Siyonizm karşıtı bir grup olan Neturei Karta'nın önde gelen isimlerinden Haham Yisroel Dovid Weiss, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sorunun kaynağının Hamas olmadığını belirten Haham Weiss, 'Sorun İsrail işgali. Peygamberler tarafından, topraktan atılacağımız konusunda uyarıldık. Kitlesel olarak geri dönmeyecektik. Çünkü bu ilahi bir sürgündür. İsrail'in İlah'a karşı doğrudan bir isyan olduğu için sona ereceğine inanıyoruz. Bir Yahudi devletine sahip olmamız yasak.' ifadelerini kullandı.
Siyonizm karşıtı Yahudi grup Neturei Karta'dan Haham Yisroel Dovid Weiss Rusian Today'e (RT) verdiği demeçte, İsrail'i yerden yere vurdu.
Aramice'de adı 'Şehrin Muhafızları' anlamına gelen Neturei Karta, Haredi Yahudilerinin dini bir grubudur. Söz konusu şehir Kudüs'tür ve grup İsrail devletini kabul etmeyi veya tanımayı reddetme üzerine kurulmuştur.
Grubun başlıca isimlerinden Haham Weiss, Siyonizm milliyetçiliğinin, İlah'a hizmet isteyenler için kabul edilemez olduğunu, çünkü bu milliyetçilik denkleminin oluşturulması için İlah'ın aradan çıkarıldığını söyledi.
İşte İsrail ve zulmüne ses çıkarmayan Yahudilere sert eleştirilerde bulunan Weiss'in açıklamalarından bazıları...
Peygamberler tarafından uyarıldık
İsrail 1948'de kuruldu ve ertesi yıl Birleşmiş Milletlerce kabul gördü. İsrail güçlerinin çoğunluğu Müslüman olan Filistinlilerin topraklarını ve mülklerini nasıl ele geçirdiğ. Bütün bunlar 'Yahudi halkı için bir ulus devleti' kurma öncülüğünde yapıldı ve İngiliz hükümeti bu planları 1. Dünya Savaşı sırasında Balfour Deklarasyonu ile harekete geçirdi.
Haham Weiss, Yahudilerin o topraklara dönmesi ve İsrail işgali ile ilgili şunları söylüyor:
Peygamberler tarafından, bu topraktan atılacağımız konusunda uyarıldık. Bu, 2000 yıl önce Kudüs'teki tapınağın yıkılmasıyla oldu. Kitlesel olarak geri dönmeyecektik. Bu ilahi sürgündür. Ayrıca birlikte yaşadığımız herhangi bir millete karşı isyan etmeyeceğiz. Sadık vatandaşlar olacağız ve ev sahiplerimizin toprağında refah için dua edeceğiz. Ayrıca sürgünü sona erdirmek için hiçbir zaman girişimde bulunmamalıyız.
Siyonistlerin amacı, maddi varlığa sahip olmaktı ve yollarına çıkan herhangi bir şey onları rahatsız etmedi. Tevrat, çalmayacağınızı söylüyor, bu yüzden her Siyonizm kavramı Tora'yı ihlal ediyor. Dinimizin bizi silaha sarılmaya ve toprağı ele geçirmeye çağırmadığını biliyorlardı. Aksine bunu yasaklıyordu.
Onlara karşı durmaya cesaret eden herkesi antisemit ilan ettiler
İsrail'in Yahudilik dininden ziyade, Siyonizmle hüküm sürdüğünü belirten Weiss, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
Davut Yıldızı'nı kullandılar ve dünyaya 'İlah'ın isteğini yerine getirdiklerini iddia ettiler. Onlara karşı konuşmaya cesaret eden herhangi birini anti-Semit ilan ederek gözdağı verdiler. Tevrat'ımızı temsil etmiyorlar.
İsrail'in sahte bir meşruiyet oluşturdu. İsrail, daha sonra İsrailli yerleşimcilerin yaşadığı Filistin topraklarını ele geçirmeye devam etti, dini doktrin aracılığıyla meşrulaştırmaya çalıştı.
Tevratı İsrail Devleti denilen canavara kullandırmaya çalışıyorlar, hahamları sadece vitrin süsü
Siyonistler sürekli olarak Tevrat'ı İsrail devleti denilen canavarlarıyla ilgili meselelere dahil etmeye çalışıyorlar. Hahamları var; hepsi vitrin süsü. İsrail'in yaptığı her şeyi damgalıyor ve bir kutsallık havası oluşturuyorlar.
Maalesef, çoğu dindar olmayan ailelerden veya sözde dindar birçok üniversite öğrencisi var, Siyonist propaganda tuzağına düşüp, '2,000 yıldır sürgündeyiz, acı çektik ve Tanrı bize toprağı geri veriyor' diyorlar. Ama bu Tevrat'ta yazılanları görmezden gelmektir.
Ana sorun İsrail'in işgali
İnsanlar İsrail'in, Yahudiliğin kahramanı olduğunu düşünüyor. İsrail'e geri dönüp yerleşim yerlerine gitmeleri gerekiyor. Şiddete göz yummuyoruz, ama Arap halkını şu anda Şeyh Cerrah'ta yaptıkları gibi dışarı atarak kışkırtıyorlar. Bir eylem, bir tepkidir; ne bekliyorsunuz? Bu yüzden kan dökülüyor.
Hamas'ın liderleri Yahudilere karşı hiçbir şeylerinin olmadığını ve birlikte yaşamak istediklerini söylüyor. Hamas, barışçıl bir şekilde bölüşüm istiyor; biz de bunu istiyoruz. Ana sorunun Hamas olmadığını anlıyoruz, sorun 1948'de İsrail'in Siyonist devleti adında bir canavarın kurulmasıdır ve başka bir halkı işgal etmesidir. Olup biten her şey, bu korkunç adaletsizliğe sadece bir tepkidir.
Filistin'de her gün bir çocuk doğar ve acı çekmeleri İsrail devletinin varlığındandır. Aile üyelerinin öldüğünü görüyorlar ve onlara açıklık getirilmezse Yahudi halkına karşı kökleşmiş bir nefretleri var. Bizim adımıza, sembollerimizle yapılıyor; ikiyüzlülük kelimelerin ötesindedir.
İsrail'in sonunun geleceğine inanıyoruz
Yahudiliği Hayatımıza uyguladığımız için, bizi her zaman kötü olmakla suçluyorlar. Onlar ancak ayağa kalkıp 'Filistinli komşularımla yıllardır barış içinde yaşıyorum' diyen Yahudileri karalayabilirler, farklı bir dinimiz var ama barış içinde birlikte yaşadık. Yerlilere sormadan bencil, politik olarak kusurlu bir şekilde geldiler.
Yaklaşık her 10 yılda bir İsrail devletinin savaşı var, asla gerçek barış olmadı. Rabbin bize söylediğine inanıyoruz. İsrail'in İlah'a karşı doğrudan bir isyan olduğu için sona ereceğine inanıyoruz. Bir Yahudi devletine sahip olmamız yasak. Bu işgali desteklemeyi bırakıp Filistin halkına çalışmak için dünya liderlerine seslenip yalvarmaya çalışmalıyız, ama nihayetinde bir son verecek olan Yüce Olan'dır.
İsrail'in değişmez olduğunu düşünebilirsiniz ama devam etmek zorunda değil. Sadece 73 yıl önceydi. Onlarsız yaşayabiliriz.