Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, "Türkiye, terörün belini kırmak; huzuru, barışı ve güvenliği ihya etmek; ülkemizdeki Suriyeli sığınmacıların vatanlarına emniyetle dönüşlerini sağlamak maksadıyla sınır ötesi harekâtları devreye koymuştur" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Milli Savunma Bakanlığı Bütçe görüşmeleri esnasında “sınır ötesi harekat, subay, astsubay ve sivil memurların özlük sorunlarını” gündeme getiren Kalaycı yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, hatta Pençe Harekâtları bütünüyle terör örgütlerinin hain emellerine karşı icra edilmiştir. Kaldı ki ülke içinde de Kıran Operasyonlarıyla terörün beli iyice kırılmıştır.
Türkiye'nin barış koridoru tasavvur ve teklifine karşı çıkıp terör koridorunu canlı tutmak isteyen küresel muhasım odakların maskesi düşmüş, foyaları ortaya çıkmıştır. Türkiye güney sınırları boyunca inşa edilmek istenen korsan terör devletine darbe indirmiştir; oyun bozulmuş, şer oyuncular bozguna uğratılmıştır.
Aynı anda hem ABD hem de Rusya'yla uzlaşmaya varıp Barış Pınarı Harekâtı'nın haklılığını ve millî tezlerini kabullendiren Türkiye, bölgesinde ve küresel zeminde parlayan, öne çıkan, sözünü dinleten bir ülke seviyesine bileğinin ve birikiminin yardımıyla ulaşmıştır. Uzlaşmalara riayet edilmemesi hâlinde de gereken cevabın verileceğine inancımız tamdır.
TÜRKİYE, HAFİFE ALINACAK ÜLKE DEĞİL
Siyasi ve diplomatik kanallarla beslenen, milletimizin tamamıyla benimseyip arkasında durduğu askerî bir harekâtın nasıl dengeleri değiştirip bekamızı emniyete aldığı son gelişmelerle iyice anlaşılmıştır.
Türkiye, ihmal edilmesi, yok sayılması, hafife alınması imkânsız bir ülke olduğunu millî şuur ve ruhuyla teyit ettirmiştir. Bu konuda üstün bir emek ve çalışma sarf eden, sabır ve akılla mücadele gösteren, kararlılığından ödün vermeyen Sayın Cumhurbaşkanımıza içtenlikle teşekkür ediyoruz. Kahraman ordumuzla ve şahsiyetli diplomatlarımızla iftihar ediyoruz.
TÜRK MİLLETİ, HER DAİM DESTEĞİYLE MEHMETÇİKLERİMİZİN YANINDA
Türk Silahlı Kuvvetleri Türk milletinin göz bebeği, aziz milletimizin ifadesiyle "Peygamber ocağı"dır. Türk Milleti her daim dualarıyla, desteğiyle Mehmetçiklerimizin yanındadır.
Teröre karşı başlayan, moral düzeyi çok yüksek olan mücadele azmi bir bayrak gibi Türk milletinin her ferdinin vicdanında dalgalanmaktadır. Biz tam bağımsız yaşayacağız; Türkiye Cumhuriyeti'nin sonsuza kadar yaşaması için cansa can vereceğiz, fedakârlıksa onun gereğini sonuna kadar da yapacağız.
TÜRKİYE BÖLGESİNDE PARLAYAN YILDIZ, UYANMIŞ DEVDİR
Millî birlik ve beraberlik güçlü olduğu müddetçe, millî yürekler toplu vurduğu sürece hiçbir müstevlinin, hiçbir zalimin, hiçbir sömürgecinin fermanı okunamayacaktır. Nitekim tarih, Türk milletinin destanını tekrar okumaya başlamıştır. Bu destan bitmeyecektir. Türkiye bölgesinde parlayan yıldız, uyanmış devdir. Küresel ve bölgesel senaryo yazanların karşısında 82 milyon tek bilek, tek yürektir.
MHP OLARAK BEKA MÜCADELESİNDE HÜKÛMETİMİZE DESTEĞİMİZ TAMDır
Milliyetçi Hareket Partisi olarak millî beka mücadelesinde, hainler ve zalimler karşısında devlete ve Hükûmetimize desteğimiz tamdır. Hiç kimse Türk milletinin diriliş ve yükseliş ruhunu sekteye uğratamayacak, buna teşebbüs etse de bedelini ödemekten kurtulamayacaktır.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin dünyanın en caydırıcı ordularından biri hâline gelmesi, Türkiye'nin jeopolitik ve jeostratejik konumunun, tarihî ve kültürel mirasının yüklediği sorumluluğun gereğidir. Bu doğrultuda güçlü ve caydırıcı bir savunma sisteminin sürdürülebilir kılınması ve fiziki, teknolojik ve beşerî kapasitenin güçlendirilmesine yönelik gelecek planlamasının sağlıklı bir şekilde yapılması zorunludur.
TSK'NIN DIŞA BAĞIMLILIĞINI AZALTACAK YATIRIM YAPMASI TEŞVİK EDİLMELİ
Türk Silahlı Kuvvetlerinin silah ve teçhizat yönünden dışa bağımlılığını daha da azaltarak ihracat kapasitesi yüksek, bağımsız ve yerli bir harp sanayisinin gelişmesi ve yerli müteşebbisin de silah ve askerî teçhizat üretimine daha fazla yatırım yapması teşvik edilmelidir.
Günümüz orduları konvansiyonel silahlardan kimyasal, biyolojik ve nükleer silahlara hatta yakın bir süre içinde akıllı silahlara ve mühimmata geçmiştir. Dolayısıyla silah gücü sonucu belirlemede geçmiş yıllardan daha etkin hâle gelmiştir. Bu nedenle profesyonelleşmiş ve vuruş gücü, tahribat gücü yüksek silahlı kuvvetler daha etkili olma imkânını ele geçirmiştir.
Bu gelişmelerin de yakından takip edilmesi ve Silahlı Kuvvetlerimize robot ve akıllı silah, mühimmat dâhil yeni teknolojik imkânların sağlanması özel önem arz etmektedir.
F-35 uçaklarının temini ve S-400 hava savunma sisteminin tedariki konusunda yaşananlar ortadadır. Türkiye ihtiyaç duyduğu silahları üretene kadar tek tedarikçi ve belirleyici konumunu muhafaza etmek isteyen ülkelerin tahakkümünden kurtulmak zorundadır.
SUBAY, ASTSUBAY VE UZMAN ERBAŞLARIN ÖZLÜK HAKLARI İYİLEŞTİRİLMELİ
Subay, astsubay ve uzman erbaşların özlük hakları, özellikle de emekli aylıkları iyileştirilmeli; idari, mali ve sosyal hakları görev ve sorumluluklarıyla uyumlu olmalıdır.
SİVİL MEMURLAR YAŞADIKLARI SORUNLARA ÇÖZÜM ARIYOR
Millî Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde çalışan sivil memurlar da yaşadıkları sorunlara çözüm arıyorlar. Devlet Memurları Kanunu'nda yer alan kısıtlamaların kaldırılmasını, emsalleri gibi ek gösterge, yıpranma payı ve tazminat haklarından yararlandırılmalarını ve görevde yükselmeyle ilgili düzenleme yapılmasını istiyorlar."