Zillet ve ittifak ortaklarının seçimi kazanma imkânlarının olmadığını vurgulayan MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, “İnanın imkânları yok ama Bunlar Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi seçimlerini kazandıklarında bunların hiçbirisinin parlamenter sisteme geçme gibi bir dertleri asla olmayacak” dedi.
Samsun’daki “Adım Adım 2023, İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma” toplantılarında Kavak, Havza ve Vezirköprü’de konuşan MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, 6’lı masanın birbirlerine girdiklerini, sonucun ne olduğunun da belli olmadığını ifade ederek “Aday belirlemek için 6 toplantı yaptılar ama adaylarını bir türlü açıklayamadılar” diye konuştu.
MHP Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin talimatlarıyla gerçekleştirdikleri programda Samsun’da bulunmaktan dolayı duyduğu mutluluğu ifade eden MHP MYK Üyesi, Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, yaptığı konuşmada şunları söyledi:
MİLLETVEKİLLİĞİ İÇİN OYLAR MHP’YE
“Sayın Genel Başkanımızın 4 Eylül’de Sivas’ta başlattığı “Aday Belli karar Net.” Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan. Kararımız net.
Önümüzdeki seçimlerde biri Cumhurbaşkanlığı diğeri milletvekili seçimiyle ilgili sandık gelecek. Oylarınızı Cumhurbaşkanlığı için Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a. Milletvekilliği için de evet oylarınızı Milliyetçi Harekete basacağız ki zaten hepiniz biliyorsunuz.
48 milletvekiliyle parlamentoda çalışmalarımızı yürütmemiz çok zor. O yüzden de inşallah AK Parti ile Milliyetçi Hareket Partisi’nin milletvekili sayısı 400’ün üzerinde olacak. böylece Türkiye’yi yönetmemiz de çok kolay olacaktır. Bu konunun da iyi bir şekilde anlaşılması gerekiyor.
6’LI MASA BİRBİRİNE GİRDİ
Bildiğiniz gibi bir 6’lı masa var ve artık birbirlerine girdiler, ne oldukları da belli değil. Aday belirlemek için 6 toplantı yaptılar ama adaylarını bir türlü açıklayamadılar. Neden biliyor musunuz? Aday açıklandığı anda zaten o masa dağılacak. Bunu bildikleri için bu süreci, fantezilerini sürekli devam ettirmek istiyorlar.
Parlamenter sisteme geçmekten bahsediyorlar. Bunların önce seçimi kazanması gerekiyor. Seçimi kazandıktan sonra referanduma gidilecek. Referanduma götürebilmek için 367 oy gerekecek. Referandumda yine kazanacaklar ve sonra parlamenter sistemler yeniden iktidara gelecekler ve parlamenter sistemi yürürlüğe sokacaklar.
40 senedir iktidar olamayan CHP ve avenelerinin iki tane seçimi ve bir tane referandumu kazanabileceklerine inanıyorsanız Türkiye Cumhuriyeti’nde hiç birimiz yaşamıyoruz demektir. Çünkü bu bir fantezidir..
PARLAMENTER SİSTEM DİYE BİR DERTLERİ OLMAZ
İnanın imkânları yok ama Bunlar Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi seçimlerini kazandıklarında bunların hiçbirisinin parlamenter sisteme geçme gibi bir dertleri asla olmayacak.
Aslında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemimiz, Türk tipi başkanlık sistemidir. Törelerimize ve yapımıza uygun bir sistemdir.
Sistemin eksikleri elbette vardır ve bu eksikleri tamamlarız. Ama önemli olan bizim yanlışımızın olmamasıdır. Biz Milliyetçi Hareket Partisi ve ittifak olarak hiç yalan söylemedik ve asla da yalan söylemeyeceğiz. Biz yalanlar üzerine kurulu iktidarı hiçbir zaman düşünmedik ve de düşünmeyeceğiz.
TOPLUMUN SİNİR UÇLARI TEST EDİLİYOR
CHP’li Gürsel Tekin’in bahsettiği ‘HDP’ye bakanlık veririz’ sözünün Gürsel Tekin’in tek başına söyleyeceği bir söz olacağını düşünüyor musunuz? Daha önce Dursun Çiçek ile başladılar. Bunlar toplumun sinir uçlarını test etmek istiyorlar.
