Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın MHP’ye ve MHP lideri Devlet Bahçeli’ye yönelik açıklamalarına sert tepki gösterdi.
Yalçın, Ümit Özdağ ve Müsavat Dervişoğlu’nu "tatlı su milliyetçileri" olarak nitelendirerek eleştirdi.
Yalçın'ın açıklaması şu şekilde:
SEMİH YALÇIN’DAN ÖZDAĞ VE DERVİŞOĞLU’NA TEPKİ
“MHP camiası olarak; vaktiyle saflarımızda yer alıp doku uyuşmazlığı, aidiyet hissi yokluğu, mensubiyet şuuru mahrumiyeti, ahlak düşkünlüğü ve muhtelif çıkar hesapları gibi saiklerle aramızdan ayrılarak farklı partilerde siyasete soyunan tatlı su milliyetçilerinin perişanlık ve derbederliklerini dehşet ve ibretle izlemekteyiz.
“TERÖRSÜZ TÜRKİYE” HAMLESİNDEN RAHATSIZLAR
Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin başlattığı terörsüz Türkiye hamlesi millet ve devlet nezdinde karşılık bulmaya başlayalı beri, bundan rahatsız olan malum politika atıkları; ter ter tepinmekte, gürültü çıkarmakta, bir tiyatro sahnesindeymişçesine bol bol rabarba yapmaktadır.
Bunlar o kadar şaşkın, kızgın ve hırslılardır ki nefislerini yenemeyerek saldırgan ve küfürbaz bir üsluba başvurmaktadırlar.
MHP’nin siyasi itibarına dönük içlerinde yükselen öfkeyi küfür, istiskal ve istihkârla teskin etmeye çalışmaktadırlar.
Seviyesizlikleri, kalitesizlikleri, zavallılıkları büsbütün dışa vurmuş; sefaletleri paçalarından akmaya başlamıştır.
Siyasi ihtirasları boylarını aştığı için, boğulmak üzeredirler.
Çırpındıkça batmakta, debelendikçe tükenmektedirler.
MHP HAZIMSIZLIĞI KERVANININ BAŞINI ÇEKİYORLAR
Son günlerde MHP aleyhtarlığı ve hazımsızlığı kervanının başını, Ümitsiz Vaka Özdağ ile Müsait Dervişoğlu çekmektedir.
Bu ikisinin çıkardıkları avaza, yaydıkları kuru gürültüye bakmayınız.
Bunların çığlıkları, aslında nefessiz kalmış iki kara vicdanın boğaz hırıltılarından ibarettir.
“Kör bıçak ele yavuz, ehliyetsiz ve liyakatsiz siyasetçi dile yavuz.” misali, tahammülsüzlükleri ve hazımsızlıkları üsluplarına vurmuştur.
Adama sorarlar: Taş mısın ki baş yarasın?
ATEŞ OLSALAR CÜRÜMLERİ KADAR YER YAKARLAR
Özdağ da Dervişoğlu da, ateş olsalar cürümleri kadar yer yakarlar.
Onların sözleri bizim için birer kıvılcım, birer küçük çıngı bile değildir.
İP GENEL BAŞKANI DERVİŞOĞLU’NA YÖNELİK TEPKİLER
Hele partisi sele giderken namert köprüsünde balık avlamaya çalışan Dervişoğlu; değil balık, solucan bile yakalayamaz.
Partisindeki çözülmeyi durdurmak için sağa sola efelenmesinin hiç faydası yoktur.
Müsait Dervişoğlu; ne kendisini, ne de dağılma sürecine giren partisini kurtarabilecektir.
Dervişoğlu; anut, haşin ve uyumsuz biridir.
Tabiatı ve seciyesi, siyaset yapmaya pek müsait değildir.
Müsait Dervişoğlu, MHP ile yetinmeyip hızını alamayarak Ülkü Ocakları’nın ismetine dadanmaya, Ocaklı Ülkücülere tasalluta cüret etmektedir.
YALÇIN’DAN DERVİŞOĞLU’NA SORULAR
Kendisine birinci sorumuz şöyledir:
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in öldürüldüğü yerde basın toplantısı düzenlemeye yeltenen Dervişoğlu, cinayet mahallini “iyi” bildiğine göre, saldırının ayrıntıları hakkında da malumat sahibi midir?
DERVİŞOĞLU ATEŞLE OYNUYOR
Müsait Dervişoğlu, bilmelidir ki Sinan Ateş üzerinden ateşle oynamaktadır.
Sahte kahramanlığa soyunan Dervişoğlu’na, bu provokasyon girişiminin milletin ilgisini değil, nefretini çekeceğini hatırlatırız.
Ayrıca, bu çirkin ve alçakça provokasyon hamlesinin doğuracağı sonuçlardan sorumlu olacağının da şimdiden altını çizmek isteriz.
