Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Fuat Erdal, haberglobal.com.tr'den Şifa Kaymak'ın sorularını cevapladı.
Prof.Dr. Erdal, YÖK Anadolu Projesi'ni her anlamda desteklediğini belirterek milyonlarca Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakultesi (AÖF) öğrencilerinin Bahar Dönemi sınavları yüz yüze mi olacak? sorusuna da açıklık getirdi.
Anadolu Üniversite'sinin mevcut durumu ve gündeminden kısaca bahsedebilir misiniz?
Üniversite olarak topluma her alanda katkı sağlama misyonumuz içerisinde bizim birinci önceliğimizi eğitim oluştururken bunun ardından ise araştırmaya yönelik ortaya koyduğumuz bilimsel çalışmalarımız geliyor. Bu alana büyük önem verdiğimi bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bir idareci olarak belirlediğim öncelikli hedeflerimin başında dünya üniversiteler sıralamasında Anadolu Üniversitesini hak ettiği yere, en üst sıralara taşımak geliyor. Bu yıl, bu hedefe ilerlemek noktasında çok önemli bir performans ortaya koyduğumuza inanıyorum. Anadolu Üniversitesi olarak, “Asya'daki En İyi 200 Üniversite 2020" sıralamasında Türkiye'den listeye giren üniversiteler arasında birinci olduk. Yine ODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesinde yapılan sıralamada, ülkemizden 85 üniversite arasında 9. olduk. Eğitim Fakültemiz ve İletişim Bilimleri Fakültemiz, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından hazırlanan “Üniversitelerin Alan Bazlı Yetkinlik Analizi Raporu’na (2020)” göre, ilgili kategorilerde ilk sıralarda yer aldı. 5. İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı (ISIF'20) kapsamında düzenlenen Uluslararası Buluş Yarışması'nda Üniversitemiz akademisyenlerinin yer aldığı projeler Altın, Gümüş ve Bronz kategorilerinde madalyaya layık görüldü. Bilimsel yayın ve projeler anlamındageride bıraktığımız yılda hayata geçirdiğimiz; “Kendi Kendine Yardım Temelli Çevrimiçi Psikososyal Destek Platformu” ve “Eskişehir İlinin Turizm Kaynaklarının Mekânsal Analizi ve Turizm Pazarlama Stratejisi” başta olmak üzere burada sayamayacağım kadar fazla çalışmamız var. Arkeoloji bölümümüz Kültür Bakanlığı koordinasyonunda Çatalhöyük, Karacahisar gibi ülkemizin en önemli arkeolojik miraslarıyla ilgili bilimsel çalışmalar yürütüyor. Bu yıl bildiğiniz gibi hem UNESCO tarafından 2021 UNESCO Yunus Emre Anma ve Kutlama Yılı hem de Cumhurbaşkanlığımız tarafından “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” yılı olarak kabul edildi. Tabi biz de Yunus Emre adıyla özdeşleşmiş bir Üniversite olarak yürüttüğümüz çalışmaları daha da zenginleştirmek adına hızla bu alanda yeni çalışmalar başlattık. Ülkemizin eğitimine daha fazla katkı sağlayabilmek amacıyla, Üniversitemizin üstün olduğu bilim dallarında 7 tanesi yüzde yüz İngilizce olarak açılacak, toplam 29 yeni program başvurusu yaptık. Üniversitemizi daha ileriye taşıyabilmek amacıyla, merkezi yönetimle sıkı bir iş birliği ve koordinasyon içinde olunması gerektiğine inanıyoruz. Bu anlayışla, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığımız başta olmak üzere, kamu karar vericileri ile eşgüdüm ve uyumumuzu arttırarak, Üniversitemiz ve ülkemize değer katacak ortak projeler üretmek için önemli çalışmalar başlattık.
Fotoğraf: Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Fuat Erdal
Pandemi koşullarıyla birlikte gerçekleşen online sınavların ilkini Anadolu Üniversitesi gerçekleştirdi. Hem uzaktan eğitim süreci hem de online sınavlarda üniversite olarak istenilen performans sağladınız mı?
