Libya'nın doğusundaki silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in başkent Trablus'u ele geçirmek amacıyla başlattığı harekatın üzerinden 1,5 ay geçmesine rağmen operasyon hala amacına ulaşamadı.
Hafter, Trablus'u ele geçirmek amacıyla yaklaşık 45 gün önce bir operasyon başlattı. Operasyonu hızlı ve kararlı bir şekilde tamamlayacağı vaadinde bulunan Hafter, Trablus'un çevresindeki bazı mahalleleri kazanmasına rağmen başkentin merkezini ele geçirmede başarısız oldu. Artan can kayıpları ve çatışmaların yol açtığı hasar nedeniyle Libya'ya yönelik dünyadan ateşkes çağrıları da giderek yoğunlaştı.
Libya'nın doğusunda Hafter'in en yakın siyasi müttefiklerinden Abdullah es-Seni, ABD merkezli El-Hurra televizyonuna verdiği röportajda, "Müzakereleri memnuniyetle karşılarız ancak ön şart olmaması koşuluyla. (Hafter'e bağlı) Ordunun, eski yerine çekilmesini istemek, işte bu imkansız ancak hayal ürünü." diye konuştu.
Seni'nin bu açıklaması, başkenti ele geçirmek için yaklaşık 1,5 ay önce saldırıya geçen Hafter cephesinden "ateşkese yönelik ilk yeşil ışık" olarak yorumlandı.
Hafter'in siyasi müttefikini "Müzakereleri memnuniyetle karşılarız." açıklaması yapmaya iten nedenleri, "Trablus'un merkezini ele geçirmedeki başarısızlık, halk desteğini yitirme, güneydeki saldırılar ve uluslararası desteğin azalması" şeklinde sıralamak mümkün.
Trablus merkezini ele geçirmedeki başarısızlık
Hafter, Libya içinde başından beri, "eğer ki ilerlemezsen, gerilemeye başlarsın" yönündeki taktiği uygulamasıyla tanındı. Ancak, Libya'nın başkentine yönelik operasyonunda, kontrolündeki birlikler, Trablus'un merkezine ilerlemede başarısız oldu.
Başkenti savunan uluslararası meşruiyete sahip Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı silahlı kuvvetler, Hafter'e bağlı birlikleri başkentin güneyinde durdurmayı başardı.
Hafter'in daha önce Libya'da hızla toprak kazanmasını sağlayan en önemli etkenlerden biri ülke içindeki silahlı mücadelesinde hava üstünlüğünü elinde bulundurmasıydı. Ancak bu sefer UMH'ye ait savaş uçaklarının Hafter birliklerinin özellikle ikmal hatlarına düzenledikleri hava saldırıları Trablus operasyonun seyrinde kritik rol oynadı.
UMH Sözcüsü Muhanned el-Yunus, UMH'nin savaş uçakları aracılığıyla bir avantaj elde ettiğini ve artık Trablus operasyonunun Hafter için bir yıpranma savaşına dönüştüğünü belirtti. Hafter'in birliklerine kurşunlarını idareli kullanmaları talimatı verdiğini aktaran Yunus, UMH'ye ait savaş uçaklarının Hafter birliklerinin ikmal hatlarını vurmasının bu talimatta etkili olduğunu vurguladı.
Hafter'e destek azalıyor
Hafter'e bağlı güçler başkente yönelik operasyonun ilk günlerinde Trablus çevresinde hızlı bir ilerleme gösterdi ve birbiri ardına bazı bölgeleri ele geçirmeye başladı.
Öyle ki Hafter'e yakın basın yayın organlarında Trablus'a halk kutlamaları eşliğinde girileceği yönünde haberler gecikmedi.
Başkentte bulunan bazı silahlı gruplar Savani ve Kübri gibi mahalleler Hafter güçlerinin eline geçerken, Trablus cephesindeki uyuyan hücre olarak tanımlanan Terhune 7. Tugayı da benzer şekilde Hafter saflarına katıldı.
Ancak Hafter birliklerinin ilerleyişi sırasında sivil nüfusun yoğun olarak bulunduğu Ebu Salim Mahallesini hedef gözetmeden top atışına tutması sivil can kayıplarını artırdı. Söz konusu saldırıların ardından, başkent merkezinde, Hafter'in ilerleyişine karşı sokak gösterileri başladı.
Benzer şekilde Trablus'un 200 kilometre doğusundaki Misrata ve 100 kilometre batısındaki Zuvara kentlerinde de Hafter'in operasyonuna karşı yürüyüşler düzenlendi.