Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN
Geçtiğimiz hafta sonu Türkiye Barolar Birliği’nde seçim vardı. 182 oy alan Erinç Sağkan, 156 oy alan Metin Feyzioğlu karşısında seçimleri kazandı. CHP’de, HDP’de, İP’te ve kuyruklarında, trollerinde, yazarlarında, yorumcularında öyle bir bayram havası var ki sormayın…
“Bu seçim sonuçları Cumhur İttifakı’na büyük darbe” diyen beyinsizlerle, “Bu seçim sonuçları 2023 seçiminin ayak sesleri” diyen beyinsizler birbiriyle yarışıyordu. Daha önce “Adam gibi adam” diye yazılar yazan Yılmaz Özdil bile şimdi Metin Feyzioğlu’nun seçimi kaybetmesine dalga geçiyor. O da terörist Demirtaş safına geçtiği için yeni başkana yalakalığı doğal.
Sanki bundan önce Metin Feyzioğlu’nun Türkiye Barolar Birliği seçimlerinde belirleyici olan Cumhur İttifakı’ydı.
Metin Feyzioğlu 2017 seçimlerinde 486 delegenin 420 oyunu alarak tekrar seçilmişti. Delegesi çok olan İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerin baroları yıllardır CHP ve uzantılarının elindedir. Bu barolar daha önce Metin Feyzioğlu’nu destekliyordu. Metin Feyzioğlu da bir zamanlar bunların huyundan, suyundan ve çizgisinden ilerliyordu. O yüzden problem yaşamıyordu. Bu yüzden geçmişte Metin Feyzioğlu’nu eleştiren yazılar da yazmıştım. Ama ne zaman Metin Feyzioğlu milli bir duruş sergilemeye başladı, CHP ve kuyrukları anında onu hedef almaya başladılar.
Onu hükümet yanlısı olmakla suçluyorlardı. Ama Metin Feyzioğlu “PKK’ya laf söyleyin dediğimizde tık yok. DHKP-C’ye laf söyleyin dediğimizde tık yok. Biz kararlıyız. Teröriste terörist, terör örgütüne terör örgütü diyemeyenle bizim işimiz falan yok” dedikçe, “Mazlum Kobani’yi iade etmeyen terörü destekleyen ülke olur” dedikçe, “Türkiye’nin içini karıştırmak için FETÖ-PKK ve DHKP-C onların arkasındaki emperyal güçler her vesileyi Türkiye’ye yönelik bir saldırı aracına dönüştürme çabasındalar bizim de bu saldırılar karşısında hiç kuşkusuz çelik gibi olmamız gerekir” dedikçe bunlarla mesafesi açıldı. Terör örgütlerinin sözcülüğünü, gönüllü avukatlığını yapan barolar doğal olarak Metin Feyzioğlu’ndan uzaklaştı. Seçim sonuçları aslında bunun neticesidir.
Aslında geçmiş seçimlere baktığımızda barolarda etkin olan CHP ve kuyruklarıdır. Metin Feyzioğlu’nun geçmişte aldığı oyla, şimdiki oylamaya bakın bunu göreceksiniz. Aradaki 34 oy farkı, kimin kaybının olduğunu göstermektedir.
Aşırı etkin olduğunuz alanda 34 oy farkla kazanıyorsanız artık sizin terör örgütleriyle yakınlığınıza, yasa dışı olayları hukuk, özgürlük, demokrasi kavramlarıyla savunmanıza aşırı tepki olduğunu göreceksiniz. Türkiye Barolar Birliği’ne başkan olan Erinç Sağkan’ın DHKP-C’ye olan sıcak yaklaşımları, sapkınları savunmak adına Kur’an-ı Kerim’den ayet okuyan Diyanet İşleri Başkanı’nın şahsında “Sesi çağlar öncesinden gelen ses” diyerek İslam’ı aşağılamaya kalkması, terörist Demirtaş ve Osman Kavala için özgürlük naraları atması, PKK’nın haber ajansına özel açıklamalar yapması hangi çizgide olduğunun ve olacağının işaretidir.
Kemal, Meral, Pervin, Mithat, Mansur, Ekrem, Tunç, Babacan, Davutoğlu mutluluktan uçuyorsa, Türkiye Barolar Birliği yine ihanetin merkezine dönüşecektir. Ama birçok hukukçunun bunlara mesafe koyması da yargı açısından Türkiye adına kazanç olmuştur.