Akçay, “CHP’li Özgür Özel, terör yöntemlerini kullanarak sokak eylemleri yapan, iç ayaklanma çıkarmaya çalışan teröristlerin ve darbecilerin başının ezilmesinden rahatsız olmaktadır. Terörist destekçisi olduğu bilinen CHP’li Özel, darbeciliğe heves etmektedir. Darbeci zihniyetin siyasi odağı CHP ile yandaşları darbe, kaos ve sokak olaylarıyla iktidar hayali kurmaktadır. Her kim sandıktan değil de darbe, kaos ve sokak hareketleriyle iktidar olmayı hayal ediyorsa bunun bedeline katlanmayı da göze almalıdır” diye uyardı.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, “CHP’li Özgür Özel, terör yöntemlerini kullanarak sokak eylemleri yapan, iç ayaklanma çıkarmaya çalışan teröristlerin ve darbecilerin başının ezilmesinden rahatsız olmaktadır. Terörist destekçisi olduğu bilinen CHP’li Özel, darbeciliğe heves etmektedir” dedi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarını çarpıtarak yalan yanlış ifadeler kullanan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’e tepki gösteren MHP’li Akçay Şunları kaydetti:
“Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli “Boğaziçi Üniversitesine atanan rektör üzerinden Gezi kalkışmasına çalışıldığını, CHP, İP ve HDP’nin provoke ettiği, terör örgütlerinin alevlendirdiği protestoları sokak hareketine dönüştürme ısrarının ateşle oynamak olduğunu” ifade etmiştir.
Terör örgütleri ve Türkiye düşmanlarıyla işbirliği deşifre olan, taciz ve tecavüz skandallarıyla köşeye sıkışan CHP ve yandaşları büyük bir çaresizlik içinde yalan, iftira, çarpıtma ve kara propagandalarla MHP’ye ve Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’ye saldırmaktadır.
CHP’li Özel, Liderimizin “Kanuna uygun atamaya terör yöntemleriyle karşı çıkmak, Boğaziçi Üniversitesi’nden Gezi Parkı kalkışması çıkarmaya niyetlenmek başı ezilmesi gereken bir komplodur” sözünü ‘Boğaziçili öğrencilerin başı ezilmelidir’ şeklinde çarpıtmaktadır.
CHP’li Özgür Özel, terör yöntemlerini kullanarak sokak eylemleri yapan, iç ayaklanma çıkarmaya çalışan teröristlerin ve darbecilerin başının ezilmesinden rahatsız olmaktadır. Terörist destekçisi olduğu bilinen CHP’li Özel, darbeciliğe heves etmektedir.
Yalan, iftira ve çarpıtmada sınır tanımayan CHP’li Özgür Özel, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin Gezi olaylarıyla ilgili 7 Haziran 2013’teki açıklaması ile 6 Ocak 2021’deki açıklamasının çeliştiğini iddia edecek kadar şirazeden çıkmıştır.
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli 7 Haziran 2013’te “Ağaçların kesilmesine tepki olarak başlayan Gezi Parkı olaylarının illegal örgütlerin, marjinal odakların ve terör örgütlerinin kontrolüne girdiğini” ifade etmiştir.
“Gezi olaylarının yerli ve yabancı işbirlikçilerin derin bir komplosu olduğunu, iktidarların sandıkla değişmesi gerektiğini, şiddet ve toplumsal başkaldırıyla hiçbir sorununun çözülemeyeceğini, MHP’nin çatışma ve kavga ortamında yer almayacağını” ifade etmiştir.
“Gezi olaylarının, bölücü terör örgütünün önümüzdeki süreçte muhtemel isyan ve başkaldırısı için bir prova ve ön hazırlık çalışması olduğunu, buna yönelik tedbir geliştirilmesi gerektiğini” ifade etmiştir.
Gezi Parkı olaylarıyla ön hazırlık yapan bölücü terör örgütleri ile yerli ve yabancı işbirlikçileri; 2014’te 6-8 Ekim kalkışması, 2015’te hendek terörü, 2016’da hain darbe girişimi ve sonrasındaki ekonomik operasyonlarla devletimizin bekasına ve Türk Milletine kastetmiştir.
CHP’li Özel ikircikli tavır arıyorsa Atatürk’e her türlü hakareti eden, sıkışınca Atatürk’ün arkasına sığınan CHP’li yöneticilere bakmalıdır? Demokrasiden bahsedip darbe tellallığı yapan, kadın haklarından bahsedip taciz ve tecavüzcülere sahip çıkan CHP’ye bakmalıdır.
Gezi olayları, 6-8 Ekim kalkışması, hendek terörü, 15 Temmuz hain darbe girişimi ve ekonomik operasyonlarla emellerine ulaşamayan CHP ve yandaşları şimdi de yabancı başkentlerden iktidar dilenerek, darbe, kaos ve sokak eylemleriyle iktidara gelmeye çalışmaktadır.