Biliyorsunuz açık ve uzaktan öğretim alanında yaklaşık 40 yıllık tecrübesi olan bir üniversiteyiz. Bu tecrübenin bize kazandırdığı imkanların önemini de pandemi sürecinde daha iyi anladık. Öğrencilerimiz ve Türk yükseköğretiminin hizmetine sunduğumuz öğretim ve iletişim teknolojisi alanında güçlü bir altyapımız var. Pandemi sürecinden öncelikle Yükseköğretim Kurulu Başkanlığımızın öncülüğünde eğitim materyallerimizi Türk yükseköğretiminin hizmetine sunduk. Yine Bilgisayar Araştırma ve Uygulama Merkezimiz (BAUM) tarafından kendi yazılımcı ekibimiz tarafından geliştirilen MERGEN adlı öğrenme yönetimi sistemimizi birçok üniversitenin kullanımına açtık. Ayrıca BAUM tarafından gerçekleştirilen çevrim içi sınav sistemi yazılımı ile Türk yükseköğretim tarihinin en geniş katılımlı kitlesel çevrim içi sınavlarını büyük rekorlara imza atarak başarıyla gerçekleştirdik. Bu alanda dünya eğitim tarihinde bir ilk olacak birçok uygulamayı da başarı ile uyguladık. Örnek vermem gerekir ise dezavantajlı gruplardaki öğrencilerimize okuyucu-işaretleyici hizmeti sunduk. Başta görme engelli öğrencilerimiz olmak üzere dezavantajlı gruptaki öğrencilerimiz evlerinden okuyucu-işaretleyici desteği alarak sınavlarını gerçekleştirdiler. Yine teknolojik altyapısı olmayan öğrencilerimiz, tüm pandemi tedbirlerinin alındığı Türkiye’nin 81 ilindeki bürolarımızda sınava girebildiler. Bu süreçte özellikle taşrada bulunan öğrencilerimiz için araç servis hizmeti de sağladık. Şimdi bu alandaki tecrübelerimizi içeren geleceğe yön verecek bilimsel bir kitapçık hazırlıyoruz. Özetle ülkemize duyduğumuz inançla pandemi koşullarının yarattığı tüm olumsuzlukların üstesinden geldik ve sınav süreçlerimiz başarı ile tamamladık.
Gelecek dönem AÖF sınavları online mı olacak yüz yüze mi?
"DEVLETİMİZİN İLGİLİ KURUMLARININ ALDIĞI KARARLAR DOĞRULTUSUNDA BELLİ OLACAK"
Salgın sürecinde ülkemiz dünyaya örnek olacak bir mücadele sergiliyor. Biz de tüm imkanlarımızla bu mücadeleye katkı sunmaya çalışıyoruz. Biz bu alandaki tüm kararlarımızı Yükseköğretim Kurulu Başkanlığımız başta olmak üzere devletimizin ilgili kurumlarının aldığı kararlar doğrultusunda, öğrencilerimizin hiçbirini mağdur etmeyecek şekilde belirliyoruz. Yine bahar dönemine ilişkin süreçleri de devletimizin ilgili kurumlarının aldığı kararlar doğrultusunda belirleyeceğiz.
Önümüzdeki dönemlerde Anadolu Üniversitesi ne gibi yeniliklere imza atacak?
Üniversite olarak eğitim, araştırma ve topluma hizmet bizim üç temel görevimiz. Bu anlayışla, her üç alanda da hayata geçirmek istediğimiz çok önemli projelerimiz var. Eğitim alanında dijital altyapımızı ve öğrenme malzemesi çeşitliliğimiz ve kalitesini daha üst seviyeye çıkarmak için akademisyenlerimizin öz verili çalışmalar yürütüyor. Yine İngilizce programlarımızın sayısını artırarak hem ülkemize hem de dünyanın farklı coğrafyalarına yükseköğretim hizmetleri sunmak gayesi içeresindeyiz. Ülkemizin eğitim ihracatçısı olma misyonumuzu daha üst seviyelere çıkartacağız. Araştırma alanında da hem bilime hem topluma hizmet misyonumuzu birlikte değerlendiriyoruz. Birçok kamu kurumumuzla ülkemizin ihtiyaç duyduğu alanlarda projeler geliştirmek için protokoller imzaladık.
Anadolu Üniversitesi öncülüğünde yürütülen Ulusal Raylı Sistemler Test ve Araştırma Merkezi’ndeki (URAYSİM)” projesi hakkında neler söylemek istersiniz?
