Lübnan'ın güneyinde yaşayan halk, İsrail ordusunun saldırıları nedeniyle bayramı yıkılan evleri ve kaybettikleri sevdikleriyle karşılıyor. Özellikle Hizbullah ile İsrail arasındaki çatışmalar nedeniyle bölgede yaşanan çatışmalar, binlerce kişinin hayatını kaybetmesine ve milyonlarca insanın yerinden edilmesine neden oldu.
Güney Lübnan'da Yıkım ve Zorluklar
Eylül 2024'te İsrail ordusunun başlattığı hava saldırıları, Lübnan'ın güneyinde büyük bir yıkıma neden oldu. 27 Kasım 2024'te ilan edilen ateşkes, şiddeti azaltsa da, sınır bölgelerinde devam eden saldırılar halkın bölgelerine geri dönmesini engelliyor.
Saldırılarda şu ana kadar 4 bin 110 kişi hayatını kaybederken, 16 bin 901 kişi yaralandı ve bir milyondan fazla insan yerinden edildi. Ateşkesin yürülüğe girdiği 27 Kasım'dan bu yana dahi en az 100 kişi öldü, 350'den fazla kişi yaralandı.
Bayram Sevinci Yerini Kedere Bıraktı
Lübnan'ın Şaba beldesinde fırın işleten Galam İsa, bayram hazırlıklarının yapılmadığını söyleyerek, "İnsanlar güvenlik nedeniyle evlerine dönemiyor. Beyrut'a göç edenlerin çoğu saldırı tehlikesi nedeniyle gelmeyecek" dedi.
Lübnanlı ev hanımı Hayam Dakur da, savaş nedeniyle bayram sevinci yaşayamadıklarını ifade ederek, "Belde sakinlerinden şehit düşen çok sayıda kişi var, bu nedenle bayramı kutlayamıyoruz." diye konuştu.
Ekonomik Zorluklar ve Hayatta Kalma Mücadelesi
50 yaşındaki lokanta işletmecisi Mecdi Avvad, bölgedeki ekonomik zorlukların derinleştiğini belirtti. "Hayır kurumlarının desteğiyle Ramazan boyunca yardım edebildik, ancak bayramda yüzlerde tebessüm görmek zor olacak." dedi.
Hasbaya beldesinde seyyar satıcılık yapan 70 yaşındaki Hüeyin Fayid ise, alım gücündeki büyük düşüşün ticaretini olumsuz etkilediğini belirtti. "Savaş boyunca çarşı kapalıydı, insanlar istikrarsız bir hayat yaşıyor." diye konuştu.
Sonuç: Geri Dönüş Umudu ve Belirsizlik
Lübnan'ın güneyinde savaşın yıktığı hayatlar, bu bayramda da buruk bir bekleyiş içinde. Sınırda devam eden şiddet, bölge halkının geleceğe dair umutlarını sınıyor. Ancak her şeye rağmen, barış ve huzur dolu bir gelecek beklentisi hala canlılığını koruyor.