Dursun Çiçek ile denemelerinin ardından Gürsel Tekin ki, genel başkan yardımcılığı ve İstanbul il başkanlığı yapmış birisinin kendi kendine ağzından çıkan bir söz. Bunların niyetleri, ülkemizi Türkiye dışından yönetme arzusundalar.
TÜRKİYE BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ VERİYOR
Türkiye’nin şu anda vermiş olduğu mücadele bağımsızlık mücadelesidir. Onun için Yunanistan ile üzerimize geliyorlar. Amerika ile Fransa ile üzerimize geliyorlar. Ama hiç merak etmesinler Türk milleti dimdik ayakta, Sayın Genel Başkanımız da Sayın Cumhurbaşkanımız da Türkiye’nin geleceği açısından birbirleriyle çok güçlü bir diyalog içindeler. Ülkemizin her zaman için güvenceleri olmaya devam edeceklerdir.
Bizim komşumuz kim, Yunanistan. Diğer tarafta Ermenistan bir başka tarafta İran ve Suriye. Belçika ile Hollanda ile ya da Almanya ile sınırı olan bir ülke değiliz. Türkiye, etrafı ateş çemberi ile çevrili bir coğrafyada yaşıyoruz. İbni Haldun’un dediği gibi coğrafya kaderdir. İşte biz de bu yüzden kaderimizi dimdik ayakta tutmak için çaba sarfediyoruz. Bir gözümüz kapalı bir gözümüz hep açık uyumak zorundayız. Çünkü bizim töközlediğimiz anda yedi düvelin üzerimize çökeceğini biliyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DİMDİK AYAKTA
Nasıl ki Kurtuluş Savaşı öncesinde 1919’lı yıllarda İtalyan’ı, Fransız’ı, İngiliz’i birlikte nasıl ülkemizi işgal etmişlerse 1922’de Mustafa Kemal Paşa’nın komutasında ‘Geldikleri gibi gidecekler’ demişler ve geldikleri gibi de geldikleri yerlere gönderilmişlerdir. O yüzden herkes emin olsun ki, Türkiye Cumhuriyeti dimdik ayakta, hiçbir şekilde taviz vermeden yoluna devam edecektir.
Bağımsızlık mücadelesi zordur. Dünyanın her tarafından bağımsızlık mücadele veren devletler zorluklarla, kanla gözyaşıyla sınanmışlardır. Türkiye Cumhuriyeti de kanla, gözyaşıyla elde edilmiş, bedeli de kan ve gözyaşından başka bir şey olmayacaktır. Bizim Türkiye’yi kimselere vermeyeceğimizi bilmeleri gerekiyor.
ABD’NİN YUNANİSTAN’A YIĞINAKLARI…
Amerika Birleşik Devletleri’nin Gümülcine’ye, Girit’e yığdıkları yığınakların gerekçeleri neymiş, Rusya’ya karşı. Rusya’ya karşı yığınak yapmak istiyorsanız yukarıda Bulgaristan var Romanya ve Polonya var. Eğer Rusya’yı durdurmak istiyorsanız o bölgelere yığınak yapın. Ama bunun hiçbir doğru gerekçesi yok. Yarın Türkiye, Yunanistan’a saldırırsa ki bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Cumhurbaşkanımız da Milli savunma Bakanımız da bizim hiç kimsenin toprağında gözümüz olmadığını söylüyor. Ama Lozan Antlaşması gereği adalar silahsızlaştırılacaksa siz adalara silah yığamazsınız. Siz yığıp da Ege’yi biz kontrol edeceğiz diyemezsiniz. 3 mili 6 mile çıkarıyorsunuz daha sonra da 12 mile çıkaracaksınız. Yok öyle bir hesap yok böyle bir şey. Biz bunu Türkiye olarak savaş nedeni kabul ederiz dedik ve hiçbir zaman da Yunanistan’ın bu 12 mil hayali asla mümkün olmayacak.
DÜNYADAKİ ENERJİ KRİZİNE DİKKAT ÇEKTİ
Herkesin hemfikir olduğu tüm dünyayı içine alan enerji f iyatlarının yüksekliği ile karşı karşıyayız. Ülkeler için elbette ekonomik çok önemli. Dünyanın enerji kriziyle karşı karşıya olduğunu biliyoruz. Kıymetli dava arkadaşlarım şu anda evinizde kullandığınız doğalgazın yüzde 80’i devlet tarafından sübvanse ediliyor. Sizlerin ödediğiniz para sadece yüzde 20’si. Almanya’da, İsviçre’de bunun 5 katı ödeme yapılıyor.
