Fidan, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ile Bakanlık'ta yaptıkları görüşmenin ardından ortak basın toplantısında konuştu.
Mevkidaşı ile bölgesel ve uluslararası gelişmeler hakkında da önemli görüş alışverişlerinde bulunduklarını, kendisiyle hem ikili hem heyetler arası görüşme esnasında çok detaylı olarak bölgesel gelişmeleri tartıştıklarını belirten Fidan, "Mübarek Kurban Bayramı'nın ilk günü Stockholm'de kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e yapılan aşağılık saldırıyı ve uyarılarımıza rağmen bu saldırıya göz yumulmasını bir kez daha kuvvetle kınıyoruz." ifadesini kullandı.
Fidan, İslam İşbirliği Teşkilatı İcra Komitesinin acil olarak toplandığını hatırlatarak atılacak ortak adımları mevkidaşı Safedi'yle ele aldıklarını dile getirdi.
Filistin davası ve Mescidi Aksa başta olmak üzere kutsal mekanların statüsü konularında Ürdün'le tam bir fikir birliklerinin mevcut olduğunu, Haşimi Hanedan'ın Kudüs'teki kutsal mekanları himaye rolünü önemsediklerini ve desteklediklerini mevkidaşına ilettiğini söyleyen Fidan, şöyle devam etti:
"Son günlerde Filistin'de yaşanan gelişmeleri yakından izliyoruz. Masum Filistinli kardeşlerimize yönelik baskınlar ve yerleşimcilerin saldırıları bir an evvel durmalıdır. Bütün bölgenin iyiliğine olan bu görüşlerimizi açık ve şeffaf bir şekilde İsrail makamlarına da iletiyoruz. Dünkü Bakanlık açıklamamızda da vurguladığımız gibi İsrail saldırısını en güçlü şekilde kınadık ayrıca İsrail makamlarını sağduyulu davranmaları ve bu tür eylemlerden kaçınmaları yönündeki çağrımızı yineledik."
"TÜRKİYE VE MISIR, BÖLGELERİNDE GÜÇLÜ İKİ KARDEŞ ÜLKE"
Türkiye ve Mısır'ın karşılıklı olarak büyükelçi atama kararına ilişkin Fidan, "Türkiye ve Mısır, bölgelerinde güçlü iki kardeş ülkedir. Tarihi, coğrafi, kültürel, stratejik ve inanç bağlarından dolayı bu iki önemli ülkenin birbirlerinde ayrı kalma lüksü yoktur." değerlendirmesinde bulundu.
Fidan, Türkiye olarak İsveç'in özellikle orada olan Kur'an-ı Kerim yakma hadisesini en şiddetli şekilde kınadıklarını vurgulayarak, tepki gösterdiklerinin ve göstermeye de devam edeceklerinin altını çizdi.
Bu çerçevede İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) İcra Komitesinin olağanüstü şekilde toplanarak çok ciddi kararlar aldıklarına işaret eden Fidan, dünyanın çeşitli çevrelerinden de bu menfur olaya tepkiler geldiğini ve bu tepkilerin giderek daha organize, nitelikli ve sonuç alıcı olmaya yönelik çalışması için devam edeceklerini dile getirdi.
Fidan, nitelikli tepkiler ortaya konmazsa bunun ne ilk ne de son olacağını vurgulayarak "Özellikle İsveç'te bu türden eylemlerin kamu koruması ve polis kordonu altında yapılması çok daha düşündürücü bir olay. İsveç'in NATO'ya üyeliğinin tartışıldığı günlerde, İsveç güvenlik sisteminin provokasyonları engellemeye yetmeyen bir yapıda olması ve NATO'ya daha fazla güç değil, sorun getirir bir görüntü çizmesi açıkçası stratejik açıdan ve güvenlik açısından da bizi düşündürüyor." diye konuştu.
Türkiye'nin inanç ve sahip olduğu değerler açısından olaya zaten büyük bir tepkisi olduğuna dikkati çeken Fidan, "Diğer taraftan stratejik ve güvenlik değerlendirmesi itibarıyla da söz konusu İsveç'in NATO'ya üyeliği olduğu zaman bunun bir yük mü getireceği, bir fayda mı getireceği konusu artık daha çok tartışmaya açıktır." dedi.
Ürdün ile bölgesel ve uluslararası pek çok konuda benzer yaklaşımlara sahip olduklarına dikkati çeken Fidan, Ürdün'le düzenli istişarelere önem verdiklerini söyledi.
Fidan, Ürdünlü mevkidaşı ile bugün aldıkları bir karar neticesinde bakanlıklar arası düzenli siyasi işaretleri başlatacaklarını belirterek, görüşmelerinde ikili ilişkileri ele aldıklarını dile getirdi.
Küresel ve bölgesel zorluklara rağmen iki ülke arasında geçen yıl ticaret hacminin bir milyar doları aştığını ve bu ivmeyi artırarak sürdürmeyi hedeflediklerini kaydeden Fidan, gelecek dönem için planlanan Karma Ekonomi Komisyon Toplantısı'nın faydalı olacağına inandıklarını ve iş heyetleri arasında ziyaretler üzerinde de çalışmayı öngördüklerini anlattı.