ÜLKÜ OCAKLARI’NDAN UZAK DUR
Kendisine tavsiyemiz, binlerce şehidimizin hanesi ve okulu olan bu güzide kuruluşumuzu denî siyasetine alet etmemesi, Ülkü Ocakları’ndan uzak durması, pis ellerini üzerinden çekmesidir.
İkinci sorumuz şudur:
Müsait Dervişoğlu; MHP ve Ülkü Ocakları aleyhtarlığını, CHP’ye iltihak ve sığınma için mi, yoksa yeni bir kirli ittifak için mi bahane olarak kullanmak istemektedir?
ÜMİT ÖZDAĞ’A TEPKİ
Gelelim Ümitsiz Vaka Özdağ’a…
Bu kaçık şahıs; lakabının tam manasıyla Ümitsiz Vaka, klinik vakadır.
Davranışları ve sözleri, psikosomatik rahatsızlığını ele vermektedir.
Tedaviye muhtaçtır.
Ümitsiz Vaka Özdağ’ın klinik bir fenomen olduğu artık kamuoyunda da genel kabul gören bir realitedir.
Ne davranışları normaldir, ne de üslubu ve söylemleri…
YENİ BİR CİNSİYET TÜRÜ ÜZERİNDEN ÇARPIK SİYASET ANLAYIŞI
Partimize saldırırken “dişi karakterli” ifadesini kullanması göstermektedir ki; Ümitsiz Vaka, çarpık siyaset anlayışını yeni bir cinsiyet türü üzerinden şekillendirmiştir.
Buna göre; kendisi, LGBTİ benzeri bir eda içinde, siyasette üçüncü cinsi temsil etmektedir.
Politikayı iki bacağın arasına indiren bu ahlak düşkünü âdem, yeni mevkiini, âdeta pavyon pavyon gezer gibi, masa masa, parti parti dolaşarak konsomasyon yapmasına borçludur.
HAKKINI AVUCUNA VERİRİZ
En küçük erdemi, ahlakı, şerefi, haysiyeti olan bir adam; vaktiyle birlikte çalıştığı bir partinin genel başkanına, hem de Başbuğ Alparslan Türkeş'in makamında oturan bir insana galiz ifadelerle saldırmaz.
Saldırdığı takdirde hakkını avucuna veririz.
Anladığı dilden konuşur, kendisini de layık olduğu üslupla tarif ve tasnif ederiz.
Esasen Ümitsiz Vaka’nın partimize karşı sergilediği tutum; politik sinizminin olduğu kadar, ahlaki çürümüşlüğün de ifadesidir.
Elbette siyasetin tabiatında kavga, mücadele, atışma, çatışma, eleştiri vardır; ama siyasetin temeli de ahlak, edep, uyum ve diyalog üzerine kuruludur.
Siyasetçi; kavga adamından çok, etrafına “usulet ve suhulet”le muamele eden, ahlaklı ve iyi insan olmalıdır.
Sorumluluk sahibi olmalıdır.
İKİ KEÇİYİ BİLE GÜDEMEYECEKLERİ AÇIK
Aynı camiadan yetiştiği insanlarla bile diyalog kuramayan, empati yapmayan, karşısındakini anlamaya çalışmayan, sürekli başkalarına hakaret eden Dervişoğlu ve Özdağ’ın; bırakınız ülkeyi veya partilerini yönetmeyi, iki keçiyi bile güdemeyecekleri açıktır.
MHP DÜŞMANLIĞINDAN BESLENENLERE HATIRLATMA
Müsait Dervişoğlu ve Ümitsiz Vaka Özdağ gibi Devlet Bahçeli aleyhtarlığından ve MHP düşmanlığından beslenenlere, onun adı üzerinden makam tartışması çıkaranlara hatırlatırız.
Devlet Bahçeli, Genel Başkanlık makamına gökten zembille inmemiştir.
Kendisini bulunduğu makama, mevkie getiren Milliyetçi-Ülkücü iradedir.
Devlet Bahçeli'ye karşı çıkmak, Milliyetçi-Ülkücü iradeye karşı çıkmaktır.
Hem Ülkücülük taslamak, hem de Ülkücülerin yıllardır defalarca sergilediği iradeye başkaldırmak; kötü niyet, samimiyetsizlik, cahillik ve fesat işaretidir.
SIZLANMALARININ NEDENİ “TERÖRSÜZ TÜRKİYE” HEDEFİ
Aslında bunların MHP hakkındaki sızlanmalarının, yakınmalarının, sancılanıp kıvranmalarının nedeni bellidir:
Sayın Genel Başkanımızın “terörsüz Türkiye” için gösterdiği gayretler, millet ve devlet nezdinde karşılık bulmuştur.
Kamuoyunda çok büyük destek görmüştür.
Alkışlanmıştır.
TAŞ GEDİNİĞİNE KONMUŞ
Demek ki taş gediğine konulmuştur.
