Çirkefliği, ahlaksızlığı, iftirayı ve hesap yapmayı hayat tarzı haline getirenler, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin sağlığı üzerinden art niyetli temennilerini pervasızca dillendirirken, o ise nekahat döneminde bile Türkiye ve dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmektedir. Ülkenin içinden geçtiği ekonomik ve toplumsal süreçleri göz ardı etmeden, dayanışma ruhunu yeniden canlandırmak amacıyla “Askıda 9 Gülek Buğday” kampanyasını başlatmıştır.
Bu kampanya, yalnızca sıradan bir yardım faaliyeti değil; köklü bir geleneğe dayanan ve derin anlamlar barındıran bir girişimdir.
Ne var ki, bu dayanışma odaklı proje, bazı kesimler tarafından manipüle edilmeye çalışılmaktadır. Kimileri baktığını görememiş, kimileri görmek istememiş, kimileri ise kampanyanın anlamını çarpıtmak için her türlü dezenformasyonu devreye sokmuştur. Oysa kampanya çağrısının içeriğine dikkatlice bakıldığında, bunun çok yönlü bir farkındalık hareketi olduğu açıkça görülmektedir. Kampanyanın çağrısında şu unsurlar öne çıkmaktadır:
- Çiftçilerin yaşadığı tarımsal sıkıntılara dikkat çekilerek, bu sorunların çözümü için bir farkındalık oluşturulması,
- Hilesiz, hurdasız, alın teriyle kazanılan helal kazancın bereketine vurgu yapılması,
- Ramazan ayının manevi atmosferi yaklaşırken, sosyo-ekonomik zorluklarla mücadele eden insanlara sahip çıkma çağrısında bulunulması,
- Tarih, gelenek, kültür ve yardımlaşma gibi köklü değerleri “buğday” üzerinden hatırlatarak toplumsal dayanışmayı harekete geçirme hedefi.
Bu unsurlar, kampanyanın temel amacını güçlendiren, birbirini tamamlayan yapı taşlarıdır.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin öncülüğünde başlatılan “Askıda 9 Gülek Buğday” kampanyası, toplumda dayanışma gücünü artırmayı hedefleyen sembolik bir harekettir. Çünkü buğday, sadece bir gıda maddesi değil; insanlığın ilk yol arkadaşı, medeniyetlerin yükselişinin izi ve bereketin simgesidir. Buğday, toprağın insanla buluştuğu noktada filizlenen bir umuttur. Ancak Türkiye’de, "Denize atsan balık olacak" fırsatçılığıyla hareket eden ve gerçekleri çarpıtmaktan çekinmeyen muhalefet, Ramazan ayı öncesinde maddi ve manevi dayanışmayı hedefleyen bu kampanyaya çamur atmak için elinden geleni yapmaktadır. Dahası, bu kesimler, kampanyayı bahane ederek Cumhur İttifakı içinde fitne çıkarmaya kadar ileri gitmiştir.
Sayın Devlet Bahçeli; köyden kente, ilçeden beldeye, yurdun her köşesinde bir dayanışma ruhunu diriltmeye çalışırken, muhalefet yine fitnesini ve fesadını bir seferberlik hâline dönüştürmüştür. Malum muhalefet, toplumda dayanışma ruhunun ayağa kaldırılması için başlatılan bir kampanya çalışmasında bile tüm kötü enerjisini anında yaymaya başlamıştır. Çünkü bu kampanya sadece bir yardım hareketi değil, aynı zamanda bir milletin birliğine, beraberliğine ve zor zamanlarda birbirine kenetlenme iradesine yapılan bir çağrı olduğu için her konuda bölücü bir iradeye sahip olan muhalefet oldukça rahatsız olmuştur. Öyle ki zerre kadar iyimser olmayı dahi deneyememiştir.
Muhalefetin çarpıtmalarına rağmen, “Askıda 9 Gülek Buğday” girişimi, Türkiye’nin dayanışma ruhunu yeniden canlandırma yolunda önemli bir adım olarak tarihe geçecektir. Önemli olan, o dayanışma ruhunun ölmediğini göstermek ve onun her daim yaşamasını sağlamaktır. Çağlar değişir, takvimler değişir ama o dayanışma ruhu Türk milletine her zaman lazımdır. O ruhu bilmeyenler bunu anlamaz. Atalar, “Buğday başak verince, orak pahaya çıkar.” diyerek “değerli olana” ne güzel vurgu yapmış... Gün gelecek her zaman olduğu gibi, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin toplumda dayanışma ruhunu güçlü tutma ülküsünün önemi çok iyi anlaşılacaktır.