Kanun teklifinin hak ve özgürlükleri kısıtlayacağının, basına sansür getireceğinin, seçimleri tehlikeye düşüreceğinin iddia edildiğini belirten Yıldız, "Arkadaşlar, sosyal medyanın durumunu biliyorsunuz. Sosyal medyanın bir ahlaki yenilenmeye ihtiyacı var. Bu çok net. Bu konuda sadece Türkiye değil, dünya kamuoyu hemfikir." diye konuştu.
İnsanların habere ulaşmak için sosyal medyayı kullandığını, gelişmelerin, sosyal ve hukuki problemleri de beraberinde getirdiğini ifade eden Yıldız, temel hak ve özgürlükleri korumanın devletin görevi olduğunu vurguladı.
"Yeni bir düzenlemeye ihtiyaç var"
İnternetin veri paylaşımında kontrol edilmesi zor bir güç doğurduğunu söyleyen Yıldız, kültür, finans, sosyal alan, siyasette yalan ve yanıltıcı bilgi yaymanın toplum hayatında ciddi hasarlara sebep olduğunu kaydetti.
Birçok ülkenin dezenformasyonu ceza yaptırımına bağladığının belirten Yıldız, Türk Ceza Kanunu'nda yalan haber yaymaya yönelik sadece bir madde bulunduğunu, onun da savaş durumlarını kapsadığını anlattı.
Feti Yıldız, teklifin en çok tartışılan 29. maddesiyle, halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak amacıyla ülkenin iç ve dış güvenliğini, kamu düzeni ve genel sağlığıyla ilgili gerçeğe aykırı olduğu bilinen bir bilgiyi kamu barışını bozacak şekilde alenen yaymanın suç olarak düzenlendiğini belirtti.
Bu suçun tehlike suçu olduğunu aktaran Yıldız, tehlike suçlarında suçun işlenerek netice alınması halinde suçla mücadelede geç kalınmış olunacağını ifade etti.
Yıldız, dezenformasyon olarak bilinen fiillerin, kişilerin bireysel kanaatlerini açıklama veya haber verme hakkıyla karıştırılmaması için failin halk arasında endişe, korku, panik yaratma konusunda özel bir maksadı, saiki bulunmasının şart olduğunu kaydetti.
Bu suçun taksirle işlenmesinin de mümkün olmadığını dile getiren Yıldız, "Buna toplumsal muhalefeti bastırma ya da sansür yasası diyebilmek için 6'lı masanın mütemmim cüzü olmak gerekir." dedi.
"Özgürlüklerle değil suçla mücadele ediyoruz"
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldız, teklifle toplum hayatının huzur ve güven içinde yürümesi ve kamu barışının korunmasının amaçlandığını vurguladı.
Almanya'nın dezenformasyon kanunu yürürlüğe girdikten sonra basın özgürlüğü sıralamasında 15. sıradan 11. sıraya geldiğini anlatan Yıldız, "Biz özgürlüklerle değil, suçla mücadele ediyoruz. Toplumsal düzenin korunması için hukuki değeri bilerek, isteyerek ihlal edenlerle mücadele ediyoruz. Burada yerimiz, duruşumuz bellidir. Yalan haber suçunun toplumu kemiren bir tehlike olduğunu izah etmeme gerek yok." değerlendirmesinde bulundu.
Yıldız, düşünce ve eleştiri özgürlüğünün olmadığı yerde yaşamın çekilmez hal alacağını belirtti.
Teklifin ilk imza sahiplerinden AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir ise daha iyi, beklentileri daha çok karşılayacak bir teklif olması konusunda bazı maddelerde değişikliği uygun gördüklerini dile getirdi.