Kılıçdaroğlu "Bizi sokağa mecbur ediyorlar" sözleriyle kaos ve sokak eylemlerinin fitilini ateşlemiştir. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu “hükümeti seçimle veya başka bir yolla değiştirmek” diyerek açıkça darbe çağırısı yapmıştır.
“Sokak iyi bir şeydir” diyen CHP’li Engin Altay polis şiddeti nedeniyle ABD’de sokak eylemlerinin başladığı bir dönemde “Türkiye’de polis ve bekçiler şiddet uyguluyor” diyerek polis ve bekçilere iftira atmış, vatandaşları tahrik ederek sokak eylemlerine davet etmiştir.
CHP'li Aytuğ Atıcı "örgütlenme yolu sokaktan geçer” derken CHP'nin medyadaki sözcüsü Necdet Saraç, 'Sokak hazır, muhalefetin silkelenmesini bekliyor' demiştir. İmamoğlu 23 Nisan’da çocuklara dağıttığı kitapta sokak eylemleri görselleriyle sivil itaatsizlik çağrısı yapmıştır.
HDP milletvekili Musa Piroğlu, Gezi kalkışması çağrısı yapıp, "Yeni bir Gezi'ye hazırlıklı olun, halk ayağa kalkacak ve sizi süpürecek" diyerek yandaşları zillet ittifakı ve terör örgütlerine “hazır olun” mesajı göndermiştir.
Gezi olayları, 6-8 Ekim kalkışması, hendek terörü ve 15 Temmuz hain darbe kalkışmasıyla emellerine ulaşamayan CHP ve yandaşları şimdi de Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör ataması üzerinden kaos projesini devreye sokarak sokak olayları başlatmaya çalışmaktadır.
CHP’li yöneticiler ve milletvekilleri Boğaziçi Üniversitesi’nde “katil polis” diye slogan atan teröristlere ‘öğrenci’ diyerek sahip çıkmıştır. Polise “katil”, devlete “seri katil” diyen terör destekçisi CHP’li Kaftancıoğlu ile İmamoğlu bu teröristlere mihmandarlık yapmıştır.
CHP’nin teröristleri “öğrenci” şeklinde masumlaştırmaya çalışması ilk değildir. Kılıçdaroğlu'nun "öğrenci" dedikleri polise saldırmış, Veli Ağbaba’nın “öğrenci” diyerek TBMM’de basın toplantısı düzenlediği terörist Mehmetçik ile çatışırken Suriye’de öldürülmüştür.
Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan rektörü siyasi görüşü nedeniyle eleştiren zillet ittifakı ve yandaşlarına sormak istiyorum: CHP Grup toplantısına cübbesiyle katılan ve kürsüden konuşan rektörün siyasi görüşü yok muydu? CHP’li olunca iyi, olmayınca kötü. Bu ne ikiyüzlülüktür!
Rektör atamalarını eleştiren CHP ve yandaşlarına sormak gerekir: Ahmet Necdet Sezer en çok oyu alan adayı değil de, sadece iki oy alan ve rektör iken istifa ederek CHP’den milletvekili adayı olan kişiyi atarken üç maymunu oynayan siz değil miydiniz?
Zillet ittifakı hep bir ağızdan erken seçim isterken, İlker Başbuğ “Erken seçim olsaydı 27 Mayıs darbesi olmazdı” diyerek erken seçim ilan etmeyen hükümete darbeyi meşrulaştırmaya çalışmıştır. CHP’li Özel de tam da kendinden beklendiği gibi İlker Başbuğ’a sahip çıkmaktadır.
Terör örgütleriyle işbirliği yapan CHP, HDP ve İP Terörizmin Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifinin görüşmelerinde ağız birliği yapmış, el birliğiyle red oyu kullanmıştır. Verdikleri red oyu ile terör örgütlerine ve bunlara finansman sağlayanlara destek verdiler.
CHP’li Özel Meclis’e huzur vermekten bahsediyor. Hükümet, TBMM Genel Kurulunda terör örgütleriyle mücadeleyi anlatırken CHP’nin HDP ile birlikte nasıl çılgına döndüğünü, masalara vurarak terörle mücadeleyi nasıl protesto ettiklerini Türk Milleti çok iyi bilmektedir.
Terör örgütleriyle işbirliği yapan, Türkiye’nin milli çıkarlarına muhalefet eden, milli ve manevi değerlerimize saldıran, taciz ve tecavüzcülere sahip çıkan CHP, TBMM Genel Kurulunda kavga çıkarıp Meclisi çalıştırmayarak kaos üretmeye çalışmaktadır.
Darbeci zihniyetin siyasi odağı CHP ile yandaşları darbe, kaos ve sokak olaylarıyla iktidar hayali kurmaktadır. Her kim sandıktan değil de darbe, kaos ve sokak hareketleriyle iktidar olmayı hayal ediyorsa bunun bedeline katlanmayı da göze almalıdır.”
