Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN
6 partinin “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” mutabakat metni imzalama töreni sonrası, imzaladıkları metin içeriği tartışma konusu oldu. Metnin hiçbir yerinde “Atatürk” ismi, “Türk milleti” ifadesi geçmediği gibi partileri adına konuşma yapan sözcülerin konuşma metinleri içinde de geçmedi.
Muhatapları bu konularla ilgili sorular karşısında kem-küm diye kıvırıp dursa da zaten Kemal Kılıçdaroğlu, Ali Babacan, Temel Karamollaoğlu Anayasa’nın ilk dört maddesinin değişebileceğini, tartışılabileceğini milyonların huzurunda söylemiş isimlerdir. Kemal Kılıçdaroğlu bunu PKK’nın kapatılan televizyonu IMC TV’de söylemişti. Meral Akşener’in genel başkan yardımcılarının arasında Anayasa’daki Türklük ifadesinden rahatsız olanlar da vardır. Ahmet Davutoğlu’nun “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözüne nasıl düşman olduğunu Tunceli dağlarına yazılması sonrası gösterdiği tepkiden biliyoruz. Demokrat Parti’nin ne düşündüğünü bilmiyoruz. Bunlarla hareket ediyorsa o da bu yolu destekliyor demektedir.
HDP ile Anayasa değişikliği taslakları hazırlarken yakalanan CHP, İP, Saadet değil miydi?
‘Anayasal Demokrasi Çalışması Yol Haritası’ diye gizli yürüttükleri Anayasa taslak hazırlıklarında “Atatürk, Türk milleti, Türk” gibi kavramların Anayasa’dan çıkarılması hedeflenmiyor muydu? İttifaklarının adını “Millet” koyup, Türk milletini her manada bölmenin hazırlığını yapan yüzsüzlük sadece bunlarda olabilirdi. Bunlar da bunu yapmaya kalktı. CHP-İP her ne kadar gizlemeye ve inkâr etmeye çalışsa da Anayasa Hukukçusu CHP Milletvekili İbrahim Kaboğlu:
- Anayasa çalışmalarını gizlice yürüttük.
- Üzerinde uzlaşılan maddeler kamuoyu ile paylaşılacak.
- HDP’nin çalışmalarda bulunması çok önemli ve gerekliydi.
Açıklamalarını yaparak inkâr eden kendi partisi CHP ve ortaklarının yalanlarını yüzüne vurmuştu.
Böyle bir sicil sahibi olan partilerin şimdiki “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” mutabakat metni içinde Atatürk, Türk milleti, Türk gibi kavramları kullanmaması, PKK’lı ve FETÖ’cülerin serbest bırakılacağının alt zeminini hazırlayan hukuki ifadeler kullanması kimseyi şaşırtmamalıdır. CHP ve ortaklarına yakışır bir hazırlık yapmışlar, onu da kamuoyuyla paylaştılar. HDP de bu toplantıyı “Türkiye’nin krizlerden kurtulması ve küresel risklerden olabildiğince az etkilenmesi için Dolmabahçe Mutabakatına dönmek acil ihtiyaçtır“ çağrısıyla değerlendirmiş… CHP ve ittifak ortaklarının HDP ile denemeyecekleri siyasi proje yoktur. Çünkü HDP’ye muhtaçlık ve HDP’leşmiş zihniyetleri buna her türlü açıktır. Metin içerisinde bol bol “Atatürk, Türklük, Türk milleti” olsaydı HDP bundan çok rahatsız olacaktı. Bu düşünüldüğü gibi zaten 6 partinin çoğu Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştirilebileceğini söyleyen genel başkan ve yöneticiler tarafından yönetilmektedir. O yüzden her şey kendi seyrinde ilerlemektedir.
Deva Partisi Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” mutabakat metnine ilişkin “Atatürk ve Türk Milleti ifadesi kullanılmamış” eleştirisine, “48 sayfalık metinde sadece bu magazinel konuları görmeleri ve onlara takılmaları zaten genel siyaset tavırlarının bir tezahürü” diyerek zaten konuyu netleştirmiştir.
Atatürk ve Türk milleti ne zaman magazin oldu?