Elektrik enerjisinin de yüzde 50’sini devlet karşılıyor. Geçen yıl 100 milyar liranın üzerinde sadece elektrik enerjisinde devlet desteği sağlanmıştır. Bu yıl da bu rakamın 135 milyar civarında olması beklenmektedir. Enerjide yaşanan gelişmelerin hükümetten kaynaklanmadığını da bilmeniz gerekiyor.
Türkiye’nin önümüzdeki 10 yıl içerisinde inşallah kendi enerji ihtiyacını HEM Karadeniz’de hem de Doğu Akdeniz’de temin edeceğini tahmin ediyorum. Bunu bir temenni olarak söylemiyorum. Şu anda bildiğiniz gibi 5 sondaj gemimiz, 2 tane de sismik araştırma gemimiz bu işlemleri yürüttüğümüzü bilmenizi istiyorum. Okyanuslarda bile sondaj yapabilecek kapasitede 7. Gemimiz Kanuni ile de bu işler hızlandırılacaktır. İnşallah önümüzdeki dönemlerde sizlere çok daha iyi haberler vereceğiz.
Ve Türkiye Cumhuriyeti dimdik ayakta durduğunda inanın 30 yıl sonra bu ülkenin evlatları Katar’ın, Kuveyt’in standardında enerjisiyle birlikte zenginleşeceğini ve daha refah içinde yaşayacağını da bilmenizi istiyorum.
Bizler bugün onun için çaba sarfediyoruz. Eğer bizim ayağımızı Doğu Akdeniz’de tökezletirlerse bir daha bizim Doğu Akdeniz’de bir şey yapma şansımız olmayacağı için bedeli ne olursa olsun biz Türkiye’nin haklarını, Mavi Vatanı sonunu kadar savunacağımızı da bilmelisiniz.
2023 SEÇİMLERİ ÇOK ÖNEMLİ
2023 seçimleri Türkiye’nin çok önemli seçimleridir. Bu seçimler içerisinde eğer sizin güçlü bir devletiniz olmazsa yaşayacağınız bir vatanınız olmazsa zenginliğinizin de hiçbir değeri yoktur. Suriye’de binlerce apartmanınız binlerce dönüm araziniz olsaydı ne olacaktı, hiç. Bu insanlar her şeyini bırakıp canını kurtarma pahasına ülkelerini terk ettiler. Kimisi Türkiye’ye geldi kimisi de ülkemiz üzerinden dünyanın çeşitli ülkelerine dağıldılar. O yüzden biz hamdolsun ki yüce gönüllü Türk milleti ülkesi ile ilgili bir saldırı olduğunda bohçasını alıp kaçacak bir millet olmamıştı, hiçbir zaman da olmayacaktır.
O yüzden de diyoruz ki birbirimizle sarılıp birbirimizle kucaklaşıp Türkiye’nin geleceği için dimdik ayakta durduğumuz sürece hiç kimse bu topraklardan bizi ne gönderebilir, ne de yerimizden kıpırdatabilir. Ne mutlu Türküm diyene…”
Daha sonra Samsun’un Asarcık ve Ladik ilçelerindeki programda konuşan MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, Milliyetçi Hareket Partisi’nin gizli bir ajandası hiçbir zaman olmadığını ifade ederek, Türk milliyetçilerinin kaleminin devletine ve milletine hizmet etmenin dışında hiçbir yazı kaleme almadığına dikkat çekti.
MHP Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin talimatlarıyla gerçekleştirdikleri programda partililerle bir ara olmaktan dolayı duyduğu mutluluğu ifade eden MHP MYK Üyesi, Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, yaptığı konuşmada şunları söyledi:
EŞİNE AZ RASTLANIR TEHDİTLER…
“Şüphesiz Türk milleti tarihi boyunca birçok tehditle karşılaşmıştır. Ancak son yıllarda; hem coğrafyamızda hem de komşu coğrafyalarda meydana gelen gelişmeler ülkemizi tarihinde eşine az rastlanır tehditlere de muhatap bırakmıştır.
Zalimlikte en azılı zalimleri bile kıskandıranlar, küfre bekçilik yaparak küfrün kendisiyle el sıkışanlar istikbalimizi tehlikeye atmaktan bir an olsun geri durmamaktadır.
