YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve yanındaki heyetin, 2022’nin son aylarında TBMM’de grubu bulunan tüm partileri içeriği sadece “Başörtüsünün güvence altına alınması ve aile birliğinin korunmasına yönelik” anayasa değişikliği düzenlemesi için ziyaret etmesi bir hayli gündem olmuştu. Ziyaret edilen partiler arasında HDP’nin olması tartışmaların dozajını da artırmıştı. CHP, İP ve diğerleri kendilerinin HDP ile olan sıcak ilişkisini gölgelemek için “Nasıl olur da HDP ile görüşürsünüz?”, “Bakın HDP ile açılım süreci başlıyor” gibi propagandalar yapmışlardı. CHP ve İP ile nasıl görüşüldüyse aynı konuda HDP ile görüşülmesini başka mecralara taşıma kurnazlıklarına girmişlerdi. Ben de o günlerde yazmış olduğum bir yazıda “Bana göre HDP ile görüşülüyorsa CHP ve İP ile görüşülmüş olur, CHP ve İP ile görüşülüyorsa HDP ile görüşülmüş olur. Hükümet hiç ayrım yapmadan hepsiyle görüşerek âdeta altın vuruş yapmıştır” değerlendirmesinde bulunmuştum.
Ortada başörtüsüyle ilgili bir tartışma yokken meseleyi “Başörtüsü konusunda yasa teklifi vereceğiz” diye gündeme getiren Kemal Kılıçdaroğlu olmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da ona "Eğer dürüstsen, samimiysen bunu yasa değil, anayasa düzeyinde sağlayalım" çağrısında bulunmuş ve elini de hızlı tutarak “Başörtüsünün güvence altına alınması ve aile birliğinin korunmasına yönelik” anayasa değişikliği taslağı hazırlatarak, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve yanındaki heyeti TBMM’de grubu bulunan partilere bu teklif üzerinde görüşmek için göndermişti.
O günlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu konuda ikiyüzlülük yaptığını, diğer ortaklarının da bu teklife yanaşmayacağını söylemiştik. Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu her konuda olduğu gibi muhafazakârları aldatmaya yönelik tiyatro oynuyordu. CHP, HDP ve İP üçlüsünün LGBT’ci oldukları için “Aile birliğinin korunmasına yönelik” adımlara yanaşmayacağını belirtmiştik… Aynen dediğimiz gibi oldu. CHP, HDP, İP “Başörtüsünün güvence altına alınması ve aile birliğinin korunmasına yönelik” anayasa değişikliği için AK Parti’nin görüşme talebini çeşitli bahanelerle reddettiler.
Bu konuda, Türk milletinin bunların gerçek yüzünü göreceğini daha yola çıkarken söylemiştik. CHP, HDP, İP bir elin parmakları olduğu için hepsi birbirine bağlı hareket etmektedir. Biz o yüzden CHP ve İP ile görüşülüp HDP ile görüşmemenin mantıksızlık olacağını söylemiştik. O zamanlar HDP ile görüşülme üzerinden çığırtkanlık yapanlar, bugün aynı üçlü olarak AK Parti’ye randevu vermemiştir.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Zira bizim gözümüzde HDP neyse, CHP de odur ve aynısıdır” diyerek HDP de dâhil TBMM’de grubu bulunan partilerle ‘başörtüsünü güvenceye alan ve ailenin korunmasını hedefleyen’ anayasa değişikliğinin görüşülmesini “doğru ve makul” görmesinin bir sebebi de Türk milletine bunların gerçek yüzünü göstermekle alakalıydı. Haksız çıktı mı? Görüldüğü gibi tarih onu bir kez daha haklı çıkarmıştır.
Yaklaşan seçimler öncesi CHP, HDP ve İP birlikteliğinin bu ikiyüzlü duruşu Türk milletine anlatılmalı ve milliyetçi-muhafazakâr kesim bunların propaganda oyunlarından kurtarılmalıdır.
Kapı arkalarında anayasa taslakları hazırlayan ve deşifre olan CHP, HDP ve İP üçlüsünün, Türk milleti önünde gerçekleşecek anayasa değişikliğine yanaşmamasını millet elbette seçimlerde değerlendirecektir.