Yılın son haftası içindeyiz. Siyasi liderlerin yılın genelini değerlendiren toplantılar yapması, siyasetin gelenekleri arasındadır. Sayın Devlet Bahçeli, her yılın sonlarında veya bir sonraki yılın hemen başında gazete, televizyon ve ajansların Ankara temsilcileri ile kahvaltıda bir araya gelir. Kendisine her türlü soru sorulur. İçtenlikle ve ayrıntılı cevaplar verir. Verdiği cevaplar genellikle siyasetin gündemini oluşturur ve mihenk olarak alınır.

AÇIK VE AYRINTILI CEVAPLAR

Ankara temsilcisi sıfatı ile bu toplantılarda her zaman bulunduk. Şimdi ayrı bir görevimiz var. Arkadaşımız Kadir Yıldız, gazetemiz TÜRKGÜN’ü temsilen kahvaltıda yer aldı. Biz de soru ve cevapları televizyonların canlı yayınlarından izledik. Sayın Bahçeli, kendisine yöneltilen soruların tamamına son derece açık ve ayrıntılı cevaplar verdi. Türk milleti, yaklaşan yerel seçimlerle ilgili merak edilenleri, etrafımızda yaşananların analizini, tavsiye ve önerileri, yapılan yanlışların hatırlatılması ve ikazları, MHP’nin ülke meselelerindeki yüksek hassasiyeti ve Sayın Bahçeli’nin kararlı ve saygın siyaset anlayışı çerçevesinde öğrenme ve anlama imkanı buldu.

FIRAT’IN DOĞUSUNA MÜDAHALE

ABD’nin Suriye’den çekilme kararı hem ülkemiz, hem bölgemiz, hem de dünyanın dengeleri açısından önemli bir karardır. Sayın Bahçeli’nin bu konudaki soruya cevabı çok dikkat çekicidir. ABD’nin ani kararının önünde ve arkasında ne yattığını bilmediklerini, ancak tahmin edecek bir birikim içinde olduklarını söylemiştir. Bu cevap, söz konusu ABD olunca bir defa daha düşünmek gereğinin ifadesidir. Bizim için önemli olan, sınırlarımızdaki terör unsurlarının yok edilmesidir ki, Sayın Bahçeli’nin, “Terörle mücadeleyi kesintiye uğratmamak, yarıda bırakmamak için, Fırat’ın doğusunda beklenen müdahaleyi Türk milleti arzulamaktadır. Biz de gerçekleşeceği inancındayız” sözleri, hükümetten asıl beklentiyi net olarak anlatmaktadır.

ESAD’LA GÖRÜŞME, KAYIP VE AYIP OLUR

Bazı siyasi partiler ve onların medyadaki uzantıları ısrarla Esad’la diyalog kurulmasını istiyorlar. MHP’nin bu konudaki düşüncesi, Sayın Bahçeli’nin şu sözleri ile bir defa daha Türk milletine anlatılmıştır: “Düşünce olarak Esad rejimi ile herhangi bir şart altında Türkiye’nin bir diyalog kurmasından yana değilim. Türkiye’nin kat etmiş olduğu ve sosyal maliyeti çok yüksek bir terörle mücadeleyi sonunda getirip Esad’ın tercihine ve onun iradesine teslim etmek Türkiye Cumhuriyeti devleti için en büyük kayıp ve ayıp olur. Demokratikleşme sürecini hızlandırıp, Suriye’yi Esad rejiminden kurtarmak, bununla ilgili olarak da Soçi’den başlayan, Tahran’da devam eden çok yönlü bir politika takip edilmektedir. Bu politika yerindedir.”

KÜRESEL GÜÇ ZİRVESİ

Türkiye’yi yönetme sorumluluğu taşıyan hükümet, son dönemlerde çok etkili ve isabetli bir dış politika izliyor. Bunun olumlu sonuçlarını da her alanda görüyoruz. Sayın Bahçeli de Türkiye’nin cumhuriyet dönemi içerisinde bu kadar çok yönlü bir politika takip etmesine şahit olunmadığını hatırlatmış ve bu konuya partizanca yaklaşarak, gelişmelerin üstünü örtmek gibi bir düşünceye saplanmanın da doğru olmadığını söylemiştir. Türkiye’nin yakalamış olduğu dış politikadaki bu etkin inisiyatifi kaybetmemesi gereğinin üzerinde durmuş ve “İstanbul veya Ankara’da küresel güçlerin büyük zirvesini gerçekleştirebilecek bir daveti yapmasında yarar vardır” önerisinde bulunmuştur.

KUR’AN, BAYRAK, SİLAH

Bütçe görüşmeleri sırasında CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a ağır ithamlarda bulundu. Bu çirkin üslup büyük tepki aldı. Sayın Bahçeli’nin bu konudaki değerlendirmesi tarihi bir niteliktedir: “2 Ekim 2015’te Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar Paşa’yı ziyaret ettim. Orada diğer Genelkurmay Başkanlarında yapmadığım bir olayı gerçekleştirdik. Kur’an-ı Kerim, Türk bayrağı ve altın kaplama bir silah hediye ettim. Geleceği okuma demeyeceğim ama bu anlamlı bir hediyeyi verme ihtiyacı hissettim. Hulusi Akar Paşa, Kur’an’a sahip çıkmıştır, bayrağa sahip çıkmıştır, silaha sahip çıkmıştır. TBMM’de dışarıya yayının yapıldığı bir ortamda o hırçın ne dediğini tekrarlayamayacak kadar cahilce konuşmalar, CHP’ye bir şey kazandırmaz.”

İŞ BİRLİĞİNİN AYRINTILARI                   

Yerel seçimler ülkemizin geleceği açısından bir dönüm noktasıdır. Cumhur İttifakı Türk milletinden yüzde 52 oranıyla bir teveccüh görmüştür. Sayın Bahçeli, yerel seçimlerde bu oranın altına düşmeyecek bir sonucun sağlanması ile birlikte, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerinde meşruiyet tartışmasından tutun, acımasız muhalefetle ülkeyi kaosa, krize sürükleyebilecek yanlışlıklara kadar, bütün olumsuzlukların sona ereceğini belirtiyor. Cumhur İttifakı’nın yerel seçimlerdeki iş birliğinin ayrıntıları da Sayın Bahçeli’nin açıklamaları ile daha da netleşmiştir. AK Parti ve MHP, 51 ilde kendi adaylarıyla seçime katılacaklardır. 30 büyükşehir üzerinde bir prensip anlaşmasına varılmıştır. Bu 30 büyükşehrin ilçelerinde çalışmalar devam etmektedir ve birkaç gün içerisinde tamamlanmış olacaktır. Osmaniye bir jest olarak MHP’ye bırakılmıştır. MHP’nin de Rize’de aday çıkarmak gibi bir jesti olacaktır. Adana, Mersin ve Manisa, MHP’nin elinde olan belediyelerdir ve bunlarla devam edilecektir. Yerimiz sınırlı ve Sayın Bahçeli’nin çok önemli açıklamalarının tamamını değerlendiremiyoruz. Sayın Binalı Yıldırım’ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı, Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’in talihsiz beyanları, Cemal Kaşıkçı olayı ile ilgili gelişmeler, FETÖ ile mücadele, Beşiktaş’ın ligdeki durumu ve daha birçok konudaki çarpıcı açıklamaları, gazetemizin haber sayfalarından takip edebilirsiniz.