Suriye’nin Kuzeyinde devletçilik oynayan teröristler, Irak’ın kuzeyinde Türkiye’ye pusu kuran kan emiciler, Libya’da Türk milletinin haklarını gasp etmek için hamle üstüne hamle yapan hasımlar, Doğu Akdeniz’de hem ülkemizin hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin yer altı kaynaklarına göz diken haramzadeler uyumamakta, her daim fırsat kollamaktadırlar.
Hedef birlikteliklerini eylem birlikteliğine döndüren terör örgütleri bir yandan, terör örgütleri ve işbirlikçileri eliyle Türkiye’yi hem siyasi, hem toplumsal hem de ekonomik bir kaosa sürüklemek isteyenler diğer yandan topyekûn hücuma geçmişlerdir.
DÜŞMANI DAHİ KENDİNE HAYRAN BIRAKAN BİR DURUŞ
Ne mutlu ki; birliğimize ve dirliğimize verilmek istenen hasar milletimizin feraseti, devletimizin binlerce yıllık engin birikimiyle duvara toslamış, düşmanı dahi kendisine hayran bırakan bir duruş sergilenmiştir.
Bu duruşun kahramanı Türk milletidir.
Bu duruşun membaı binlerce yıllık Türk tarihidir.
Bu duruşun güvencesi ise Milliyetçi Hareket Partisi ve Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin mimarı olduğu Cumhur İttifakıdır.
İfade etmem gerekir ki; dört bir yandan; niyetleri kötü, amaçları talihsiz, gözlerini mahremimize yöneltmiş yağmacılar gözümüzün önünde dururken, gözlerimizi kapatmamız, milletimizin ‘birlik’ çağrısına kulak tıkamamız düşünülemeyecektir.
KARARLILIĞIMIZI GÜR BİR SESLE DİLE GETİRİYORUZ
Bu yüzdendir ki; Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin kutlu çağrısını Anadolu’yu adım adım gezerek, hemşerilerimizle kucaklaşarak yinelemeye devam ediyoruz. Birilerinin arzu ettiği karanlık dönemlere bir daha milletimizi döndürmemekteki kararlılığımızı gür bir sesle dile getiriyoruz.
Türkiye’nin aleyhine kurgulanmış, parçalanma ve bölünme dinamiklerini tekrar faal hale getirmeye çalışanlara karşı mücadelemizin milletimizden aldığımız güçle devam edeceğini ısrarla söylüyoruz.
Türk milletiyle olan bin yıllık hesaplarını, faturalar üzerinden görebileceğini sananlara, mukaddesatımızı ve yarınımızın bugün için feda edeceğimizi sananlara fena halde yanıldıklarını yüzlerine vuruyoruz.
Bilinmelidir ki; Milliyetçi Hareket Partisi’nin gizli bir ajandası hiçbir zaman olmamıştır. Bugün de yoktur!
Türk milliyetçilerinin kalemi devletine ve milletine hizmet etmenin dışında hiçbir yazı kaleme almamıştır. Bugün de aklında her zaman olduğu gibi Türkiye vardır.
HER GÜN YENİ BİR TİYATRO…
6+1’lik masanın her gün bir yeni tiyatrosuna şahitlik ediyoruz. Bu kötü oyuncuların kötü oyunculuklarının yanında kirli yüzlerinin ifşa olduğuna da sık sık şahitlik ediyoruz.
Son olarak CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in ‘HDP’ye Bakanlık vereceğiz’ teklifi bu kirli ittifakın gerçek yüzünü bir kez daha ifşa etmiştir. Elbette bu bizleri yanıltmamıştır.
Evveliyatında terörist Demirtaş’a Cumhurbaşkanı Yardımcılığı teklif ettiklerini belirten de 6+1’lik masanın lokomotifi CHP’nin TBMM Grup Başkan Vekiliydi.
Hatta ‘Geleceği Demirtaş ile beraber inşa edeceğiz’ diyen de bu zillet masasının ev sahibi CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ta kendisiydi.
Biz CHP’nin; PKK’nın insan kaynakları şubesi olan HDP hamiliğine zaten şaşırmıyoruz. Ama buradan, sizlerin huzurundan net bir şekilde soruyorum:
‘HDP’nin, PKK’ya gönül verenlerin oylarıyla bu sıralarda oturuyorsunuz’ diyen HDP Grup Başkan vekiline seslerini çıkartamayanlar, HDP ile HDP’nin hamisi CHP ile yol yürürken hiç mi yüzünüz kızarmıyor?