Fidan, Türkiye ve Ürdün olarak bölgede sükunetin tesis edilmesi için çabalarını sürdüreceklerinin altını çizerek, "Her halükarda Filistin sorununa tek geçerli çözümün, uluslararası parametreler temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulması olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim." dedi.
Ürdünlü mevkidaşıyla Suriye meselesinde yaşanan son gelişmeleri de değerlendirdiklerini aktaran Fidan, Suriyelilerin geri dönüşü için bölgede istikrarın bir an evvel tesis edilmesini gerekli gördüklerini ve bu konuda istişarelerini sürdüreceklerini söyledi.
- "BUNDAN SONRA İLİŞKİLERİMİZ SİYASİ, EKONOMİK VE DİĞER BÜTÜN ALANLARDA HIZLA İLERLEMEYE DEVAM EDECEK"
Fidan, Türkiye ve Mısır'ın cumhurbaşkanlarının iradeleriyle birkaç yıl önce bir sürecin başlatıldığını anımsatarak, ilk aşamada istihbarat diplomasisiyle bu sürecin yürütüldüğünü ve istihbarat başkanlarının belli aralıklarla bir araya gelerek konuları bir noktaya taşıdıklarını kaydetti.
Sonraki süreçte iki ülkenin Dışişleri Bakanlığı heyetlerinin devreye girdiğini belirten Fidan, en son Kasım 2022'de bir vesileyle Doha'da bulunan Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir araya geldiğini ve alınan kararlar doğrultusunda daha sonra dışişleri bakanlarının bir araya gelerek konuları ilerlettiğini anlattı.
Fidan, bugün alınan ortak kararla Mısır ve Türkiye olarak karşılıklı büyükelçi atadıklarını vurgulayarak, "Bu geldiğimiz aşamada da normalleşme çalışmalarında artık önemli bir aşamayı da geride bırakmış olduk. Bundan sonra ilişkilerimiz siyasi, ekonomik ve diğer bütün alanlarda büyük bir hızla ilerlemeye devam edecek. Sayın Cumhurbaşkanımız ve devletimizin iradesi de bu yönde." diye konuştu.
- "İSVEÇ, EV ÖDEVİNİ YERİNE GETİRİRSE HER ZAMAN İÇİN BAŞKA ALTERNATİFLER DE MEVCUT"
Fidan, terörle mücadele konusunda İsveç'in geçen ay aldığı kararlar ve yasal uygulamalar olduğunu ve bunların pratikte uygulanmasını göreceklerini belirtti. Bu maksatla yapılan Daimi Komite toplantılarının dördüncüsünün Türkiye'de yapıldığını hatırlatan Fidan, 6 Temmuz'da Brüksel'de NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in davetiyle Vilnius Zirvesi öncesinde bir toplantı daha olacağını söyledi.
Fidan, Türkiye olarak zaman baskısının bir metot olarak kullanılmasını tasvip etmediklerini dile getirerek, prensipli olarak konuya yaklaştıklarını ve Madrid'de mutabık kalınan anlaşma çerçevesinde İsveç tarafının tıpkı Finlandiya'da olduğu gibi terörle mücadele açısından yükümlülüklerini yerine getirmesini beklediklerini belirtti.
İsveç ve terörle mücadele konusuna ilişkin Fidan, şu ifadeleri kullandı:
"Terör örgütlerinin, Stockholm sokaklarında rahatlıkla her türlü eylemi organize edebildiği, gösteri ve protesto etkinliklerini yapabildiği, para toplayabildiği, çatışma bölgeleriyle insan trafiğinin olduğu, sınırlarından giren herhangi bir mülteci kisvesindeki insanlara ne amaçla geldiğinin sorulmadığı, kısacası bilerek ya da bilmeyerek ev sahipliği yaptığı bir ortamda tabii ki bizim profesyonel olarak güvenlik değerlendirmesi açısından şu anda çok olumlu bir tablo çiziyor olmamız çok mümkün değil."
Fidan, Türkiye'nin prensiple hareket ettiğini vurgulayarak, "İsveç, eğer gayretlerine devam eder, ev ödevini yerine getirirse, tıpkı Finlandiya örneğinde olduğu gibi her zaman için başka alternatifler de mevcut. Ama terörle mücadele zaten başlı başına İsveç için bir problem alanıyken, kutsal değerlere hakaret edilmesine izin veren bir atmosferin olması, İsveç'teki güvenlik sisteminin algısının bu provokasyonlara engel teşkil edecek bir mekanizma üretememesi ve önleyememesi açıkçası bizi daha da fazla düşündürüyor." diye konuştu.
Bütün bunların hepsinin dikkate alındığına ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuları yakından takip ettiğine dikkati çeken Fidan, 6 Temmuz'da yapılacak toplantı neticesinde tekrar durumların gözden geçirileceğini kaydetti. AA