İşgalci İsrail yaptığı insan hakları ihlallerini uzun yıllardır AB ve ABD’nin desteğiyle uluslararası kamuoyundan saklıyor. Yalan yanlış politikalarını satın aldığı uluslararası medya kuruluşlarıyla dünyaya pazarlayan İsrail, propaganda ve algı savaşında kaybetti. Sosyal medya platformlarına ait algoritmalar, hangi içeriklerin sansürlenip hangilerinin kullanıcılara daha çok gösterileceğine karar vermek konusunda İsrail’e karşı paylaşımları “nefret” kapsamında değerlendirebiliyor.
Tek seçenek ulusal medya değil
Filistin’de öldürülen çocukların fotoğraflarını “şiddet görüntüsü” olarak filtreleyen platformlar, İsrail terörünün daha az gösterilmesini sağlıyordu. ABD kontrolündeki Twitter ve Instagram’daki engellemelere rağmen İsrail terörünü bu kez tüm dünya gördü. Yeni Şafak söz konusu yenilginin nedenlerini uzmanlara sordu. Sosyal Medya Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Bostancı, gerçekleri tüm dünyaya anlatmak için artık tek seçeneğin ulusal medya olmadığını anlattı.
Sosyal medya alternatif oldu
“Her ne kadar uluslararası medya olan biteni saklama konusunda üstün çaba gösterse de artık mızrak çuvala sığmıyor. Sosyal medya dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan zulmü anlatmak için alternatif bir ortam. Mescid-i Aksa baskınında gördük. Yaşanan baskının her anı fotoğraflar, videolar, canlı yayınla tüm dünyaya duyuruldu. İsrail medyası uluslararası medyanın desteği olmadan herhangi bir başarı gösteremedi. Sansür algoritmalarını iyi tanıyan, çalışma mantığını bilen kullanıcılar, yakalanmadan Filistin destekli paylaşımları yayabildiler. İsrail, sosyal medyada Filistin hassasiyeti yüksek geniş kitlelere karşı etkili bir savunma yapamadı ve kaybetti.”
İnsan olma temelinde birleşiyoruz
Sosyolog Dr. Tuğba Aydın Öztürk de geleneksel medyaya oranla sosyal medyanın dijital aktivist tarafı olduğunu anlattı. Facebook, Twitter, Instagram ve YouTube’un milyarlarca kullanıcısı olduğunu, bundan dolayı da sosyal medyada milyarlarca insanın bir araya gelebildiğini kaydeden Öztürk, yapılan araştırmaların, Z kuşağının toplumsal meselelere karşı önceki nesillerden daha duyarlı olduğunu gösterdiği bilgisini verdi: “İklim değişikliği, savaş karşıtlığı olsun, gençlerin daha kolay bir araya geldiğini görüyoruz. Kitlenin duyarlı gençlerden oluşması, İsrail’in algı yönetimini başarısız kılmış olabilir. Dijital aktivistlerin gençlerden oluşması, meseleleri kitleselleştiriyor. Artık olay şu, insan hakları ihlali olduğunda inancımız, siyasi görüşümüz ne olursa olsun insan olma temelinde birleşebiliyoruz.”