YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
Biz her ne kadar ilgilenmeyelim her ne kadar görmeyelim desek de, CHP’deki gelişmeler tüm televizyonların, gazetelerin ve sosyal medyanın ana gündemi olarak gözümüze sokulmaktadır. Seçim sonuçları CHP ve ortaklarının kendi yarattığı atmosfere göre değerlendirilince elbette büyük hezimettir. Onlar “%60 ile kazanıyoruz” diye atmosfer oluşturmuş olsa da sonuçlar bizi asla şaşırtmadı. Seçimlerden önce yazdığımız tüm yazılara bakın ne yazdıysak hepsi bir bir çıktı. Hatta bir yazımda Kemal Kılıçdaroğlu’na “Seçim sonuçlarını CHP Genel Merkezi’nden takip etme, konumu bilinmeyen bir yerden izle. Seçimde uğrayacağın hezimetten dolayı CHP’liler seni lime lime yapacak” demiştim. Elbette beden olarak bir parçalama söz konusu olmasa da söylem olarak en ağır ifadeleri Kemal Kılıçdaroğlu’na muhatap ediyorlar. Terör örgütü PKK’nın uzantısı HDP ile ittifak yapan bir adama asla acımam ama 75 yaşındaki Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’li yöneticilerden, yazarlardan, yorumculardan, belediye başkanlarından, trollerden duyduğu hakaretler, maruz kaldığı alaycı tutumlar gerçekten acınacak bir halde olduğunu gösteriyor. Her halinden belli ki, CHP’nin Genel Başkanlığı koltuğunu bırakmamak için elinden geleni yapacak… Daha dün CHP’de değişim isteyenlere meydan okudu ve "Gemiyi limana sağlam götürmek kaptanın görevidir, kaptan olarak gemiyi limana sağlam götüreceğimi herkes bilsin." diyerek rest çekti. Kemal Kılıçdaroğlu’nun götüreceği limanda ne bir geminin ne de mürettebatın sağlam kalmayacağını herkes biliyor.
Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin Genel Başkanlık koltuğunda oturma ısrarını sürdürse de artık onun CHP içinde ayakta kalmasını sağlayacak ne eli, ne kolu, ne bacağı ne de omurgası kalmamıştır. Her şeyden öte psikolojisini kaybetmiş durumdadır. Böyle bir durumdaki Kemal Kılıçdaroğlu’nun hali artık CHP içindeki “Topal Ördek” halidir.
Kemal Kılıçdaroğlu’nu herkes rahat bıraksa bile kendinin “Evladım” dediği, aslında mizah dergilerindeki “Hain Evlat Ökkeş” modeli olan Ekrem İmamoğlu’nun rahat bırakmayacağını herkes biliyor.
Ekrem İmamoğlu’nun gençliğindeki ev arkadaşı olan ve seçimlerden sonra en ağır hakaretleri eden Fatih Portakal’ın "İmamoğlu ile Kılıçdaroğlu arasında sabah kahvaltısı sonrası ipler atılmış artık. Baba-oğul ilişkisi sona erdi. “ yorumu da bu yolda kavgaların habercisi olmuştur.
Yerel seçimlerde İstanbul’u bir daha kazanmasının mucize olacağını bilen Ekrem İmamoğlu kapağı CHP Genel Başkanlığına atmak için uğraşacaktır. Beyninin arkasından açık ettiği tek plan budur. Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı adaylığı hayali için Meral Akşener ile çok ayak oyunları yapmış başaramamıştı. Şimdi de yine Meral Akşener ile CHP Genel Başkanı olabilme hayalinin senaryolarını yazmaya başlamışlardır. 5-10 ilçe belediyesi dışında kazanmış olduğu belediyesi olmayan Meral Akşener’de yerel seçimlerde daha fazla etki sahibi olmak için Ekrem İmamoğlu’nun CHP Genel Başkanı olmasını isteyecektir.
Kemal Kılıçdaroğlu kaçacak, bunlar kovalayacaktır. Çünkü CHP’de yine “Tavşan kaç, tazı tut” oyunu gösterime girmiştir. İzleyin çok keyifli filmler çeviriyorlar.