebilir bir çevre yaratmayı da amaçlıyorlar. İsraf oranı en yüksek endüstrilerden biri olan yemek endüstrisinde daha sürdürülebilir ve doğa dostu bir dönüşümü başlatmak için WWF, Boğaziçi Üniversitesi'yle birlikte ‘Yeşil Nesil Restorancılık’ programı başlatarak ‘yeşil girişimcilik’ alanında önemli bir adım attı. Geriş dönüşüm ekonomisine hizmet eden girişimlerden, suyun kalitesini ölçen, tarımsal üretimde doğal yöntemler için bilgi akışı sağlayan cihazlara kadar değişik alanlarda yeşil girişimler öne çıkmaya başladı.