HİÇ Mİ VİCDANLARI SIZLAMIYOR?
Şehitlerimizin kanı hala ellerinden damlayan teröristlerle fotoğraf çektirenlerle, teröristlerle ahlaksızca ilişkiler içine girenlerle kol kola giren, HDP’yi ‘Kürt Siyasi Hareketinin temsilcisi’ olarak görenler hiç mi vicdanınız sızlamıyor.
‘Daha Başkan APO’nun heykelini dikeceğiz heykelini’ diyen terörist Demirtaş ile kahvaltı hayali kuranlar, bugün sırf HDP’ye Bakanlık vereceğiz diyen Gürsel Tekin’e dostlar alışverişte görsün diye tepki gösterirken hiç mi utanmıyorsunuz?
KILIÇDAROĞLU’NA: VİCDANINIZ RAHAT MI?
Büyükşehirlerde HDP ile birlikte aynı adayı Türk milletine dayatan Zillet İttifakının muhteris Genel Başkanları iyi misiniz? Yüreğiniz ferah mı, vicdanınız rahat mı?
Hiç kimsenin şüphesi olmasın; provokasyonlara balıklama atlayan, küçücük siyasi çıkarları için karamsarlık pompalamaktan geri durmayan, zihniyeti bulanık muhterislere meydan bırakılmayacak, alan açılmayacaktır.
Milletimiz bu şuursuzları iyi tanımaktadır. Vatandaşımızı sahte gülüşlerin ardına gizlenmiş meymenetsizleri iyi tanımaktadır.
Türk devletinin engin tecrübeleri siyasi tetikçiliğe soyunmuş, yuvarlak masa figüranlarına geçit vermeyecek kadar güçlüdür.
Yaşanacak sorunun adı ne olursa olsun, karşımıza konulan problem nereden gelirse gelsin, tüm bu sorunlarla, şuurlu, programlı ve etkili bir şekilde mücadele edecek azim de kabiliyet de Cumhur İttifakında mevcuttur.
KUTLU YÜRÜYÜŞÜMÜZE DAVET EDİYORUM
CHP’sinden İP’ine, HDP’sinden PKK ve FETÖ’süne, tabelalarını satılığa çıkaranlardan, tükenmiş itibarlarına bakmadan particilik oynayanlara kadar; Türk milletinin tarihsel yürüyüşüne çelme takmak isteyen kim varsa bu kararlılığın karşısında duramayacaktır.
Aklımız karışık değildir. O yüzden de ‘Adayımız Belli Kararımız Net’ diyerek ‘Önce Ülkem ve Milletim’ diyen bütün yürekleri bu kutlu yürüyüşe davet ediyoruz.
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin ifade ettikleri gibi:
‘Öz, kabuk tarafından esir alınırsa, maneviyatın yerini maddiyat alırsa, samimiyet sahtelikle aşınırsa, dürüstlük dalavereyle alçalırsa, mertlik namertlikle aşağılanırsa hayatın ve siyasetin olağan akışı tıkanmakla kalmayacak, insan ve toplum huzuru bütünüyle sarsılacaktır.’
Bugün, bu salonda; hayatını özü ele geçirmeye çalışanlarla mücadeleye adamış, ömrünü maneviyatımızı yok etmeye çalışanlarla savaşa vakfetmiş, türlü saldırılara karşı samimiyet ve mensubiyet şuuru ile Türk milletine hizmet etmeye ant içmiş, mertliği ile nam salmış, ülküsünün ve milletinin menfaatlerini kendi menfaatinden öne koymuş asil insanlar bulunmaktadır.
Biliyoruz ki bugün burada atan her bir yürek krizlerden, darbelerden, uzlaşmaz ihtilaflardan medet umanlar değildir!
Bugün burada bulunanlar; sorun çözme kabiliyetiyle milletimizin gönlünde taht kurmuş, söz konusu Türkiye’nin huzuru, güvenliği ve bekası olduğunda amasız ve fakatsız gereği neyse onu yapan Milliyetçi Hareket Partisi’nin gönül erleri, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin her biri müstesna dava arkadaşlarıdır.
Bu duygu ve düşüncelerle katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyor, her birinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum.”