Bilindiği gibi URAYSİM, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Eskişehir'den duyurduğu ve Türkiye’yi raylı sistemler alanında dünyanın sayılı merkezlerinden birisi haline getirecek olan bir proje. URAYSİM’in hayata geçirilmesi ile demiryolu araçlarının testlerinin yapılabilecek ve sertifikasyonun sağlanması noktasında Türkiye’nin bu alandaki yurtdışı bağımlılığına son verilmiş olacak. Bunun yanı sıra raylı sistemler alanındaki araçların test ve sertifikasyon işlemleri de ülkemizde gerçekleştirilebilecek. Merkezin en büyük özelliklerinden birisi de yüksek hızlı trenlerin test ve sertifikasyonu için hiçbir Avrupa ülkesinde yer almayan ileri teknoloji hizmetleri de sunacak olması. Böylece çevre ülkeler ve Avrupa ülkelerindeki demiryolu aracı üreten firmalar da test ve sertifikasyon için Türkiye’ye gelecek. URAYSİM ile birlikte öncelikle TCDD ve hafif raylı sistemleri kullanan kentlerimizin artan ihtiyaçları karşılanacak ve ülkemiz gerek URAYSİM ile birlikte öncelikle TCDD ve hafif raylı sistemleri kullanan kentlerimizin artan ihtiyaçları karşılanacak ve ülkemiz gerek demiryolu taşıtları gerekse de çeşitli bileşenleri ihraç edilebilecektir. Merkez, Ar-Ge ve demiryolu sektörü ürünlerinin uluslararası sertifikasyonunu sağlayarak, ülkemizi raylı sistemler alanındaki uluslararası pazarın en önemli oyunculardan biri haline getirecektir. URAYSİM faaliyete geçtiğinde ülkemizin yerli ve milli üretim alanında gerçekleştirdiği projelere bir yenisini daha eklenmiş olacak bu yönüyle bu merkez ülkemizin milli projesi. Bu projeye tüm gücümüz ile sahip çıkıyoruz ve gerçekleşmesi yolunda T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız başta olmak üzere tüm paydaşlarımızla ile eşgüdüm içerisinde hızlı adımlar atıyoruz.
YÖK Anadolu Projesi'ni destekliyor musunuz?
"HER ANLAMDA DESTEKLEDİĞM PROJE"
Bildiğiniz gibi yükseköğretimi sistemimiz Yükseköğretim Kurulu Başkanlığımızın öncülüğünde çok önemli ve yakın bir gelecekte değeri çok daha iyi anlaşılacak değişimler geçiriyor. Bugün Araştırma Üniversiteleri, Bölgesel Kalkınma Odaklı Üniversiteleri, Tematik Üniversiteler gibi farklı misyonları üstlenen üniversitelere sahibiz. Araştırma alanında sağlanan olanakların kapsamı ve çeşitliliği inanılmaz ölçüde genişledi. Dijital Dönüşüm gibi birçok yeni proje hayata geçiriliyor. YÖK Anadolu Projesi de bunun güzel bir örneği. Türkiye’nin köklü üniversiteleri bu projeyle birlikte her alandaki deneyimlerini daha genç üniversiteler ile bir araya gelerek paylaşacaklar. Üniversitelerin eşelemesi ile kurulacak ilişkiler hem bilimsel çalışmalara hem de sosyal hayata önemli katkılar sağlayacak. Bu projenin hem akademisyenler hem öğrenciler için yeni bir ekosistem geliştireceğine inanıyorum. Bu yönüyle de her anlamda desteklediğim ve heyecan duyduğum bir proje.
Anadolu Üniversitesi büyük ve köklü üniversite. Öncelikle bu üniversitenin rektörü olmak size ne hissettiriyor?
Yaklaşık 28 yıldır akademisyen olarak meslek yaşamımı sürdürüyorum. Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Leeds ve Nottingham Üniversitesi gibi dünyanın uluslararası sıralamalarda çok yüksekte olan üniversitelerinde eğitim aldım. Akademik ve nitelik anlamında donanımlı bir özgeçmişten sonra, Adnan Menderes Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve İbn Haldun Üniversitesindeki görevlerim başta olmak üzere yaklaşık 15 yıllık idari tecrübelerim oldu. Anadolu Üniversitesi 62 yıllık geçmişi olan, oturmuş bir üniversite. Doğduğum, büyüdüğüm, memleketim Eskişehir’in bu köklü ve öncü üniversitesine rektör olduğum için kendimi ayrıcalıklı hissediyorum. Dünyanın 28 ülkesine nitelikli yükseköğretim hizmetleri sunan ve sayısı üç milyonun bulan bir ailenin mensubu olmak gurur verici. Anadolu Üniversitesi bir yönüyle hem Türkiye’nin hem de Türkiye ile gönül bağı olan çok geniş bir coğrafyanın üniversitesi olmak gibi önemli bir misyona sahip. Dolayısıyla bu durum, omuzlarımdaki yük ve sorumluluğu artırdığı gibi gerçekleştirmek istediğim çalışmalarla ilgili de bana büyük bir motivasyon kazandırıyor.