MHP’nin milletin gönlündeki mümtaz yer daha bir perçinlenmiş ve partimizin saygınlığı yükselmiştir.
MHP’nin isabetli ve tutarlı politikalarının sonuç vermeye başlaması adı geçenleri kudurtmuştur.
Huşunetleri, küfürbazlıkları, düzenbazlıkları bundandır.
Bunlar; rol çalamadıkları, etkin olamadıkları için hırçındır.
MHP’nin gölgesinde ve gündemin gerisinde kalıp nal topladıkları için öfkelidir.
Oysa atalarımız, ”Öfkeyle kalkan zararla oturur.” demiştir.
Bunlar, sergiledikleri hazımsızlık, huşunet yüzünden sürekli ayak altında kalmaya, masa altına süpürülmeye mahkûmdur.
Eski MHP atıkları, şimdi altılı masa artığı olmuştur.
Zaten parçalanmış olan siyasi prestijleri, büsbütün yırtılmıştır.
Yırtık dikiş tutmayacaktır.
Bahsettiğimiz isimler ve partileri, birbirleriyle de kavgalıdır. Ancak şimdi MHP aleyhtarlığında ittifak etmektedirler.
SİYASİ RANTÇILAR MHP’YE KARŞI BİRLEŞMİŞTİR
Siyasi rant uğruna birbirini yiyen, birbirinin izine kurşun sıkan bu fikir, inanç ve bağlılık yoksunları, MHP'ye karşı birleşmiştir.
Teşbihte hata olmaz, kurt düze inince mahallenin küskün itleri kardeş olurmuş.
Siyasi çıkar uğruna Türk milliyetçiliği davasına zarar verenleri tarih de, millet de affetmez.
Türk milliyetçiliği davasının bütün siyaset gemilerinin dümeni MHP’dedir. Dümeni dinlemeyen gemi şapa oturur.
Lakin siyasi ihtirastan gözleri kör olanlara gerçeği göstermek, okyanusta devasa dalgalarla boğuşmaktan zordur.
Bunların gözleri görmediği gibi; kalpleri körelmiş, vicdanları da kararmıştır.
Kararan vicdanları, körelen yürekleri arıtmanın çaresi; pişmanlıktır, nedamettir, tövbedir.
Lakin bunların tövbesi de dikiş tutmayacaktır.
Çünkü aynı hatayı işlemekte, aynı yanlışlar ummanında boğulmakta, aynı kirli günahın batağında debelenmekte ısrarcıdırlar.
Her vicdan sahibi Türk bilir ki Türk milliyetçiliği ile kirli siyaset aynı kefeye konmaz.
Kirli siyaset, milliyetçiliğe sığmaz.
Milliyetçi çamura yatmaz.
Milletini seven, millet sevdalılarına çamur atmaz.
Eğer varsa; davasına inanan, siyasi rant ve menfaat uğruna milletin mukadderatını satmaz.
Türk milliyetçiliği davasının alemdarı, bayraktarı olan MHP'nin samimiyetini, ciddiyetini ise hiç kimse sorgulayamaz.
MHP, SADECE MİLLETE HESAP VERİR
MHP, sadece millete hesap verir.
MHP olarak muhatabımız, derdimiz millettir.
MHP; milletin hayrına, milletin menfaatine olmayacak hiçbir adımı atmaz.
MHP'nin gayesi; daima milletimizin bekası, devletimizin güvenliği, insanımızın refah ve saadeti, huzur ve sükûnu için çalışmak olmuştur.
Bu gerçek, hiçbir zaman değişmeyecektir
Millet, terör belasından kırk yıldır çok çekmiştir.
Şehitlere, şehitler kervanı eklenmiştir.
Buna bir son verilmesinin zamanı çoktan gelmiştir.
Sayın Genel Başkanımızın, terörün bitmesi ve anaların ağlamaması için ortaya koyduğu tavır; bu açıdan çok ama çok kıymetlidir.
Bu tavır; müzakere, pazarlık gibi kavramlarla iğdiş edilemez.
Bu tutum; haksız isnat, suçlama, aşağılama ve çamur atmalarla değersizleştirilemez.
MHP ALEYHTARLARLIĞINI KÖPÜRTMEYE ÇALIŞANLAR ÇIRPINDIKÇA BATACAKLAR
MHP aleyhtarlığını köpürtmek için olanca marifetlerini kullanmaya çalışanlar; başarısız olmakla kalmayacaklar, çırpındıkça batacaklardır.
Sık sık müracaat ettikleri problemli dil, MHP muarızlarının sonunu getirecektir.
Uyum gözetmeyen, diyalog üretmeyen, halkı tatmin etmeyen ve sürekli kavga atmosferini körükleyen ahlaksız siyasi telakki, yolda kalacaktır.
MHP'nin tekerleğiyse asla tümsekte kalmayacaktır.